Yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Kaya, her kesimin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
Kaya, “6 Eylül’de yüz yüze eğitim öğretim başladı. Çocuklarımızın yeniden okullarına kavuşması sevindiricidir. Her şeye rağmen çocuklarımızın, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla buluşmaları tarifi imkânsız bir duygudur. Ancak bu sevincin ve güzel duyguların devam etmesi için olağanüstü çaba sarf edilmelidir. Bu çerçevede herkese ayrı görevler düşmektedir. Başta hükümet olmak üzere, okul idareleri, öğretmenler, veliler, öğrenciler, servisçiler, kantinciler, esnaf ve hepimizin ayrı sorumlulukları olacaktır. Her kesim kendisine düşen sorumlulukları yerine getirirse çocuklarımız bir daha okullarından olmayacaklardır.
Bu sorumluluğun en büyüğü hükümete düşmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı alınacak tedbirlerle ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Ancak geçmiş yıllardan edindiğimiz tecrübe bu tedbirlerin sahada yeteri kadar uygulanmadığını göstermiştir.” dedi.
Okullarda alınması gereken diğer tedbirler
Kaya, Milli Eğitim Bakanlığının alacağı tedbirler ile birlikte alınması gereken diğer tedbirlere ilişkin şu önerilerde bulundu:
“-Öncelikle okullarımızda sağlığa uygun bir ortamın oluşması için temizlik itina ile yapılmalıdır. Okullara yeteri kadar temizlik malzemesi, maske ve dezenfektan gibi ihtiyaçlar temin edilmelidir. Ya da yeteri kadar ödenek verilmelidir.
-Her okula yeteri kadar temizlik personeli verilmeli ve bunun denetimi sağlanmalıdır.
-Okul kantinleri ve okul çevresinde satış yapan esnaf düzenli denetlenmeli, kurallara uymayanlar hakkında işlem yapılmalıdır.
-Okul servisleri sürekli denetlenmeli, servis şoförlerinin belirlenen kurallara uyup uymadığı kontrol edilmeli, uymayanlara gerekli işlemler yapılmalıdır.
-Son yıllarda özellikle kenar semtlerdeki okulların çevresini torbacı diye tabir edilen uyuşturucu satıcıları işgal etmiştir. Bundan dolayı okul çevreleri kolluk kuvvetleri tarafından sıkı denetlenmeli, çocuklarımızın güvenliği sağlanmalıdır.
-Öğrencilerimizin bir buçuk yıllık bir kaybı mevcuttur. Bu kayıpların telafisi için program yapılmalı ara dönemlerde kademe kademe bunlar giderilmelidir.
-Önemli hususlardan bir tanesi de öğrencilerin uzun bir süreden sonra okula uyumu ve adaptasyonudur. Bakanlık bunun için acilen çalışma yapmalıdır. Uyum ve adaptasyon sorunu yaşayacak öğrencilere rehberlik ve psikolojik destek vermek için ekipler oluşturulmalıdır.
Bu tedbirlerle birlikte sağlıklı bir eğitim öğretim ortamının oluşması için ve daha fazlası için gerekli tüm adımlar atılmalıdır. Bütün bunlar salgından dolayı alınması gereken önlemlerdir. Ancak Eğitim Sistemimizin kangrenleşen sorunlarının da bir an önce çözülmesi gereklidir;
Eğitim müfredatı inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir
Bunların sorunların başında eğitim müfredatı ve bu müfredata dayalı olarak hazırlanan materyallerdir. Öncelikle müfredat, inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir. Müfredattaki ırkçı, tek tipçi ve ahlaki değerlerimize aykırı bölümler çıkarılmalı, inancımız ve kültürümüze uygun hale getirilmelidir. Bu çerçevede bütün ders kitapları gözden geçirilmeli ve kitaplardaki olumsuzluklar ayıklanmalıdır. Batı eksenli eğitim politikalarından vazgeçilmeli ve eğitim materyalleri de Batı hayranlığından ayıklanmalı, kendi inancımız ve kültürümüze uyumlu hale getirilmelidir.
