HÜDA PAR’dan uygulamaya itiraz KÜRDÇE MECLİSTE NEDEN BİLİNMEYEN DİL!

Cumhuriyetin ilanından sonra Kürd meselesinde sistematik bir şekilde asimilasyon, ret ve inkar politikalarına başvurulması meseleyi adeta kangren haline geldi. Son yıllarda olumlu anlamda bazı adımlar atılsa da, meselenin çözümü noktasında ciddi adımların atılmaması sorunu içinden çıkmaz bir hale getirdi. Yetkililerin, “Kürdlerle bir sorunumuz yoktur” ifadeleri sık sık dile getirilse de, Meclis’te Kürdçe’nin tutanaklara “X” olarak geçmesinin tezatlığına değinen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Hüseyin Yılmaz, “Kürdü, “Kürd kökenli Türk” varsayarak, Kürdçe’yi de “yaşayan dil” kavramıyla folklorik bir mezeye dönüştürerek Kürd meselesini çözülmez. Devletin, yapılacak olan yeni bir anayasa ile Kürd varlığını kabul etmesi ve kürdün diline resmiyet kazandırması ile Kürd meselesi çözülür.” dedi.

Ekleme: 17.11.2021 07:58:57 / Güncelleme: 18.11.2021 08:07:23 / manşetler
Destek için 

ERKAN YAVUZ/DOĞRUHABER

Türkiye’nin kanayan yarası olan Kürd meselesi gündemdeki yerini koruyor. Kürd meselesinden söz edildiği zaman iktidarın ve muhalefetin, ‘Kürdlerle bir sorunumuz yok’ diyerek geçiştirenler, konu başta ana dilde eğitim ve anayasa değişikliğine gelince çareyi görmezden gelmekte buluyor. Bunun en büyük delillerinden biri de TBMM tutanaklarında ve mahkeme zabıtlarında Kürdçe'nin “bilinmeyen x dil ” olarak  kayda geçirilmesi...

Hatırlanacağı üzere Türkiye’de yeni yasama dönemi çalışmalarına başlanan TBMM’de, milletvekilleri için yeni elektronik sistem kurulmuş, Milletvekillerinin Genel Kurul’u takibini kolaylaştırmayı amaçlayan sistemde simultane çeviri imkânı getirilmişti. İngilizce, Fransızca, Rusça ve Arapça çeviri imkanı sağlanan sistemde Kürdçeye yer verilmemesi ise büyük tepkilere neden olmuştu. Konuyu gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M.Hüseyin Yılmaz, Devletin, yapılacak olan yeni bir anayasa ile Kürd varlığını kabul etmesi ve kürdün diline resmiyet kazandırması ile Kürd meselesinin çözülebileceğine dikkat çekti.

“KÜRDÇE BU COĞRAFYADAKİ EN KADİM DİLLERDEN BİR TANESİDİR”

Kürdçe’nin bu coğrafyanın en kadim dillerinden biri olduğunu belirten HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M.Hüseyin Yılmaz, “Kürdçe bu coğrafyadaki en kadim dillerden bir tanesidir. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran 1. Mecliste Kürd, Kürdistan ve Kürdçe ile ilgili hiçbir sorun yaşanmamıştır. Yani Kürd’ün varlığı Kürd’ün dili ve Kürd’ün yaşadığı coğrafya olan Kürdistan inkar edilmemiştir.  Kürdler, Kürd kimliği ile ve  binlerce yıldır yaşadıkları coğrafyayı temsilen Kürdistan mebusu (milletvekili) olarak Mecliste temsil edilmişlerdir. O dönemin resmi belgeleri ve Meclis zabıtları buna şahitlik etmektedir.

Yapılan meclis darbesiyle kurulan 2. Mecliste Türk Milliyetçiliğine dayalı Ulus devlet anlayışı kabul edilmiştir. Akabinde devreye giren İnkar ve Asimilasyon politikaları ile Kürdün varlığı, dili ve coğrafyası inkar edilmiş. Ülkede yaşayan tüm farklı etnik yapıların varlıkları inkar edilerek hepsinin Türk olduğu tezi ortaya atılmıştır. Türkleştirme politikalarının başarılı olması için dağ Türkü yapılan Kürdün dili yasaklanmış, yaşadığı coğrafya olan Kürdistan’ın adı Şark Vilayetleri olarak değiştirilmiştir. Asimilasyon politikalarının başarılı olması için Kürdistan coğrafyasındaki il, ilçe ve köylerin adları değiştirilmiştir.” şeklinde konuştu.

“ASİMİLASYON POLİTİKASI ENTEGRASYON ADIYLA DEVAM ETMEKTEDİR

“Zorla ve baskı ile netice alamayan devlet süreç içinde Kürdün varlığını ve dilini kabul etmek zorunda kalmıştır.” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Katı inkar ve asimilasyon politikası yerine sürece yayılmış entegrasyon politikalarını devreye sokmuştur. Yani asimilasyon politikası entegrasyon adıyla devam etmektedir. Bunun için de kürdün varlığı “Kürd kökenli vatandaş” Kürdçe ise “yaşayan diller” adı ile kabul edilmektedir.

Bugün yaşayan diller kapsamında ülkenin folklorik bir zenginliği olarak Kürdçe şarkı türkü söylenebiliyor.  Fakat kamu kurumlarında ve Mecliste Kürdçe konuşulamıyor. Okullarda Kürdçe eğitim verilemiyor. Devletin resmi tezlerine göre, Kürd yok ki Kürdün dili olsun. İşte bunun için Meclis tutanaklarında halen Kürdçe için bilinmeyen dil manasında “x dil” diye yazılmaktadır.”

“YAPILACAK OLAN YENİ BİR ANAYASA İLE KÜRD VARLIĞI KABUL EDİLMELİ

Yapılacak yeni anayasa ile bu inkara ve asimilasyona son verilmesi ile Kürd varlığının ve dilinin resmiyete kavuşması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Kürdü “Kürd kökenli Türk” varsayarak aslında kürdün varlığı kabul edilmiş olmuyor. Bilakis inkâr edilmiş oluyor. Babası dedesi Kürd olan ama kendisi Türkleşmiş olan yani şimdi Türk olan birisi kast edilmektedir.

Kürdü, “Kürd kökenli Türk” varsayarak, Kürdçe’yi de “yaşayan dil” kavramıyla folklorik bir mezeye dönüştürerek Kürd meselesi çözülmez. Devletin, yapılacak olan yeni bir anayasa ile Kürd varlığını kabul etmesi ve kürdün diline resmiyet kazandırması ile Kürd meselesi çözülür ve Kürdçe meclis dahil her yerde “x dil” olmaktan çıkarılmış olur.” ifadelerini kullandı.

İlgili Haberler