Uzmanlar; altın çağını yaşayan "Şimdi Al Sonra Öde" konusunda uyarıyor

Dünya çapında milyonlarca tüketici, alışverişlerini finanse etmek için, faizsiz, şimdi al sonra öde hizmetlerinden faydalanıyor. Kredi kartına benzer yöntemlerle çalışan bu tür hizmetler, faizsiz taksit seçeneği sunmaları dolayısıyla cazip görünseler de uzmanlar uyarıyor: "Ne kadar borçlandığının farkında bile olmayan bir çok tüketici, uzun vadede borç batağına saplanacak."

Ekleme: 21.09.2021 16:51:57 / Güncelleme: 21.09.2021 16:51:57 / Ekonomi
Destek için 

Doğruhaber / Mesut Tunce

Şimdi al sonra öde sloganıyla (genelde internet üzerinden)satış yapan şirketler, hizmetlerini kredi kartlarına daha iyi bir alternatif olarak sunuyor. Ancak uzmanlar, birçok insanın karşılayabileceğinden daha fazlasını harcadığından ve bazılarının borca ​​girdiğinin farkında bile olmayabileceğinden endişeleniyor.

Peki şimdi al, sonra öde nedir? Ve neden aniden bu kadar büyük bir ilgi görmeye başladı

Şimdi al sonra öde nedir?
Satış noktası kredileri olarak da bilinen Şimdi al sonra öde planları, alışveriş yapanların ürünlerini taksitler halinde ödemesine olanak tanır.

Konsept yeni değil. ABD’de “layaway” veya Avustralya’da “lay-by” olarak bilinen taksit planları yıllardır var. Bu anlaşmalar, tüketicinin, aldığı ürünün maliyetini faizsiz olarak belirli bir süreye yaymasını sağlar.

Tüketiciler, genelde internet üzerinden alışveriş yaparken, birkaç tıklamayla çevrimiçi ödeme yapabilecekleri şimdi al sonra öde hizmetlerini kullanmayı tercih ederler. Ödemeler çoğunlukla 3-6 taksit arasında faturalandırılır.

Şimdi al sonra öde şeklinde ödeme planı sunan firmanlar, genellikle bir perakendecinin web sitesine bir ödeme düğmesi ekler ve ardından her işlemde satıcıdan bir kesinti alırlar. Yani aslında şimdi al sonra öde kampanyası satıcıya değil, bu işte uzmanlaşmış ticari firmalara aittir. Uzmanlar, genellikle daha yüksek ortalama sipariş değerine ve daha iyi dönüşüm oranlarına yol açtığı için perakendecilerin bunu kabul etmeye teşvik edildiğini söylüyor.

Elbette ki bu hizmetin vatandaşa bir çok açıdan faydası varmış gibi görünmektedir. Ancak bazen tüketici, normalde satın alamayacağı bir ürünü, bu hizmetin getirdiği kolaylık ve rahatlıkla aldığında, ileriye yönelik ödeme planını çok da iyi hesaplayamayabilir.

Peki, neden bu kadar popüler?

Tek kelime: Koronavirüs.

Pandemi, birçok perakendecinin geçici olarak kapanmak zorunda kalmasına ve tüketicilerin zamanlarının çok daha fazlasını evde geçirmesine neden oldu.

Bu, çevrimiçi alışverişin büyümesini hızlandırdı. Bir rapora göre , küresel e-ticaret işlemleri önceki yıla göre %19 artarak 4,6 trilyon dolara ulaştı.

Şimdi al sonra öde sistemiyle yapılan alışverişler ise bu toplamın %2.1′ini (yani yaklaşık 97 milyar dolarını) oluşturuyor. Worldpay’e göre, bu rakamın 2024 yılına kadar ikiye katlanarak yaklaşık 200 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Şimdi al sonra öde planlarının popülaritesi zaten artmaktaydı, ancak pandemi dönemi değişen alışveriş alışkanlıkları, bu pazara önemli bir ivme kazandırdı.

Riskler nelerdir?

Şimdi al sonra öde sistemine getirilen ana eleştirilerinden biri, alışveriş yapanları, karşılayabileceklerinden daha fazlasını harcamaya teşvik edebilmesidir. Sonra öde planlarının özellikle Y ve Z kuşağı müşterileri arasında popüler olması da bu endişeleri körüklemektedir.

İngiltere’de faaliyet yürüten "Tüketici haklarını savunma" grubu What?, Şimdi al sonra öde kullanıcılarının neredeyse dörtte birinin hizmetin mevcut olması nedeniyle başlangıçta amaçladıklarından daha fazlasını harcadığını tespit eden bir araştırmaya imza attı.

Ayrıca, vatandaşa kredi verilirken yapılan kontroller bu sistemde olmadığından, insanların bazen farkına bile varmadan çok büyük borçlara girebildikleri iddia ediliyor.

Şunu da belirtmekte fayda var ki, sistem faizsiz olsa da, bazı firmalar, taksitlerin ödenmesinin geciktirilmesi durumunda çok yüksek faiz oranları uygulayabiliyorlar. Bu da dinimizin yasakladığı bir alana atılan ilk adım olmuş oluyor.