İmamın 'iyilik aşkı' markete dönüştü

İstanbul Fatih'teki Hürrem Çavuş Camii'nde imamlık yapan Metin Kaçar, cami bahçesine kurduğu Uhuvvet Market ve Giyim Mağazası ile ihtiyaç sahiplerine destek oluyor. Belirli günlerde cami bahçesindeki alana gelenler, istedikleri ürünü alabiliyor.

Ekleme: 07.10.2021 14:15:15 / Güncelleme: 07.10.2021 14:20:07 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için 

Metin Kaçar, 1963 yılında Tokat'ın Niksar ilçesinde doğdu. Bugün 58 yaşında olan Kaçar, 19 yaşında imam olarak göreve başladı. 24 yıldır da İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan Hürrem Çavuş Camii'nde imamlık yapıyor.

Metin Kaçar, imamlığı namaz kıldırmaktan ziyade bulunduğu bölgenin tüm sorunlarıyla ilgilenmek olarak ifade ediyor. İşte tam da bu anlayışla yıllarca görev yaptığı bölgelerdeki vatandaşlara çeşitli hizmetler sunan Kaçar, 8 yıl önce eşi benzerine pek rastlamadığımız bir yardım faaliyeti başlatmış.

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

Askıda ekmek ile başladı

"Cami avlusunda, minare gölgesinde iyilik hareketi" olarak başlatılan bu hizmetin ilk ayağını ‘askıda ekmek’ projesi olmuş. Daha sonra cami bahçesinde kurulan ‘Uhuvvet Market ve Giyim Mağazası’ ile hizmet ağı genişlemiş. İlçedeki ihtiyaç sahipleri, haftanın belirli günlerinde cami bahçesindeki bu alana gelerek istedikleri gıda malzemesi ve giyim ürünlerini alabiliyor.

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

Her gün yüzlerce ekmek dağıtılıyor

Yardım faaliyetlerinin detaylarını anlatan Metin Kaçar, "Camimizin en önemli projelerinden biri ‘askıda ekmek’ projesi. Bu proje 3-5 ekmekle başladı ama bugün hamdolsun yüzlerce ekmeği kardeşlerimize takdim ediyoruz. Sabah namazı sonrasında meşhur arabamı alarak mahalle fırınına gidiyoruz. Kardeşlerimizin ücretini ödediği ekmekleri arabayla camimize getiriyoruz. Onları paketleyerek askıda ekmek duvarımıza asıyoruz. İhtiyaç sahiplerimize de şu saatte buyurun gelin diyoruz. Belki yüzlerce ekmek 10 dakika içerisinde cami avlusunda minare gölgesinde ihtiyaç sahibi kardeşlerimize takdim ediliyor" dedi.

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

"Mahalle halkıyla Allah'ın evi arasında köprü oluşturmaya çalıştık"

Ekmek dağıtımından sonra da yardım faaliyetlerinin sürdüğünü ifade eden Kaçar, şunları söyledi:

"Ekmeği dağıttıktan sonra da "Uhuvvet Market, Uhuvvet Giyim" diye iki mağazamız var. Biz cami olarak, mahalle halkıyla Allah'ın evi arasında köprü oluşturmaya, bir bağ kurmaya çalıştık. Bir insan bir vakfa, bir derneğe, bir yardım kuruluşuna gidip oradan yardım talep edebilir. Ama cami avlusuna girdiğinde ben peynir istiyorum, ben zeytin istiyorum, benim pirince ihtiyacım var diye hiç kimseye yük olmadan, Allah'ın evi olmasının rahatlığıyla hareket edilsin diye Uhuvvet Market'imizi açtık. Kardeşlerimiz geldiklerinde neye ihtiyaçları varsa elimizde olan bütün imkanları onlar için seferber ederek gönüllerini alıyoruz."

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

"8 yılda on binlerce kardeşimizin ihtiyacını giderdik"

Giyim yardımı da yaptıklarını anlatan Kaçar, "Uhuvvet Giyim'imiz var. Gün içerisinde bunlar sürekli hareket halinde. 8-10 yıl önce ikinci el elbiseyle başladığımız ‘Yıka, ütüle, getir, ihtiyaç sahibini sevindir’ projesiyle evlerde atmaya kıyamadığımız ama ihtiyaç fazlası kıyafetleri topladık. 8 yılda on binlerce kardeşimizin ihtiyacını giderdik. 15 günde bir toplanan elbiseleri giyim dolabımıza yerleştiriyoruz. Ondan sonra da kardeşlerimizi davet ediyoruz. Kardeşlerimiz, giyebilecekleri kıyafetleri seçtikten sonra arta kalan kıyafetleri atmıyoruz. Onları da paketleyerek Fatih Belediyesi aracılığıyla geri dönüşüme gönderiyoruz. Onlar da israf edilmemiş oluyor. Bu camide gün içinde sürekli bir hareket var. Örneğin biraz sonra burada bir adak kurbanı serüveni yaşanacak. Adak kurbanı gittikten sonra bir bakacaksınız bir kardeşimiz ayakkabı getirmiş, bir kardeşimiz gömlek getirmiş, bir başka kardeşimiz gıda getirmiş. Yani cami avlusunda ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin ihtiyacını gidermenin mutluluğunu yaşayarak günümüzü tamamlıyoruz" diyor.

