Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço’nun davetlisi olarak resmî ziyaret nedeniyle bulunduğu Angola’da Angola Meclisi Genel Kurulu’na hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli Dostum Cumhurbaşkanı Lourenço’nun davetine icabetle gerçekleştirdiğim ziyaret vesilesiyle, Angola Ulusal Meclisinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Buradan, ülkem ve milletim adına sizlerin şahsında Angola halkına en kalbi selamlarımı iletiyorum. Coğrafi bakımdan ülkelerimiz arasında yaklaşık 6 bin kilometre mesafe olsa da, kalplere sınır çizilemeyeceğini biliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Ulusal Meclisinin, 220 üyesinin, Angola’nın ekonomik ve insani kalkınmasında oynadığı yapıcı rolü yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Bağımsızlığını elde ettiği 11 Kasım 1975’ten bu yana pek çok zorluğun üstesinden gelen Angola halkının, birlik ve beraberlik içinde aydınlık yarınlarını da inşa edeceğine inanıyoruz. Türkiye olarak kalkınma yolculuğunda dost Angola’nın yanında olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan bir milletiz"
Afrika kıtasının Türkiye’nin en köklü ilişkilere sahip olduğu coğrafyalardan biri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin, Afrika halklarıyla münasebetlerinin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu ortak tarihimizin en önemli özelliği ise karşılıklı saygıya, samimiyete, iş birliğine ve kardeşliğe dayanmasıdır. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan, kolonyalizm utancı olmayan bir milletiz. Bunun yanında, bir asır önce zaferle taçlandırdığı İstiklal Harbi’ni dönemin emperyalist güçlerine karşı yürütmüş bir ülkeyiz. Bugün de ‘Dünya Beşten Büyüktür’ diyerek küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, Afrika’nın sahip olduğu önemin farkında olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye; tarihiyle, kültürüyle, insanıyla Afrika kıtasının tüm dünyaya kattığı zenginliklerin ve her alandaki muazzam potansiyelinin bilincindedir. Türkiye; 33 milyonu bulan nüfusu, dinamik ekonomisi, çalışkan insanları, vizyoner siyasi liderliğiyle Angola’nın büyük, güçlü ve onurlu bir ülke olduğunun şuurundadır. İkili ilişkilerde bir taraf kazanırken diğerinin kaybettiği, birinin üretici diğerinin sürekli tüketici olduğu bir denklemi asla kabul etmiyoruz. Bizim amacımız; birlikte kazanmak, birlikte kalkınmak, birlikte büyümek, birlikte yol yürümektir."
Oryantalist yaklaşımları reddediyoruz
Değişim taleplerini görmezden gelmenin, Afrika kıtasına ve kıtanın Angola gibi güçlü ülkelerine de haksızlık olduğunu dile getiren Erdoğan, bunun adil olmadığı gibi sürdürülebilir de olmadığını kaydetti.
Erdoğan, "Aynı tabloya, bazı sömürgeci güçlerin Afrika kıtasına yönelik yaklaşımında da şahitlik ediyoruz. Afrika halklarının uğrunda milyonlarca evladını kurban vererek elde ettikleri bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik kazanımlarını halen kabullenemeyenler var. Son dönemde bu hazımsızlığın yeniden nüksettiğine şahit oluyoruz. Bu ülkelerin, kendi kanlı tarihlerinin albenisinden bir an önce sıyrılarak, günümüzün gerçekleriyle yüzleşmeleri gerekiyor. Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik Batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki halkları ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)