Öğretmen okullarda ücretsiz dağıtılan ders kitapları içerik olarak yetersiz görüyor
Okullarımızda ücretsiz dağıtılan ders kitapları öğretmenler tarafından yeterli görülmediğinden dolayı velilerden yardımcı kaynak talep edilmektedir. Özellikle ilkokullarda, her öğretmen kendi belirlediği yardımcı kaynağı veliden talep ediyor. Elbette ki öğretmen öğrencisini daha iyi bir seviyeye taşımak için en iyisini yapmaya çalışacaktır. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı buna bir çözüm bulmalıdır. Öğrencilere verilen kaynaklar yeterli hale getirilmelidir. Ya da bunun için ihtiyaç sahibi veliye destek olmalıdır. Bunun için de okullara bütçe ayırmalıdır. Ama hangi şekli ile olursa olsun bu tür ek kaynaklar denetim altına alınmalı velileri ve öğrencilerin mağduriyeti giderilmelidir.
Velilerden farklı yöntemlerle zorunlu bağış alınıyor
Milli Eğitim Bakanlığı, ‘kayıt ücreti adı altında kesinlikle velilerden bağış toplanmayacak’ diye bir açıklama yaptı. Ancak farklı yöntemlerle veliler bağış yapmak zorunda bırakılıyor. Sınıf değiştirme, okul değiştirme, öğretmen seçme gibi yöntemlerle velilerden bağış toplandığı iddia ediliyor. Bu iddialar titizlikle araştırılmalı, görevi kötüye kullanan idareciler varsa, haklarında gerekli işlemler yapılmalıdır.
Okullarda fırsat ve imkân eşitliği sağlanmalıdır
Yetkililer hemen her demeçlerinde fırsat eşitliğini konuşurlar. Ama bu fırsat eşitliğini sağlamak için yeteri kadar çaba sarf edilmez. Özellikle okullarımıza ayrılan ödenek ve okulların fiziki koşulları arasındaki dengesizlik uçurum haline gelmiştir. Kenar semtlerdeki okullar ile lüks semtlerdeki okullar arasında kıyaslanamayacak şekilde bir fark mevcuttur. Kenar semtlerde bulunan okullardaki öğrenci sayısı, öğretmen eksikliği ve okulların fiziki koşulları içler acısıdır. Halen birçok okulumuzda öğretmen açığının kapatılması için onlarca ücretli öğretmen istihdam ediliyor. Öncelikle yeteri kadar öğretmen atanması yapılmalı ve öğretmen dağılımı adil bir şekilde olmalıdır. Bununla birlikte fiziki alt yapısı yeterli olmayan okullarımız tespit edilmeli bu okulların tüm ihtiyaçları karşılanarak, okullar arasındaki uçurum kapatılmalıdır.
İdareci ve öğretmen atanmalarında liyakat öncelemelidir
Okullarımızın diğer bir sorunu idarecilerdir. Son dönemlerde birçok okulumuz iyi idare edilmediğinden her gün biraz daha geriliyor. İdareci ataması yapılırken öncelikle liyakat aranmalıdır. Tüm idareciler sıkı bir denetim altına alınmalı görevinin gereğini yerine getirmeyen idareciler, idareden el çektirilmelidir. Aynı sorun öğretmenler için de söz konusudur. Öğretmenlik mesleğinin gereğini yerine getirmeyenler ayıklanıp başka görevlere verilmelidir.
Güvenlik soruşturmaları yandaşları kayırma mekanizmasına dönüşmüştür
-Yapılan güvenlik soruşturmaları öğretmenleri ve diğer personelleri mağdur etmeye devam ediyor. Güvenlik adına yapılan soruşturmalar, güvenlik soruşturması olmaktan çıkmıştır. Güvenlik soruşturmaları yandaşları kayırma mekanizmasına dönüşmüştür. KPSS’de derece yapan öğretmen adayları güvenlik soruşturmalarında sebepsiz şekilde elenmektedir. Bu uygulamadan dolayı mağdur olan nice öğretmen adayı mevcuttur. Bundan acilen vazgeçilmeli ve oluşturulan mağduriyetler geçmişe dönük olarak giderilmelidir.
Öğretmen enflasyona ezdirilmemelidir
Öğretmenlerin ekonomik sorunları giderilmeli ve öğretmenler enflasyona ezdirilmemelidir. On yıl önce yeni başlayan bir öğretmen maaşı 990 dolar seviyesindeyken, aynı öğretmen bugün 550 dolardan daha az maaş alabiliyor. Bu rakamlar dikkate alınarak öğretmenlerin maaşları düzenlenmeli başka alanlarda çalışmaya muhtaç bırakılmamalıdır.
Eğitim sistemimizdeki sorun ve sıkıntıların çözüme kavuşturulması temennisiyle, yeni eğitim öğretim yılımız öncelikle öğrencilerimiz ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını ve başarılı bir yıl geçirmelerini diliyorum.” şeklinde ifade etti.