Başörtüsü mücadelesinin yılmaz önderi: Şule Yüksel Şenler

​1960'lı yıllarda verdiği başörtüsü mücadelesiyle bir çok kişinin hidayetine vesile olan ve zindanlara giren Şule Yüksel Şenler, vefatının 2'inci yıldönümünde rahmet ve minnetle yad ediliyor.

Ekleme: 28.08.2021 14:15:13 / Güncelleme: 28.08.2021 14:47:24 / Araştırma
Destek için 

Aslen Kıbrıslı olan Şule Yüksel Şenler, 29 Mayıs 1938 tarihinde Kayseri'de doğdu. Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte İstanbul'a taşınan Şenler, ortaokul ikinci sınıfta öğrenimini bıraktı. Bir süre terzilik yapan Şenler 21 yaşında gazetecilik yapmaya başladı.

Şenler'in anne ve babası da modernizmin rüzgarına kapılmış, çocuklarını da batıya göre yetiştirmek istiyordu. Şenler'in evinde sık sık partiler veriliyor, içkili sofralar kuruluyordu.

Risale-i Nur ile tanışması hayatını değiştirdi

Şenler'in ağabeyi Özer Şenler, Bediüzzaman Said Nursi ile tanışmış ve İslam'ın güzelliklerini tanımıştı.

Özer Şenler, ailesinin bu yaşantısına tepkiler gösteriyor, ailesinin hidayeti için çırpınıyordu.

Ölümcül bir hastalığa yakalanan Özer Şenler, hastane odasında kendisini ziyaret eden kardeşi Şule Yüksel'e, "Risale-i Nur derslerine katılması" yönünde tavsiyelerde bulunur.

Ağabeyini kırmaya Şule Yüksel, bu derslere başlar, hatta annesi ve kız kardeşinin de bu derslere katılımını sağlardı.

Katıldığı Risale-i Nur derslerinden etkilenen Şule Yüksel, önce namaza başladı, ardından örtünmeye karar verdi. Örtünmenin verdiği huzurla mücadele aşkına kapılan Şule Yüksel, ağabeyi ile birlikte İslam davası için hizmetlere başladı.

Yazdığı yazılar nedeniyle davalar açıldı, hapse girdi

Örtünmenin verdiği duygularla "İslam kadınına hitap" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Kadınları tesettüre girmesinden bahsetti. Türk Kadınlar Birliğinin şikâyeti üzerine hakkında dava açıldı. Bu nedenle hakim karşısına çıktı.

Yazdığı yazılar ve verdiği konferanslar yüzünden hakkında sürekli davalar açıldı.

Şule Yüksel, 1967'de Papa'nın Türkiye'yi ziyaretinde Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın ve diğer devlet erkanının halini "aşağılık kompleksi" şeklinde nitelendiren bir yazı kaleme aldı.

Cumhurbaşkanı Sunay ise bu eleştirileri bambaşka yöne çekmiş ve Şenleri, başörtüsü üzerinden hedef tahtasına oturtarak "Sokaklardaki başı kapalı hanımların öncüleri cezalarını görecekler" sözleriyle açıkça savcılara işaret etmişti.

Şule Yüksel Şenler, Cumhurbaşkanı Sunay'ın açtığı hakaret davası sonucu suçlu bulunarak 13 aylık bir hapis cezasına çarptırıldı.

"Cumhurbaşkanı Sunay önce Allah'tan sonra milletten af dilesin"

Cumhurbaşkanı Sunay, yazar Şenler için bir af çıkartarak özür dilemesini talep etti. Şenler, Cumhurbaşkanı Sunay'ın bu teklifine şu izzetli cevabı verir:

O önce yaptığı bu hareketten dolayı Allah'tan af dilesin. Böyle bir Müslüman hanımı böyle bir sebepten dolayı cezaevine gönderen bir cumhurbaşkanı olarak önce Allah'tan af dilesin. Sonra bu yüce milletten yaptığı gafletler yüzünden af dilesin. Ondan sonra lütfen gelsin, bir mümine olarak benden af dilesin. Ben ondan affedilmiş olarak, affedilmişliğin ezikliği içinde bu kapıdan adım atmam. Benim başım dimdik olmalı.

Mücadelesinden ödün vermeyen Şule Yüksel Şenler'in bu tavrı, sonraki dönemde onu başörtülü genç kızlar arasında bir idol haline getirecekti.

Şenler, 13 ay 10 günlük hapis cezasının 9 ayını yattıktan sonra serbest bırakılır. Cezaevinden çıktıktan sonra da mücadelesine yılmadan devam eder.

İl ve ilçeleri dolaşarak verdiği konferanslarla gençlerle buluşan ve tesettürün önemini anlatan Şenler, özellikle öğrenim çağındaki genç kızların tesettürü benimsemelerinde etkili oldu.

Bir çok kişinin evliğiliine vesile olan Şule Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Emine Erdoğan çiftinin de evliliğine vesile olmuştu.

81 yaşında vefat etti

Şenler, 2019'da aylarca tedavi gördü. Daha sonra tedavi gördüğü Bağcılar Medipol Mega Üniversite Hastanesinde 28 Ağustos 2019'da 81 yaşında vefat etti.

Eserleri:

Hidayet (1969), Gençliğin Izdırabı (1970), Bize Ne Oldu? (1970), Bir Bilinçli Öğretmene (1970), Sağ El (1970), Yılanla Tilki (1970), Huzur Sokağı (2 cilt, 1970, 73), Her Şey İslâm İçin (1974), Duyuşlar (1975), İslâm’da ve Günümüzde Kadın (1975), Uygarlığın Gözyaşları (1990), Kız ve Çiçek (1990). (İLKHA)