Süresiz nafakanın erkeği ciddi anlamda sıkıntıya soktuğunu ve yeniden evlenmesi durumunda bile ayağında bir pranga olarak kalacağını belirten Avukat Kocaağı, süresiz nafakanın toplumda da tahribatlara neden olduğunu vurguladı.
Süresiz nafakanın birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Kocaağa, nafaka miktarının ve süresinin ülkenin hukuk mekanizması tarafından belirlendiğini söyledi.
"Hukuk, bu kararıyla erkeğin yeni bir hayat kurmasına kısıtlama getiriyor"
Türkiye hukukuna göre boşanan eşin yoksulluk durumuna düşmesi söz konusu ise ve kusurlu değilse nafaka talep edebildiğini dile getiren Kocaağa, "Burada haksız bir durum ortaya çıkıyor. Taraflar birbirleri ile yollarını ayırıp başka bir yola giriyorlar. Boşanmış oluyorlar ama buna rağmen hukuk, özellikle erkeğin belini doğrultmasına fırsat vermiyor. Yeni bir hayat kurmasına bir kısıtlama getiriyor. Bu durum boşanmanın felsefesine ve insanların yeni bir hayat kurma amaçlarına da aykırı. Boşanan bayan yeni bir evlilik hayatına adım atmıyor. Aldığı nafaka ile hayatını idame etmeye çalışıyor. Yeni bir hayat kurmada direniyor. Bu durum birçok olumsuzluğu doğuruyor." dedi.
Süresiz nafaka mekanizmasının yanlış bir toplumun inşa edilmesine yol açtığını söyleyen Kocaağa, "Bu durum yanlış bir hayatın kurulmasına sebebiyet veriyor. Bu durumda da sağlıklı bir toplum ortaya çıkamıyor. Eşler boşansa bile başka biriyle tekrar evlenmeleri insan fıtratına en uygun olanıdır. Kadın 'ben evliliğe ihtiyaç duymuyorum' diyebilir ama bu yanlıştır. Erkek de kadın da bir korunmaya ihtiyaç duyuyor." dedi.
"Süresiz nafaka toplumsal travmaya yol açıyor"
Boşanan erkeğin yeni bir hayata adım attığı zaman nafakanın ayağında bir pranga olarak kaldığını ve bunun da büyük bir sıkıntı oluşturduğunu kaydeden Kocaağa, şunları söyledi:
İslam Hukukunda mehir başta belirleniyor. Kadın boşandığında o mehri alıyor. Erkek sadece o mehri vermekle mükellef oluyor. Kadın boşandıktan sonra ne alacağını biliyor ve her iki taraf da yeni bir hayat kurabiliyor. Üzerinde iyice düşünüldüğünde sürekli nafaka toplumsal tramvaya ve yanlış yapılanmalara sebep oluyor. O açıdan yanlış bir felsefeye dayanan süresiz nafaka, yanlış bir uygulamadır. Toplum gerçekten bundan mustarip ama bir sistem kurulamıyor. Sistemden kaynaklı bir sıkıntı var. Yani hastalık var ama ilaca adım atacak cesaret yok. Birçok konuda toplum benzer durumda. Bazı konularda büyük sıkıntılar yaşanıyor ama sistem ilaca adım atacak fırsatı vermiyor. Bu yapılmadığı için de toplumda travma sürekli olarak devam ediyor.
"Kusursuz eş nafaka ödemez"
"Kusursuz eş de nafaka öder" anlayışının yanlış anlaşıldığına dikkat çeken Kocaağa, "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, ağır kusurlu olmayan eşin nafaka alma hakkına sahip olduğunu söylüyor. Boşanan tarafların her ikisinin de kusurları eşit olduğunda kadın nafaka alabilir. Genel kaideye göre kadın ağır kusurlu ise ve diğer tarafın kusuru yoksa bu durumda kadın nafaka talep edemez." şeklinde konuştu. (İLKHA)