Mirasımız Derneği Başkanı Demirci: Mescid-i Aksa'yı sinagoga dönüştürmek istiyorlar

Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammet Demirci, İşgalci israilin sözde mahkemesinin Yahudilerin Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet edebileceğine ilişkin kararla Mescid-i Aksa'yı sinagoga dönüştürmek istediklerini söyledi.

Ekleme: 08.10.2021 18:05:12 / Güncelleme: 09.10.2021 10:48:08 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Filistin'de işgalci konumunda bulunan siyonistler Gazze ve Kudüs başta olmak üzere ülkenin birçok bölgesinde her gün yeni bir hukuksuzluğa imza atıyor.

Kimi zaman Mescid-i Aksa'da Müslümanların ibadet etmesini engelleyen siyonist işgalciler, kimi zaman da sokak ortasında Müslümanlara saldırarak birçok kişiyi ya şehit ediyor veya yaralıyor.

2 gün önce siyonist mahkemenin sözde kararıyla Yahudilerin Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet edebilmelerine izin verilmesinin ardından başta Filistin'de direniş cephesi, HAMAS ve Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri, ardından da Türkiye'den HÜDA PAR yetkililerinden peş peşe kınama açıklamaları geldi.

Söz konusu pervasız karara ilişkin yazılı bir açıklama yapan Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, Kararın son derece yanlış ve tehlikeli olduğunu ancak buna şaşırmadıklarını ifade etti.

"Geçtiğimiz yıl 18 bin işgalci Yahudi Mescid-i Aksa'ya bu şekilde baskın düzenledi"

Demirci, "Biz 2012 yılında 'Mescid-i Aksa'nın bölünmesine hayır' diyerek bugün yaşananlar için uyarıda bulunmuştuk. Bu uyarımızı Anadolu'yu gerek karış karış gezerek yaptığımız çalışmalarla, gerekse dönem dönem yaptığımız basın açıklamalarıyla gündemde tutmaya çalıştık. Uzun yıllardır sabah namazının ardından Müslümanlar dışarı çıkarılıyor ve işgal askerleri himayesindeki fanatik Yahudi gruplar Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek burada taşkınlıklar çıkarıyorlar, kendi dini ritüellerini sergilemeye çalışıyorlar. Kamuoyuyla paylaştığımız 2020 Kudüs Raporumuzda da ifade ettiğimiz gibi, geçtiğimiz yıl 18 bin işgalci Yahudi Mescid-i Aksa'ya bu şekilde baskın düzenledi." dedi.

Mescid-i Aksa'nın statü olarak 1994’te yapılan Ürdün ve İsrail arasındaki barış antlaşması neticesinde Ürdün Vakıflar Bakanlığı'na bağlı İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde olduğunu ve Müslüman olmayanların girmesinin özel izne tabi olduğunu hatırlatan Demirci, işgalci israilin bilinçli bir şekilde hukuk ihlallerine devam ettiğini vurguladı.

Daha önce baskınlara karşı direnen Filistinli Müslümanlara, Kudüs'e veya Mescid-i Aksa'ya giriş yasağı getirildiğini hatırlatan Demirci, bu karardan sonra Aksa'ya yapılacak baskınlara karşı direnen Müslümanların yasalara karşı gelmekle suçlanabileceğini, böylece Müslümanlara çok daha ağır cezalar verilebileceğini de ifade etti.

"İşgalci israil yaptığı her şeyi zorbalıkla ve uluslararası hukuku hiçe sayarak yapmaktadır"

Kudüs ve Mescid-i Aksa'da yaşananlara karşılık sadece kınama mesajlarının yeterli olmayacağını vurgulayan Demirci, son olarak şu ifadeleri kullandı.

"Bu kararla Mescid-i Aksa'nın fiilen ikiye bölünmesinin birinci aşamasına tamamlanmıştır. İkinci aşama ise, fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa baskınlarında ellerinde gezdirdikleri krokilerle gözümüze soktukları adım adım yaklaşan sondur. O son da, yerel mahkemenin Yahudilerin Mescid-i Aksa'da 'sessizce' ibadet etmeleri' kararına dayanarak, ‘Madem Müslümanların kapalı bir ibadet mekânları var, kanuni olarak ibadet etme hakkımız olan yerde bizim de kapalı bir ibadethanemiz olmalı' şeklinde bir gerekçe ile Mescid-i Aksa'nın Burak Duvarı sınırından, Kubbet'üs Sahra mescidini içerisine alan kısmını havraya dönüştürerek bir ibadet alanı oluşturmak istemektedirler. Şunu bir kere daha ifade ediyorum ki; İsrail’in dini ve hukuki olarak Mescid-i Aksa üzerinde hiçbir karar alma yetkisi yoktur. Alınan bu karar tamamen siyasi bir karardır. İşgalci israil, yaptığı her şeyi zorbalıkla ve uluslararası hukuku hiçe sayarak yapmaktadır. Bu ihlallere dur demenin yolu sadece kınamak değil, başta İslam dünyası olmak üzere, uluslararası kamuoyunu ve hukukun bir gün herkese lazım olacağına inanan dünya insanlığını söylemin yanında yaşanan bu hukuksuzluğa karşı dur diyecek eylemler için harekete geçirmektir. Kaldı ki Mescid-i Aksa, hiçbir hukuki kılıfa uydurularak Müslümanların elinden alınamaz. Zira Kudüs ve Mescid-i Aksa, İslam'ındır, Müslümanlarındır." (İLKHA)