ABD'nin Afganistan yenilgisini komplo teorisyenleri kabul etmiyor

Bırakın dünyanın en güçlü devletinin mağlup edilmesi kadar büyük bir zaferi, İslami bir grubun herhangi bir başarı kazanmasına tahammül edemiyorlar. Bu nedenle, çoğu "Arap liberal" komplo teorisyenleri, Taliban ABD'ye karşı zafer kazandığında komplo teori üretimi işine canla başla sarıldı. Bu tür "liberaller" İslam'a tahammül edemezler ve tüm İslami hareketlere düşmandırlar. Hasta zihinlerinde bu zaferi, iki taraf arasında birliklerin geri çekilmesi konusunda önceden düzenlenmiş bir anlaşmaya dönüştürdüler ve ABD'nin mağlup olmadığını savunuyorlar. 

Ekleme: 26.08.2021 19:08:31 / Güncelleme: 26.08.2021 19:10:28 / Dünya
Destek için 

Dr. Emire Ebu'l Futuh

"ABD, hazinesine 2,5 trilyon dolardan fazlaya mal olan 20 yıllık bir savaşı kazandığından gerçekten eminse, küresel bir süper gücün neden dini bir hareketle müzakere edeceğini kendilerine sorma zahmetine girmediler. Küresel güçlerden herhangi biri, özellikle 11 Eylül sonrası intikam arayışında yok etmek için yola çıktıkları bir harekete karşı itibarını bu şekilde tehlikeye atabilir mi?

"İslamofobi zihinlerini gölgeliyor"
İslamofobi, Arap liberallerin zihnini gölgelemeye devam ediyor. Ve bu coğrafyaların her zaman mağlup olacağına dair öyle takıntıları var ki İslam için bir zafer idrak edemiyorlar. Bu yüzden kendi sapkın dünya görüşlerine uygun alternatif anlatılar yaratmaları gerekiyor. Daha da saçması ABD'nin Afganistan'dan çekilerek nasıl oluyorsa Çin ve İran'ı kuşatmak, Rusya'nın Orta Asya'daki etkisini azaltmak istediğini iddia ediyorlar ve şimdi de halk direniş hareketini gizli anlaşma yapmakla suçluyorlar.

İşin aslı, Taliban Hareketi son 20 yıldır mücadelesini durdurmadı, kendini ve kaynaklarını feda etti ve açık bir zafer elde edene kadar sabretti. Amerika'nın Kabil'deki kukla hükümetiyle ve ABD tarafından eğitilmiş, gelişmiş silahlarla donatılmış 300 bin askerden oluşan bir ordu Taliban'ın üzerine sürüldü. Bu eğitim ve diğer askeri teknik harcamalar ABD vergi mükelleflerine yüzlerce milyar dolara maloldu. NATO'nun diğer yardımları bu rakama dahil değil.

ABD kendisini uzun bir yıpratma savaşının içinde buldu. Bu nedenle terör hareketi olarak damgaladığı bir grupla müzakere çağrısında bulunmak zorunda kaldı.

"Taliban'ı ortadan kaldırmak imkansız"
Amerikan'ın Afganistan'ı istilası ve süren işgali Afganistan'ı güvenli hale getirmedi. ABD dış politika planlayıcıları, bir halkı boyun eğdirmek için bombalamaya çalıştığında, geçerli alternatifler ve zafere giden hiçbir yol olmadığını fark ettiler. Kısa süreli ve geçici bile olsa herhangi bir zafer elde etmelerinin imkansız olduğunu ve kökleri Afgan topraklarında bulunan Taliban'ı ortadan kaldırmanın imkansız olduğunu gördüler. Zehirli kadehi kabul edip geri çekilmekten başka çareleri yoktu.

Bu geri çekilme, Beyaz Saray tarafından Mart başında yayınlanan Geçici Ulusal Güvenlik Stratejik Rehberi ile uyumluydu. "ABD binlerce cana ve trilyonlarca dolara mal olan 'sonsuza kadar savaşlara' girmemeli ve girmeyecek. Amerikan tarihinin en uzun savaşı olan Afganistan Savaşı'nı sona erdirmek için sorumlu bir şekilde çalışacağız ve Afganistan'ın tekrar tehdit unsuru gelmemesini sağlayacağız."

Taliban'ın kazandığı zaferin ilmek ilmek örülen 20 yıllık bir mücadele ve emeğin sonucu olduğu gün gibi ortada. Bir gecede veya haftada Afganistan'ı ele geçirmediler. Bununla birlikte Amerikan postallarına sarılanlar ve komplo teorilerini benimseyenler, ABD'nin Afganistan'ın yeni bir Vietnam'ı daha olduğunu, işgal altındaki diğer yerlerdeki "zafer"lerinin de yalnızca geçici olduğunu kabul edemezler.

Aslında bu sadece ABD için değil, NATO üyeleri de dahil olmak üzere Afganistan'ı işgal etmek için Amerika'ya katılan diğer Batılı ülkeler için de bir yenilgiydi. ABD Başkanı Joe Biden, komplo teorisyenleri ona inanmasa da yenilgiyi kabul etti. Bu hasta İslamofobikleri bir tedavi yöntemi bulunur mu acaba, şüpheliyim."

Dr. Emire Ebu'l Futuh tarafından kaleme alınan ve Middle East Monitor'de yayınlanan bu makale Mepa News okurları için tercüme edilmiştir. Makalede yer alan ifadeler yazarın kendi görüşleridir.

Kaynak; Mepa News