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

"Mahalle halkıyla birlikte çalışıyoruz"

Bu işleri sadece kendisinin yürütmediğini, çok sayıda kişinin destek olduğunu söyleyen Kaçar, organizasyona dair bilgiler verdi:

"Bu işin arkasında benimle birlikte çalışan çok güzel bir ekip var. Mahalle halkıyla birlikte çalışıyoruz. Erzak dağıtmak istediğimiz zaman 3-5 kardeşimizle, burada herhangi bir faaliyet yaptığımız zaman 8-10 kardeşimizle bu hizmeti rahatlıkla yürütebiliyoruz. Hiçbir zaman eleman sıkıntısı yaşamadan biz bu hizmetleri yapıyoruz. Zaman zaman cami bahçesinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara yemekler veriyoruz. Geçtiğimiz sene 400 kişilik yemek verdik. Bu hizmetler tamamen gönüllülük esasıyla yürütülüyor. Tek bir tane bile ücretli çalışanımız yok. Tamamen Allah rızası için bu işi yapıyoruz. Ben ilk başladığımda tek kişiydim ama şimdi çok güzel bir cemaat, çok güzel bir dernek, çok güzel bir vakıf ruhuyla, mahallemle, mahalemin güzel insanlaryla bu işleri organize ediyoruz."

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

"Yemek projemiz iftar programı ile başladı"

Cami avlusunda zaman zaman yemek organizasyonları yaptıklarını söyleyen Kaçar, "Yemek projemiz iftar programı ile başladı. İftarla başlayan bu serüvenimiz cami avlusunda, minare gölgesinde masa sandalye kurarak vatandaşlarımıza yemek ikramıyla devam etti. Bazen de hazır yemek geldi, kardeşlerimiz kaplarıyla geldiler, 3 çeşit yemeği onlara ikram ettik. Mesela yemek dağıtılırken ben yemeğin başında duruyorum, gelen aileyi görünce kepçeci diye tabir ettiğimiz, yemeği dağıtan kardeşlerimize 7 kişilik, 5 kişilik, 3 kişilik, 10 kişilik diyorum. Bu şekilde vatandaşlarımıza hem 3 çeşit yemeğini, hem ekmeğini, hem suyunu verip gönderiyoruz" diye konuştu.

 

Cami avlusunda, minare gölgesinde bir küçük iyilik meselesi

 

"Yardım ettiğimiz herkesin bilgileri veri tabanımızda mevcut"

Yardıma muhtaç kişilerin tüm bilgilerinin bilgisayar ortamında kayıtlı olduğunu söyleyen Kaçar, yardım yapılan kişilerin tasnifini şu sözlerle anlattı:

"Madem biz bu işleri yapacağız ve bu iş büyüyor, o zaman bizim bir veri tabanımız olsun dedik. Bilgisayar ortamında, yardıma müracaat eden kardeşlerimizin nüfus cüzdanlarının fotokopilerini, son ödedikleri elektrik, su veya doğal gazın faturasının fotokopisini, iletişim bilgilerini alarak adreslerini tespit ettik. Şu an bilgisayarı açsak 600 ailenin nüfusu kaç kişi, çalışan, çalışmayan, dul, yetim, engelli, yatalak hasta, kimi varsa her türlü bilgi mevcut.

Bu 600 kişiyi biz 3 kategoriye ayırdık. İlk 200 aile çok acil ihtiyacı olan ailemiz. Bunların haftada ya da 15 günde bir camiye uğramaları gerekiyor, hatta günlük ekmeklerini, haftalık gıdalarını almaları gerekiyor, ayda bir gelip elbiselerini almaları gerekiyor gibi bir çalışma yaptık. Bir diğer 200 kişilik kategoridekiler ise yılda birkaç defa gelenler. Elbise ve erzak dağıtımında davet ettiklerimiz. Bunların durumları biraz iyi ama birinci kategori kadar muhtaç değiller. Üçüncü kategorimiz de sadece ramazanda veya Kurban Bayramı'nda uğrayıp gönüllerini aldığımız, buradan boş çevirmemek için bir koli gıda yardımıyla uğurladığımız kardeşlerimiz. Dolayısıyla 600 ailelik bir hedef kitlemiz var, 200 aile ile haftalık görüşme yapıyoruz, diğer 200 aile 2-3 ayda bir..."

Kaynak: TRTHaber