Hamas liderlerinden Zahhar: Bir kurtuluş savaşı istiyoruz

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın kurucu liderlerinden Mahmud ez-Zahhar, esir takası, işgal rejiminin yeni yönetimi ve direnişin izelyeceği poltika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Zahhar, “Biz birçok ülkenin sömürgeden direnişle kurtulduğu gibi bir kurtuluş savaşı istiyoruz” dedi.

Ekleme: 24.08.2021 12:34:23 / Güncelleme: 24.08.2021 12:34:23 / Dünya
Destek için 

GAZZE

İsmail Heniyye başbakanlığında 2006’da kurulan Filistin hükümetinde Dışişleri Bakanlığı yapan tıp doktoru Zahhar, evine konuk olan AA ekibine, Gazze sınırında hafta sonu yaşanan gerilim, işgal rejimi ile mücadele ve muhtemel esir takasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

İşgal çeteleri, Mescid-i Aksa'nın 1969'da fanatik bir Yahudi tarafından yakılmasının 52'nci yılı dolayısıyla cumartesi günü Gazze sınırında gösteri yapan Filistinlilere ateşli silah ve gaz bombalarıyla müdahale etmiş, 22'si çocuk, 41 Filistinlinin yaralandığı açıklanmıştı.

“Abluka şiddetlendi”

Gazze’deki gösterilerin ardından yaşanan olaylarla birlikte bölgede tansiyon yükselmişti. İşgal çetesi, Gazze sınırına takviye birlikler gönderdiğini açıklarken, Filistinli direniş gruplarının da alarm durumuna geçtiği belirtilmişti. İşgal çetesi, buna karşılık olarak 22 Ağustos gecesi Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'na ait 4 hedefin savaş uçaklarıyla vurulduğunu açıklamıştı. Hamas’ın önde gelen liderlerinden Zahhar, işgal rejiminini abluka şartlarını şiddetlendirdiği için cumartesi günü sınırda olayların yaşandığına dikkati çekti. Zahhar, "Halk düzeyinde yeni bir gerginlik yok. israil, geçen günlerde Gazze halkına yönelik ablukayı gıda, ilaç, su ve elektrik noktasında çok şiddetlendirmişti. Orada (israil-Gazze sınırı) meydana gelenler, israil tarafını harekete geçirme ve Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen suçların ortadan kaldırılması için yapıldı.” ifadelerini kullandı.

“Hamas bir direniş projesidir”

Direniş ile savaş arasındaki ayrıma dikkati çeken Zahhar, “Öncelikle Hamas, işgal devletine karşı bir direniş projesidir. Tabii direniş ile savaş arasında fark vardır. Savaş direnişin araçlarından biridir. Hamas’ın savaşması meselesine gelecek olursak, Hamas tarihi boyunca kendisini savunmuştur. Varlığını nefsi müdafaa olarak tanımlamıştır, ki çözüm de budur.” dedi. Zahhar, hareketinin bir kurtuluş savaşı istediğini belirterek, “Ancak biz rastgele bir savaş istemiyoruz, biz birçok ülkenin sömürgeden direnişle kurtulduğu gibi bir kurtuluş savaşı istiyoruz. İşte bu nedenle biz bir savaş hareketi değil, bir direniş projesiyiz.” ifadelerini kullandı.

“Filistin’in kurtuluşuna ilişkin bir model ortaya koyduk”

İşgal rejiminin, en güçlü ve modern silahlarla donandığını vurgulayan Zahhar, mayıs ayında siyonist çetenin Gazze’ye saldırıları ve Hamas başta olmak üzere Filistin direnişinin buna verdiği karşılığa ilişkin, “Düşmana nasıl acı vereceğimize ilişkin bir model ortaya koyduk, aynı şekilde şartların oluşması durumunda Filistin’in kurtuluşuna ilişkin bir model ortaya koyduk.” diye konuştu.

Siyonist çete yeni bir savaşı göze alamaz

İşgal rejimine güven vermek istemediklerine vurgu yapan Hamaslı lider, siyonist çetenin yeni bir savaşa atılacağına inanmadığını kaydetti. Filistin direnişinin mayıstaki savaşta işgal rejiminde kalıcı izler bıraktığını ifade eden Zahhar, “Ancak şahsen bana göre bir oyla hükümet kurabilmiş israil hükümetinin bir maceraya atılarak bölgeyi yeni bir savaşa sürükleyeceğini sanmıyorum. Şimdiye kadar başlarına gelmiş yıkımın izlerini bile silebilmiş değiller.” dedi.

