İTTİHADUL ULEMA'nın eğitim verdiği 17 talebe icazet aldı

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde İTTİHADUL ULEMA bünyesinde İslami alanlarda eğitim gören 17 talebe düzenlenen törenle icazetlerini aldı.

Ekleme: 30.10.2021 18:55:19 / Güncelleme: 31.10.2021 07:25:08 / Kültür & Sanat / Diyarbakır Haberleri
Destek için 

Kale Mahallesi'nde bir düğün salonunda düzenlenen icazet merasimi Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını Silvan İlçe Müftüsü Sabri Erçek yaptı.

Silvan İlçe Müftüsü Sabri Erçek

Allah'ın ilk ayeti olan 'oku' emrine uyup medrese eğitimini tamamlamış öğrencileri tebrik ederek konuşmasına başlayan Erçek, Peygamber Efendimiz'in (Sallallahu Aleyhivesellem) Mescid-i Nebevi'de oturan zikir ve ilim halkalarının durumuna ilişkin kıssasını hatırlatarak İslam'ın ilme verdiği öneme değindi.

İlim tahsil etmekle beraber amelin de olması gerektiğine vurgu yapan Erçek, "İnsan yaptığı ibadetlerin anlamı ve önemini bilmiyorsa kulluğunu ne kadar uygun bir şekilde yerine getirebilmiştir? yaptığı ibadetlerin faydasını ne kadar görebilir? Okumak, anlamak güzel bir şeydir ama amel şarttır. Çünkü amel olmazsa ilmin taşıdığı önem ortadan kalkmıştır. Özellikle kadınlarda ilmin olması ihtiyaçtır. Nihayetinde kadın bir okuldur. Anne, çocuğunun beşiğini sallarken aslında dünyayı salladığını bilmeli." dedi.

İslam'ın kadına verilen rolün bambaşka olduğunu söyleyen Erçek, "Peygamberimizin çevresinden yetişmiş güzide bir hanımefendi bulmak istiyorsak Hazreti Ayşe (Radiallahuanhuma) bakmamız yeterlidir. Kendisi en çok hadis rivayetinde bulunan sahabelerden biridir. Hazreti Hatice Peygamberimizin en büyük destekçisidir, Hazreti Fatıma annemiz de ümmete imamlık yapan iki şehidin yetiştiricisi olmuştur." ifadelerini kullandı.

Hilal Keklik

Erçek'in konuşmasının ardından katılımcılara hitapta bulunan Hilal Keklik; evlatların, ailelere Allah tarafından emanet verildiğini ve buradaki ailelerin bu emanete sahip çıkarak üzerlerine düşen görevi yaptıklarını söyledi.

Keklik, "Toplum olarak eğitim alanında en büyük sıkıntımız; İslam'ın istediği ve tasvip ettiği, insanlara ruh üfleyen ve hayat veren bir neslin yok oluşudur. Dünyevileşme hastalığı olduğu için çocuklarımızı ilime yönlendirmiyor, Allah'ın emanetine sahip çıkmaktan beri duruyor ve emaneti zayi ediyoruz. Neslimizin yıpranması, bilinçli olmayışı, İslam'ı kabul edemeyişi ve usulünce yaşamayışlarının altında iyi bir eğitime sahip olmamaları vardır. Biz anneler olarak evlatlarımızı yetiştirme, Allah'ın istediği ve razı olacağı insan haline getirme zorunluluğumuz vardır." şeklinde konuştu.

"Çocuklarımız temelinde Kur'an'i ilimler aldığında İslam'ın istediği şekilde yetiştirilmiş olur." diyen Keklik, daha sonra şunları kaydetti:

Hazreti Hasan çocuklarına, 'Ey oğul ve evlatlarım! İlim öğrenin! Ezberleyin! Hatta ezberleyemiyorsanız yazın. Çünkü siz şimdi bizim küçüklerimizsiniz ama ilim öğrendiğiniz zaman, geleceğin öncüleri, uluları olacaksınız. Ümmeti hakka ve hakikate siz götüreceksiniz.' buyuruyor. Burada yetişenlerin sayesinde günümüze kadar gelen pak ilimle İslami bilgilere ulaşabiliyoruz. O medresede yetişenler topluma ruh ve hayat üflediler; yeryüzüne nizam, ahlak ve edep getirdiler. O edebi getirenler sayesinde İslam'ı yeryüzüne hâkim kılmaya çalışıyoruz. Siyere baktığımızda peygamberimizin savaş esirlerini okuma yazma öğretme şartıyla özgür bıraktığını görüyoruz. Bu da İslam'ın ilme ne kadar önem verdiğini gösteriyor.

Toplumun ilimle yetişmiş bir nesle ihtiyaç duyduğunu söyleyen Keklik, "Kuran'ı sadece okuyup geçen, araştırıp anlama ve yaşama gayreti olmayan kimselerdense Kuran'a vakıf olmuş, onu tıpkı bir sahabe gibi hayatına geçirmiş nesillere ihtiyacımız var. Teknolojinin arttığı, küfrün durmadan Müslümanları ifsâd etmeye çalıştığı bu zamanda çocuklarımızı ehemmiyetle yetiştirmeye ve İslam'ı yer yüzüne yayma zorunluluğumuz vardır. Allah, emanetlerinin hesabını sorduğunda ona verebileceğimiz cevabımızın olması gereklidir. Çocuklarımızı İslam'a göre yetiştirmediğimiz sürece toplumun bozuk oluşundan şikâyet etme gibi bir lüksümüz olamaz." ifadelerini kullandı.

Molla Abdurrahman Özekinci

Günün anlam ve önemine ilişkin konuşan İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdurrahman Özekinci ise "Bilindiği üzere bölgemizde kızların eğitimine önem verilmiyordu. Bu süreçte kızlarımızın bu şekilde medreselerde ilim tahsil etmesi önemlidir. Kızların İslami alanda eğitim görmeleri için bu fırsatı tanıyan Müslümanlardan Allah razı olsun. Asr-ı Saadetten bu yana bayanlara yönelik özellikle bölgemizde herhangi bir medrese oluşturulduğuna tarihten şahit olmamışım. Fakat erkeklere yönelik medrese eğitimi Daru-l Erkam'da başlamış olup Suffe Medreseleriyle günümüze kadar devam etmiştir. Peygamberlik ve risaletten sonra yeryüzünde ilim öğrenmekten daha kıymetli bir amel yoktur. Çünkü Peygamberlerden sonra o alimler insanlığa öncülük etmiş, doğru yolu göstermişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz 'Alimler peygamberlerin varisleridir' demiştir." şeklinde konuştu.

İslam'ın alimlere verdiği değere de değinen Özekinci, "Alimlik öyle yüce bir makamdır ki Allah-u Teala kendi vahdaniyetine alimleri şahit kılmıştır. Ayrıca Peygamber Efendimiz alimlerin abidlerden üstün olduğunu kastederek, 'Benle sıradan bir Müslüman arasında nasıl bir fark varsa alim ile abid arasında da o derece bir fark vardır' buyurmuştur." ifadelerini kullandı.

İcazetlerini alacak öğrencilere önemli tavsiyelerde bulunan Özekinci, "Burada icazet alan öğrencilerimiz, içinde bulunacakları topluma ilimleri ve amelleriyle örnek olmalılar. 'Alime oldum' edasından ziyade İslam davasına tebliğci ve hizmetkar olmalı, çevrenize karşı alçak gönüllü ve mütevazi olmalısınız." dedi.

Program icazetlerin verilmesinden sonra yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)