Bilindiği üzere yılın belirli dönemlerinde özellikle de kasım ayında "Efsane Cuma", "efsane "indirimler", "şahane indirimler", "benzersiz indirimler" gibi yaldızlı kelimelerle sözüm ona indirimler yapılmakta.
Söz konusu günlerde fiyatlar önceden şişirilip, sonra "indirim" adı altında stokları tüketmek için aldatıcı satış teknikleriyle ürünlerin pazarlanmakta. Buna kanan kimi vatandaşlar da kredi kartlarına yüklenip büyük harcamalar yapabilmekte.
"Herkes alıyor, ben de alayım düşüncesiyle" hareket eden kimi tüketiciler böylece gereksiz harcamalara ve israfa da kapı aralıyor.
İslam, israftan kaçınmaya emrediyor
Halbuki Rabbimiz, "Yiyin, için ama israf etmeyin. Çünkü o, israf edenleri sevmez." (A’raf, 7/31.), "İsraf ederek saçıp-savurma çünkü saçıp-savuranlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür." (İsra, 17/26-27.) diye buyurarak bizleri uyarıp har vurup harman savurmamamızı emreder.
Hazreti Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem), "Kıyamet günü, dört şeyden sual edilmedikçe kulun ayakları (Rabbinin huzurundan) ayrılamaz: Ömrünü nerede harcadığından, ne amelde bulunduğundan, malını nereden kazandığından ve nereye harcadığından¸ vücudunu nerede çürüttüğünden." hadisi de bizleri uyarıyor.
Bugün insanlığın en çok mustarip olduğu hususlardan birinin israfı olduğu açıklama gerektirmeyecek kadar nettir.
İnsan, elindeki olanakları savurmadan iyi bir hayat sürmeye çalışmalı. Ancak elindeki imkanlara paralel olarak "nasılsa gerisi var diyerek" savurganlık içerisine girmek de maddiyatın israfıdır.
Bahtiyar insan, yaratılış gayesine uygun yaşayan; ömrü, zamanı, nimetleri, imkânları israf etmeyen, ölçülü, dengeli ve yerinde kullanan insandır.
İnsan, israf etmeme konusunda -her ne kadar yeterli değilse de- ekmeğe ve suya gösterdiği hassasiyeti elektrik, elektronik alet, giyim kuşam malzemeleri, zaman, ilaç vb. ürünlere karşı da gösterebilmeli.
Modern zamanda tüketim kültürüyle birlikte israf edilenler listesine dâhil edilen teknolojik aletler, sağlık malzemeleri ve envaiçeşit giysilerin israf edilmemesine dair insan zihninde "kanaat şeması" yoktur.
Bu şemanın hızlı bir şekilde geliştirilmesi de bilgilenme, farkındalık ve bilinçlenme gerektirir. Maalesef günümüzde bu bilinçlenmenin kazanılması için gerekli süreden daha hızlı gelişen bir teknolojik gelişme ve sürekli teşvik edilen güçlü bir tüketim kültürü söz konusudur.
Başta içerisinde bulunduğumuz kasım ayı olmak üzere verilen reklamların teşvik ettiği ve satın alma davranışlarımızı körükleyen tüketim çılgınlığı, bilinçli bir satın alma alışkanlığının ve tasarrufun ne kadar elzem olduğunu ortaya koyuyor.
İsraf büyük bir erdemsizliktir
İnsanlar her ne kadar alışveriş, tüketim ve tasarruf konularında bilinçli olduklarını iddia etseler de israf rakamları bilinçlenmenin ifade edildiği düzeyde olmadığını gösteriyor.
Hep kazanma ve elde etme hırsıyla çalışan ve sürekli tüketen birey, daha az değer ve erdem ortaya koymakta, olgunlaşma ve kendini gerçekleştirme sürecini kaçırabilmektedir. Böylece kendine ve inandığı değerlere yabancılaşabilmektedir.
İsraf yapan insan itidalden, ölçülü tutum ve hareket etmekten uzaklaşarak bir yönüyle erdemsiz davranışlarda bulanabilmektedir. İslam, Kur'an-ı Kerim'de erdem, ölçülü şekilde yiyip içme ve giyinmeyi emrederken, erdemsizliği yani israfı Allah’ın sevmediği bir tutum görerek yasaklamıştır.
Müslümanlara düşen görev, yemek içmek ve giyinmek konusundaki bu ilahi ilkeyi daha da genişleterek günümüzdeki israf alanlarına karşı bir önlem olarak da uygulayabilmektir. Bunun en öncelikli yolu da hayatın her alanında verilecek dini bir eğitimden geçmektedir. (İLKHA)