DOĞRUHABER
Türkiye ile işgal rejimi arasında uzun süredir ‘normalleşme’ iddiaları konuşuluyor. Daha önce karşılıklı olarak Kültür Müşavirliği ataması yapılmıştı. Şimdi ise Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği için sekreter ilanı açıldı. İlanın ardından akıllara ‘Türkiye, işgal rejimi ile ilişkileri normalleştirecek mi?’ sorusunu getirdi.
NORMALLEŞME Mİ OLACAK?
Dışişleri Bakanlığı'nın ilan.gov.tr’de yayınladığı ilana göre, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliğine sözleşmeli sekreter alınacak. Yayınlanan ilanda, “Sınav Tel Aviv/ İsrail’de düzenlenecek olup, pasaport, vize ve seyahat işlemleri adayların kendi sorumluluklarında olacaktır. T.C. Tel Aviv Büyükelçiliği’nde münhal bulunan (bir) adet Sözleşmeli Sekreter pozisyonuna sınavla personel alınacaktır.” denildi. Diplomatik ilişiklerin en alt düzeyde olduğu Büyükelçiliğe yeni eleman alınması akıllara ‘normalleşme’ iddialarını getirdi.
KÜLTÜR MÜŞAVİRİ ATANMIŞTI
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ndeki Kültür Müşavirliği görevine Selim Öztürk’ün getirilmişti. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Öztürk, “Uzun ve zor bir süreçten sonra Tel Aviv büyükelçiliğimizde kültür müşaviri olarak görevime başlamış bulunmaktayım. On bir yıl aradan sonra atanan ilk müşavir olmak benim için onur. Umarım iki ülke arası ilişkilerin iyileşmesine katkıda bulunabilirim.” ifadelerini kullanmıştı.
İŞGAL REJİMİ İLE İTTİFAK MI?
Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ndeki Kültür Müşavirliği görevine atanan Selim Öztürk, sosyal medya hesabından tepki çeken bir açıklama yapmıştı. Öztürk, “Türkiye-İsrail-Suudi Arabistan ittifakı Ortadoğu için çözümdür! Çıkış yoludur!.. Bu kadar.” ifadelerini kullanmıştı. Tek çözümün işgal rejimi ile ittifak olduğunu savunan Öztürk, mesajını Türkçe, Arapça ve İbranice olarak paylaşmıştı. Selim Öztürk, daha sonra gelen tepkiler üzerine mesajını silmişti.
TÜRKİYE İLE NORMALLEŞE BİLİRİZ!
İşgal rejimi ise geçtiğimiz Şubat ayında Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarlığı’na Irit Lillian’ı atamıştı. Görevine başlamasının ardından açıklama yapan Lillian, bazı Müslüman ülkelerle atılan “normalleşme” adımlarının Türkiye ile de atılabileceğini öne sürmüştü.