İşgalci mahkeme Yahudilerin Aksa’da İbadetine onay verdi İŞGALCİ ÇETEDEN YENİ TAHRİK

Siyonist işgalci teröristler Filistin’de, yeni bir fitne tohumu ekerek Filistin halkını tahrik etmeye devam ediyor. İşgal güçlerinin sözde mahkemesi, Yahudilerin Mescid-i Aksa'da "sessizce" ibadet etmelerinin kanuna aykırı olmadığına hükmederek Mescid-i Aksa'yı ele geçirme planını bir adım daha ileri taşımış oldu. Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, kararın Mescid-i Aksa'ya yönelik açık bir düşmanlık; Filistin halkına, Arap ve İslam ümmetine karşı da gerçek bir savaş ilanı olduğu aktarıldı.

Ekleme: 08.10.2021 10:03:53 / Güncelleme: 09.10.2021 00:03:45 / manşetler
Destek için 

DIŞ HABERLER SERVİSİ – İşgalci Yahudi yerleşimcilere yakınlığıyla bilinen "Arutz Sheva" gazetesinde yer alan habere göre, işgal çetesinin Kudüs'teki sözde Sulh Mahkemesi Yahudilerin Harem-i Şerif'te "sessizce yaptıkları ibadetin" suç sayılmayacağına hükmederek yeni bir fitne kapısını aralamış oldu.

İslam’ın Haremeyni şeriften sonra en büyük değeri atfettiği mescit olan Mescid-i Aksa’ya yönelik alınan bu karar, başta Filistin’de olmak üzere tüm dünyada tepki ile karşılanarak bu hukuksuz karardan bir an önce geri dönülmesi istendi.

MESCİD-İ AKSA’YI ZAMANSAL VE MEKANSAL OLARAK BÖLME PLANI

İşgalci Mahkeme, "Tapınak Tepesi" olarak isimlendirdiği Mescid-i Aksa'da sessizce ibadet etmenin suç sayılmayacağına karar vererek, mübarek Mescid-i Aksa’nın hem zamansal hem de mekansal olarak bölme planını ileriye taşımayı hedeflemektedir.

İşgalci Siyonistlere yakınlığıyla bilinen Honenu Derneği tarafından Haham Lippo'ya tahsis edilen Avukat Moshe Polski, mahkemenin kararını takdir ettiğini belirterek, "Tapınak Dağı'nı (Mescid-i Aksa) zaten ziyaret eden ve dua etmek isteyen Yahudiler için fiili bir izin olan mahkemenin bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz." şeklinde küstahça ifadeler kullandı.

FİLİSTİN, İŞGAL MAHKEMESİNİN 'SESSİZ İBADET' ONAYINA TOPYEKÛN KARŞI ÇIKTI

Filistin, işgal mahkemesinin, Yahudilerin işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da "sessizce" ibadet etmelerine onay vermesini Filistin Dışişleri Bakanlığı, HAMAS ve İslami Cihad tarafından sert bir dil ile kınanarak karşı çıkıldı.

ALINAN BU KARAR GERÇEK BİR SAVAŞ İLANIDIR!

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, kararın Mescid-i Aksa'ya yönelik açık bir düşmanlık; Filistin halkına, Arap ve İslam ümmetine karşı da gerçek bir savaş ilanı olduğu aktarıldı.

Kararın bölgede bir din savaşı için açık bir çağrı olduğuna işaret edilen açıklamada, bu kararla Mescid-i Aksa'yı mekansal olarak bölmek için başlangıç yapılmaya çalışıldığı hatırlatıldı.

Açıklamada ayrıca kararın Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki statüsüne saldırı olduğuna işaret edildi.

Dışişleri Bakanlığının, Birleşmiş Milletler (BM) ve ona bağlı Güvenlik Konseyi ve UNESCO dahil olmak üzere, her düzeyde siyasi ve diplomatik çabalarını sürdüreceği vurgulanırken bu konuda, Ürdün, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatıyla koordineli çalışılacağı bildirildi.

ARAP VE İSLAM DÜNYASI BU KARARI AZAMİ CİDDİYELE ELE ALMALIDIR!

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada bu kararın çok tehlikeli bir karar olduğunun altını çizdikten sonra, Arap ve İslam dünyasını bu kararı ve Mescid-i Aksa'ya yönelik oluşturacağı tehlikeleri azami ciddiyetle ele almaya çağırdı.

Filistin yönetimine bağlı Kudüs Valisi Adnan Gays da işgal rejimini, Müslümanlar için kutsal olan 144 dönümlük alanda bulunan Mescid-i Aksa'nın tarihi ve hukuki durumuna saygılı olmaya çağırdı.

"BU TÜR KARARLAR, TARİHİN GERÇEKLİĞİNİ DEĞİŞTİREMEZ"

HAMAS Sözcüsü Hazım Kasım, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu kararın "Mescid-i Aksa'ya yönelik aleni bir saldırı ve Harem-i Şerif'in zamansal ve mekânsal olarak bölünmesi yolunda bir adım olduğunu" belirtti.

Kararın, tüm yasaları ve insani normları açıkça ihlal ettiğine dikkati çeken Kasım; bunun, işgal yargısının Filistin halkına yönelik saldırılara, gerçeklerin çarpıtılması faaliyetlerine katıldığının bir tasdiki olduğunu kaydetti.

Kasım, "bu tür kararların tarihin gerçekliğini değiştiremeyeceğini; mukaddes Kudüs kentinin Arap-Filistinli kimliğini ortadan kaldırmayı başaramayacağını" vurguladı.

BU KARAR MASCİD-İ AKSA'NIN KUTSALLIĞINA VE MÜSLÜMANLARIN HAKKINA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR!

İslami Cihad ise yaptığı açıklamada, bu kararın geçersiz olduğunu; Aksa'nın kutsallığına ve Müslümanların hakkına yönelik bir saldırı teşkil ettiğini aktardı.

İşgalci makamların aldığı bu kararının, Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların devam etmesinin önünü açacağına dikkat çekilen açıklamada, İslami Cihad, Tel Aviv'i Aksa'ya yönelik saldırıların sonuçları konusunda uyardı.

Açıklamada ayrıca Filistin halkının, tüm gücü, sebatı ve azmiyle Aksa'ya zarar verecek her türlü girişimle mücadele edeceği aktarıldı.

KUDÜS İSLAMİ VAKIFLAR İDARESİNİN EGEMENLİĞİ İHLAL EDİLİYOR

Mescid-i Aksa, işgal rejimi ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

Ancak işgalci Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan işgal rejiminin tek taraflı kararıyla işgal güçlerinin eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri "baskın" olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.

Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tüm girişimlerine rağmen, işgalci çeteler baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.

İşgalci Fanatik Yahudiler, işgal güçlerinin eşliğinde, hemen hemen her gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kere Mescid-i Aksa'nın güneybatı duvarında bulunan El-Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'in avlusuna girerek Filistin halkını tahrik etmektedir.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.

İşgalci siyonist Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da, kendilerinin de ibadet etme haklarının olduğunu iddia ediyor.