Aşırı sıcaklarla geçen bir yazın ardından sonbaharla birlikte aniden soğuyan havalar kalp hastalıklarını tetikliyor.
Soğuk havada düşen vücut sıcaklığını dengede tutabilmek için adrenalin gibi stres hormonlarının etkisiyle kalp hızında, kan basıncında ve kanın pıhtılaşma düzeyinde artış ve damarlardaki büzüşme kalbimizin daha fazla çalışmasına yol açıyor.
Bu durumun özellikle kalp ve damar hastaları ile gizli kalp hastalığı bulunanlar için önemli bir risk oluşturduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, 29 Eylül Dünya Kalp Günü kapsamında yaptığı açıklamada, "Soğuk ve rüzgarlı havalarda vücut periferik kan damarlarında kasılma olmakta, adrenalin seviyesi artmakta, tansiyon-nabız dengesi negatif yönde bozulmakta ve kalbe giden kan dolaşımı azaldığından kalp damar hastalıkları ve komplikasyonları riski artmakta, kalp krizine yol açabilmektedir." dedi.
Soğuk havanın bağışıklık sistemini de olumsuz etkileyerek enfeksiyonlara zemin hazırladığından ortaya çıkan iltihabi durum da kalp ve damar hastalıklarını tetikleyebildiğini söyleyen Dağdelen, "Toplumda kalp damar hastalığı olduğunun veya hipertansiyonu olduğunun farkında olmayan 40 yaş üzerinde önemli sayıda insan bulunmaktadır. Özellikle kalp damar hastalığı olanların sonbahar-kış mevsiminde dikkatli olmaları gerekir." ifadelerini kullandı.
Pandemide kalp hastalıkları arttı
Dağdelen, yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı tehdit eden, yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenler arasında ilk sırada 70 yaş üzeri kişiler bulunurken, ikinci sırayı kronik kalp ve damar hastalıkları olanların aldığını belirtti.
Dağdelen "Bu dönemde hem kalp damar hastalıklarında hem de hipertansiyon krizlerinde artışlar önemli bir sorundur. Kalp damar hastalıkları ve hipertansiyon ile ilgili yaşadığımız artan sorunlar sadece virüsün etkisi ile değil, insanların kontrollerini aksatmaları, egzersiz yapamamaları, beslenme bozuklukları ve kilo almaları hatta psikolojik streslerinin artması ile açıklanabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Pandemi sürecinin tüm organ fonksiyonları, bağışıklık sistemi ve insan-toplum psikolojisi ile birlikte kalp damar sistemini de ciddi şekilde olumsuz etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Sinan Dağdelen, şöyle konuştu:
Bu etkilenmeler içerisinde solunum sistemi ve kardiovasküler sistem ile ilgili komplikasyonlar maalesef en tehlikeli sonuçlara neden olabilen Covid-19’un hedef organlarını oluşturmaktadır. Covid-19’un kalp damar sistemi ile ilgili komplikasyonları; miyokardit (kalp kası iltihabı), perikardit (kalp zarı iltihabı), akut kalp krizi, ciddi kalp yetersizliği, beyin damar tıkanıklığı-felç, kalp ritm bozuklukları, kontrolsüzleşen hipertansiyon atakları, akciğer damar tıkanıklığı (pulmoner emboli) ve bacak damarlarında pıhtı oluşması şeklinde sıralanabilir. Bu komplikasyonların geç ve uzun dönemde Covid-19 (SARSCoV-2) geçiren kişilerde ileride ortaya çıkarabileceği kardiovasküler izler ve komplikasyonlar konusunda ise henüz kesin bilimsel verilere sahip değiliz.
Kalp sağlığı için ihmale gelmez 9 önlem
Dağdelen, salgın tehdidi altında girdiğimiz sonbaharda kalp ve damar hastalıklarına karşı ihmale gelmez önlemleri şöyle sıraladı:
"Pandemide Covid-19’dan korunma kurallarına sıkı sıkıya uymak.
Aşırı yağlı, unlu, aşırı tuzlu, kızartılmış ve hazır gıdalardan kaçınmak.
Az ve sık yemek, tam olarak doymamak.
En az 1 litre su içmek. (böbrek ve kalp-damar hastaları için bu oran değişir)
Sigara kalp damar hastalıklarından ölüm riskini 2-3 kat artırdığından sigaradan ve pasif içiciliğe maruz kalmaktan kaçınmak.
Et ağırlıklı beslenme yerine taze sebze ve bakliyat tüketmek.
Uzman tarafından önerilmedikçe hiçbir takviye, vitamin veya minerali rastgele kullanmamak.
Her gün en az 30-40 dakika düz bir zeminde uygun adım yürümek. (yaş, kalp damar hastalığı, sistemik organ hastalığı olanlarda bu süre ve hız değişebilir)
Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın aşı talimatlarına uymak ve yetkisiz kişilerin tavsiyelerini dikkate almamak." (İLKHA)