Okullarda kaynak kitap sorunu çözülemiyor!

​Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) her eğitim ve öğretim yılında dağıttığı ücretsiz kitapları yetersiz bulan bazı okul idarecilerinin "yardımcı kaynak" adı altında öğrencilerden kitap istemesi, velileri zor durumda bırakıyor.

Ekleme: 11.09.2021 15:50:11 / Güncelleme: 11.09.2021 16:19:02 / Röportaj / Siirt Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğrencilere ücretsiz kitap dağıtılmasına rağmen bazı okul ve öğretmenler, öğrencilerden Bakanlığın eğitim kitaplarını eksik bulduğu gerekçesiyle "kaynak kitap, ek kitap" adı altında yardımcı ders kitabı istiyor.

Piyasa değeri 300 ile 500 TL arasında değişen ve dar gelirliler için oldukça ağır bir külfete neden olan yardımcı ya da kaynak kitaplar, aile bütçesini ciddi şekilde zorluyor. Veliler, tüm sıkıntıları rağmen "çocuklarının eğitimine katkı sunacak" diye bu ekstra masrafı ödemek zorunda kalıyor.

Öğretmenler, kitap isterken "mecbur değilsiniz ama alırsanız iyi olur" diyerek öğrenci ve velileri kaynak kitaba yönlendiriyor. Veliler mecbur olunmasa da bu konuda şikâyetçi olurken, kitabı alamayan öğrenciler sınıfta mahcup oluyor. Öğretmenler, müfredatı milli eğitim kitabı yerine ek kitaptaki dersten işlediğini, haliyle kitabı alamayan öğrenci sınıfta ders işlenirken dersi takip yapmakta zorlanıyor.

Kemal Gündüz

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Limit Yayınları Genel Müdürü Kemal Gündüz, günümüzde ki öğretim modelinde kaynak kitabın bir gereklilik olduğunu söyledi.

Kaynak kitaplara neden ihtiyaç duyuluyor?

Mili Eğitim Bakanlığının vermiş olduğu kaynak kitaplarında ciddi bir öneme sahip olduğunu dile getiren Gündüz, "Fakat sistemlerin farklılaşmış olması, bazı sınavların oluyor olması, bunlar için gerekli olana pratikler, pekiştirmelerin, farklı soru tarzlarının içerik olarak öğrenme temelinde burada bulunmasından dolayı kaynak kitap ihtiyaçları mevcut olmuştur. Fakat şöyle bir şey var; eğitim-öğretim sisteminin normal şartlarda fırsat eşitliğine bağlı olarak aynı zamanda özel teşebbüsünde bu konuda ki çıkışları eğitim ve öğretimdeki gelişme ciddi oranda bir katkı sunmaktadır." dedi.

Devletin verdiği kitaplar yeterli mi?

Devletin verdiği kitapların yetersiz olmasından dolayı öğrencilere kaynak kitap verildiğini belirten Gündüz, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Kaynak kitaplar yeterli değil, yeterli olmuş olsaydı, diğer yardımcı kaynaklara çok ihtiyaç duyulacağını düşünmüyorum, devlet bütün kurumlarında yapması gereken yardımcı kaynak ve bunu işletecek olan öğretim elemanlarının doğru bir şekilde kullanabilme becerisini göstermesidir. Bunlar birbirleri ile uyuşmazlarsa o zaman biz bunu deriz 'öğrenme motivine uygun olmayan kaynakların yetersizliğine hepimiz itibar etmek zorunda kalırız.' Eğitim ve öğretimin içerisinde her zaman daha güzeli var mıdır? Evet vardır. Bu nedenle özel sektör bu konuda bir üst çalışma yaparak daha iyisini ortaya koymak gibi bir durum ortaya çıkmış ve hatta bunu bir pazar haline getirmişlerdir." ifadelerini kullandı.

"Her ailenin yardımcı kaynak kitap alabilecek durumda olmadığını çok iyi biliyoruz"

Kaynak kitabın bir gereklilik haline geldiğini savunan Gündüz, "Anlatma ve öğrenme motifleri birbirinden farklı olduğu için herkese aynı standartlarda program uygularsanız bunda bir karşılık bulamayabilirsiniz. Bu nedenle yardımcı kaynak kitap ihtiyacı bir gereklilik haline gelmiştir. Fakat durumu olan ile olmayan var, bu ihtiyacı karşılayamayan durumda olan insanlar var. Bu durum ister istemez genel düşüncenin buna bir formül üretmesinden geçer. Her ailenin yardımcı kaynak kitap alabilecek durumda olmadığını çok iyi biliyoruz. Bir dengeleme sağlanmış olsaydı fırsat eşitliğinin o zaman ortaya çıkmış olduğunu söyleyebilirdik, imkânı olanlar, özel ders aldırıyor, yardımcı kaynağı sınırsız bir şekilde temin ediyor, ama bunu her aile ve okulda görebilmek mümkün değil."

Devlet bu noktada ne yapmalı

Herkesin iyi bir eğitime ulaşamadığına dikkat çeken Gündüz, "Devlet bu noktada muhakkak çok fazla düşünceye sahip,  yâda bu tartışılıyordur. Eğitim ve öğretimin normal şartlarda her yerde aynı değil, köydeki bir eğitim-öğretim anlayışının yâda oraya giden öğretmenin, okul niteliğinin bir il merkezinden farklı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu gün Siirt’in İstanbul’dan farklı olduğunu biliyoruz. Eğitim ve öğretime ayrılan bütçenin farklı olduğunu biliyoruz. Bir Fen Lisesi ile bir başka okulun şartlarının birbiriyle aynı olmadığını hepimiz biliyoruz, fırsat eşitlikleri ihtiyaçların temellendirilmesi ile ilgilidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)  

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler