CHP ve İYİ Parti, İstanbul Sözleşmesinin hayaliyle yaşıyor!

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, "Millet İttifakı ile birlikte ilk bir hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacağız" dedi

Ekleme: 16.10.2021 12:06:14 / Güncelleme: 16.10.2021 12:06:14 / Güncel
Destek için 

Feminist ideolojinin dayatması sonucu imzalanan İstanbul Sözleşmesi ve bunun uzantısı olan 6284 Sayılı Kanun, aileyi ve dolayısıyla toplumu ifsat etti. Dağılan ve ağlayan aileler, sahipsiz kalan çocukların durumu içler açısı bir durumdur. Son 10 yıldır, eskiye oranla kadına şiddet ve cinayetler daha çok artı.

Evlenme oranlarında ciddi düşüşler yaşandı, boşanmalar arttı. Türkiye genelinde evlilik yaşı kadınlarda 27, erkeklerde ise 30’a çıktı. Bütün bunlar, İstanbul Sözleşmesi ve bunun uzantısı olan 6284 Sayılı Kanun’un bir sonucudur. Aile yapımıza ters, inanç, ahlak ve kültürümüze zıt olan İstanbul Sözleşmesi, toplumu yıkmaktan ve tahrif etmekten başka bir fonksyonu bulunmazken CHP ve İYİ parti Millet ittifakıyla beraber  ‘’İstanbul sözleşmesini’’ tekrardan geri getirme çabaları içerisinde.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Karabağlar ilçesinde hizmete açtığı Mustafa Necati Kültür Merkezi'nde düzenlenen ilk etkinlik olan Uluslararası Kadın Sempozyumu'na, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel katıldı.

CHP'li Aylin Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacaklarını savundu:
"Kadınların canıyla oynayan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı alanları ilk seçimlerde sandığa gömeceğiz. Millet İttifakı ile birlikte ilk bir hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe sokacağız. Birilerinin yaptığı gibi mış gibi yaparak değil, tek tek maddelerini uygulayacağız. Samimi olacağız" diye ifade etti.

İyi Parti Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu ise “Kadınların temel sorunlarının en başında yoksulluk, sonra şiddet, cinayetler ve istihdam gelmekte. Bu sorunlar artık politik bir sorun olmaktan çıkarılıp toplumsal bir sorun olarak görülmeli ve insanlık dramıyla bu şekilde mücadele edilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerekmektir" dedi.