Her sene yaz aylarının bitmesine yakın bir zamanda başlayan anız yangınlarının özelde Batman, genel olarak da ülkenin en önemli sorunlarından biri olduğunu belirten Dursun, anızın büyük zarar verdiğini söyledi.
Toprağın doğal örtüsü, organik madde kaynağı olan değerli anızların üreticiler tarafından ikinci ürün mısır, soya veya üst üste buğday ekmede kolay toprak işleme gerekçesi ile yakıldığına dikkat çeken Dursun, modern tarım tekniğinde anızı yakmanın son derece yanlış bir yöntem olduğunu kaydetti.
Ömer Faruk Dursun
“Anız temiz oksijeni yok ediyor”
Yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafi etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Dursun, anız yakmanın zararlarını şöyle anlattı:
“Anız yakma; toprağa, çevreye, sürdürülebilir tarımın gerçekleşmesine vurulan en büyük bir darbedir. Anız yakıldığında toprak yüzeyinde 252 santigrat dereceye ulaşan bir sıcaklık ortaya çıkar, bu sıcaklık toprağın üst katmanlarındaki kil gibi toprak parçacıklarını pişirerek sertleştirir. Toprağın fiziksel yapısındaki organik maddenin azalması sonucunda ise toprağın su tutma kapasitesi ve havalanma özelliği azalır. Anız yakma sonucu ortaya çıkan orman yangınları memleketimizin büyük bir servetini, içinde barınan yaşamı ve ormanın sağladığı temiz havayı, temiz oksijeni yok ediyor.”
“Anız yakma sonucu meydana gelen zararlar o kadar çok ki”
Yangınlar sırasında havanın kirlendiğini, karayolu civarındaki anız yangınlarının ise görüş mesafesini azaltarak, trafik kazalarına sebep olduğunu belirten Dursun, şöyle devam etti:
“Yangınlar bazen komşu tarlaları yok etmekte, çitleri tarla üzerinden geçen elektrik ve telefon direklerini ve meyve ağaçlarını yakabilmektedir. Anız yangınları bazı durumlarda orman ve konut yangınlarına da sebep olabilmektedir. Daha dün ülkemizin birçok farklı noktasında çıkan orman yangınlarının sebeplerinden biri, anız yakma olabilir. Bununla beraber tarlada, bayırda, ormanda yaşayan yaban hayvanları ya yok olmakta ya da yuvalarını kaybetmektedirler. Anız yakıldığında tarla yüzeyi örtüsüz dolayısı ile korumasız kaldığı için toprağa doğrudan rüzgâr ve su erozyonuna açık hale getiriyor. Tabi, anız yakma sonucu meydana gelen zararlar o kadar çok ki, sayarsak daha da çoğaltabiliriz.”
Anız yakma yerine bazı önerilerde bulunan Dursun, “Hububat hasatları biçer-döverle toprak yüzeyine yakın yapılmalıdır. Hasat sonrası parçalanma ve çürümeyi kolaylaştırmak için sapları parçalayıcı bir alet kullanarak anız toprağa karıştırılmalıdır. Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesini sağlamak amacı ile kalan sapın yaklaşık yüzde 1’i oranında ‘Azot dengeleme gübresi’ verilmelidir.” ifadelerini kullandı.
“Gerekli tüm tedbirler alınmalı”
Yetkilileri anız konusunda tedbir almaya çağıran Dursun, son olarak şunları söyledi: “Pandemi ile mücadele ettiğimiz bu dönemde özellikle hastalıktan etkilenmiş veyahut tedavi süreci devam eden hastaların temiz hava ve oksijene ihtiyacı varken yakılan anızların nasıl olumsuz bir etki oluşturacağı herkesin malumudur. Bundan dolayı yetkililerin özellikle halk sağlığı söz konusu olduğu bu dönemde gerekli tüm tedbirleri alması gerekmektedir.”(İLKHA)