 

Mahmud ez-Zahhar, şöyle devam etti: "Kudüs’ün Kılıcı savaşında (10-21 Mayıs) başlarına gelen, gerçekte İsrail tarihinde başlarına gelmemişti. Onlar, direnişin ve özellikle de Hamas’ın bu aşamada gücünün etkilenmediğinin farkındalar. Dediğim gibi henüz birkaç aylık olan bu yeni hükümetin yeni bir savaş macerasına atılacağını zannetmiyorum."

“Filistinlileri her yerde savunuyoruz”

İşgal çetesinin işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi sakini Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutma ve Mescid-i Aksa’nın içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin Şam Kapısı’nda Filistinlilere karşı yeniden şiddete başvurma konusuna ilişkin Zahhar, “Biz Filistinlilere yönelik yapılacak her baskıya karşı, baskılar kalkana kadar direneceğiz.” dedi. İşgal rejiminin sözde mahkemelerinin kararlarının siyasi olduğunu vurgulayan Zahhar, “Öncelikle biz israil mahkemelerinin kararlarına saygı duymuyoruz. Çünkü bu mahkemelerin kararları siyasidir. israil mahkemesi, polis ve istihbaratın dediklerine göre hareket ediyor. Dolayısıyla bunları hesaplarımıza katmıyoruz. Biz Filistinlileri her yerde savunuyoruz.” ifadelerini kullandı. Zahhar, Hamas’ın nerede olursa olsun Filistinlilerin yanlarında olacağını belirterek, “Filistinlilere yönelik yapılacak her baskıya karşı baskılar kalkana kadar direneceğiz. Bizim duruşumuz budur. Hem İslami ilkelerden hem de ulusal ilkelerden hareketle kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız.” diye konuştu.

"Esir takasında müzakere devam ediyor”

Hamas’ın İsrail ile bir anlaşma ya da barışma durumunun olmayacağına dikkati çeken Zahhar, ancak İsrail cezaevlerindeki Filistinli tutuklular ile Hamas’ın elindeki İsrailliler için bir takas sürecinin devam ettiğini vurguladı. Siyonist çetenin iyi niyet söylemlerine itimat etmediklerini belirten Zahhar, “Esir takas süreci devam ediyor, şu ana kadar bir sonuca ulaşabilmiş değiliz. Müzakerelerde ifade edilen sayılar, nihai sayılar değildir. Biz serbest bırakılmasını talep ettiklerimize ilişkin bir isim listesi sunduk. Önceliklerimiz müebbet hapis cezasına çarptırılanlardır, aynı şekilde yaşlılar ve hastalar da önceliklerimiz arasındadır.” dedi. Zahhar, esir değişim sürecinin zamanlamasına ilişkin ise, “Önceki takas sürecinde müzakereler iki yıl sürdü. Dolayısıyla bu takas sürecinin ne zaman sona ereceğini bilemeyiz.” ifadelerini kullandı.

“Filistinlinin işgale karşı silah kaldırması yasak mı?”

Hamas yöneticisi Zahhar, son dönemde özellikle işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kentinde çetelere karşı silahlı direniş gösterilmesine ilişkin, “Her Filistinlinin nerede olursa olsan nefsi müdafaa için her türlü araçla kuşanma hakkı vardır. İsrail rejiminin nükleer silahları var, Filistinlinin nefsine, halkına, mukaddesatına ve topraklarına yönelik işgale karşı silah kaldırması mı yasak?” dedi. Filistin yönetiminin işgal rejimi ile güvenlik koordinasyonu yaparak suç işlediği değerlendirmesinde bulunan Zahhar, “Özellikle Filistin yönetimi ise bu misyonu terk etmiştir ve israil ile güvenlik koordinasyonu diye bir suçu ilke edinmiştir. (Ramallah'taki yönetim) Filistin sokağını savunmuyor. Dolayısıyla Filistinliler kendilerini barışçıl yollarla koruma yoluna gitmiştir ki bu yöntem de başarısızlığa uğramış ve silahlanmaya başlamışlardır.” ifadelerini kullandı. (AA)