Haber Yorum
Kadının özgürlüğü' söyleminden anladıkları tek şeyin 'Kadının olabildiğince açılması' olan İttihatçı Zihniyettin asıl düşmanlığı İslami emirleredir.
İttihat ve Tarakki Cemiyeti 1889'da kurulduğu andan itibaren hedefini İslami anlayışa karşı duruşla tanzim etmiş ve tüm enerjisini İslami yaşam tarzını değiştirmek için kullanmıştır.
Bu Cemiyet'in 1908-1918 yılları arasında iktidar olduğu söylense de gerçekte devletin kılcal damarlarına yaptığı yuvalanmadan dolayı yüz yıldan fazla bir süredir ülkenin kaderinde başat rol oynar.
Kavgacı ve militarist yapısıyla bilinen İttihat Zihniyetinin bir yansımasını dün Balıkkesir'in Edremit ilçesindeki 'Kurtuluş' törenlerinde gördük.
1908'de Eminönü İskelesinde "Türk Kadınını Özgürleştirme Olayı" olarak anılan çizimlerde İttihatçıların ( Resneli Niyazi ve Enver Paşa'nın) Osmanlı Kadınını bağlayan zincirlerinden nasıl kurtardıkları anlatılıyor.
Malum bu iki şahıs "HÜRRİYET KAHRAMANI" olarak anılır.
1908'de Eminönü İskelesinde yaşanan temsili hadise dün Balıkkesir'de bilfiil yaşandı.
Balıkesir'in Edremit ilçesinin Menderes Bulvarı'nda düzenlenen törende; ilçenin düşman işgalinden kurtuluşunun 99'uncu yıl dönümü çeşitli gösterilerle kutlanıyor.
Birden protokol karşısına çıkarılan genç bir kızın üzerine çarşaf atılarak yere diz çöktürülüyor ve zincirle bağlanıyor.
Ardından Efeler gelip kadını bağlarından kurtarıyor.
Hesapta 'Kadın Özgürleşiyor'
Ancak Edremit'in işgal tarihinde öyle bir olay yok.
Anlaşılan o ki; İttihatçı Zihniyete sahip CHP ve onun arka bahçesi gibi görünen Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, işgalcilerden çok İslami yaşam tarzını düşman görüyorlar.
Öyle ya işgalcileri konu edinmeyip Müslüman kadının örtüsünü çıkarmayı kutlamak başka neyle izah edilebilir?
Tören alanındaki bu densizliğe sadece AK Parti'li Edremit Belediye Meclisi Üyesi Murat Tuna tepki gösteriyor.
O tepki de kadının çarşafına örtüsüne yapılan hakarete karşılık değil, sadece "Türk kadınının zincire vurulamayacağı" gerekçesiyledir.
Oysa mesele bundan çok daha fazlasıdır.
Mesele; İttihatçı Zihniyetin "Din Karşıtlığı" konusundaki pervasızlığıdır.
Müslüman halka karşı "İnancınıza saygılıyız- Değiştik" diyerek TAKİYYE etmeyi 7. ilkeleri gibi gören bu zihniyet, eline en küçük bir fırsat geçtiğinde neler yapabileceğini şimdiden gösteriyor aslında.
Hatırlanacağı gibi bir süre önce benzer bir görüntü İzmir'deki HDP bileşenleri tarafından verilmişti.
Anlaşılan o ki bu iki yapıyı (CHP ve HDP'yi) birbirine yaklaştıran asıl unsur "Kadın özgürlüğü" adı altında İslami değerlere düşmanlıktır.