Yaklaşık bir buçuk yıl yüz yüze eğitim ortamından mahrum kalan öğrenciler, okulların daha erken açılmasının kendileri açısından daha verimli olacağını belirtiyor.
Eğitim alanında sürekli kararların değiştiğine vurgu yapan öğretmen adayları ise bunun bir "istikrarsızlık" olduğunu savunuyor.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), 6 Eylül'de tedbirlerin alınması şartıyla okulların açılmasını yönündeki kararını olumlu bulan öğrenci velilerinden Rahmi Mutlu, salgın sürecinde öğrencilerin eğitimden mahrum kaldığını söyledi.
Mutlu, "Çoğu evde internet olmadığından çocuklar zorluk çekti. Evde çalışmanın verimli olmayacağını düşünüyorum. Yüz yüze eğitimin daha verimli olacağından yanayım. Aslında çok geç alınmış bir karardır. Çocuklar açıklarını kapatmak için çok zorlanacaklar." ifadelerini kullandı.
"Tedbirler ikna ediciyse çocuklarımı göndermekten endişelenmem"
Aşı konusunda baskı yapılmaması gerektiğini savunan Mutlu, "Aşı olmak isteyen olur, istemeyen olmaz. Zorunlu ve baskı yapmak insan haklarına da aykırıdır. Ama aşı olunmasından yanayım. Verilen sözler sadece sözde kalmasın, yapılsın. Tedbirler eğer ikna edici bir düzeyde olursa endişe duymam ama aksi bir durumda çocuklarımı göndermekten endişelenirim." diye belirtti.
"Okulların daha erken açılması bizim açımızdan daha verimli olurdu"
Uzaktan eğitimden istifade edemediklerini ve zor bir süreç yaşadıklarını dile getiren Muhammed Kürşat Orhan, "Okulların açılacak olması iyi oldu. Çok gecikmiş bir karardı ve bu karar daha erken verilmeliydi. Nitekim erken açılsaydı bizim açımızdan daha verimli olurdu. Uzaktan eğitim sürecinde evde çalışamadık. Artık okulların eskisi gibi olmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Vakalar eskiye oranla daha fazla neden okullar açılıyor?"
Vaka oranlarının arttığı bu dönemde öğrencilerin yüz-yüze eğitim görmesine yönelik kararı doğru bulmadığını, öğrenci ve veliler açısından sakıncalı gördüğünü ifade eden öğretmen adayı Mensure Kaya, "Daha önce de Covid-19 salgını yaygındı ama bu kadar artmış olmamasına rağmen yüz-yüze eğitim yapılmadı. Neden şu anda yapılmaya karar veriliyor? Öğrenciler hastalığı kapsalar belki atlatabilirler fakat aile içerisinde yaşayan yaşlıların geçirme olasılıkları çok riskli olabilir. O yüzden alınan kararı doğru bulmuyorum." ifadelerini kullandı.
"Eğitim alanında sürekli bir istikrarsızlık var"
Okulların açılmasıyla beraber yoğun tedbirlerin alınması gerektiğini hatırlatan Kaya, "Fakat bu da ne kadar doğru olur belli değil. Ortam sıcaklığı düşünüldüğünde maske takılması durumunda hem öğrenciler hem de veliler çok zorlanacak. Bence mevcut şartlara göre uzaktan eğitimin olması daha iyi olacaktır." dedi.
Alınan kararın ani olduğunu belirten Kaya, "Okullar bazı dönemler açık tutuldu, bazen kapatıldı. Sürekli bir istikrarsızlık var. Net değiller. Okullar açıldığı zaman tekrardan kapatalım diyecekler. Bu durum ne zamana kadar sürecek belli değil." şeklinde konuştu.
6 Eylül'de okulların açılmasının doğru ve yerinde verilen bir karar olduğunu belirten Öğrenci Velisi Muharrem Demir, "Pandemiden dolayı okulların kapanmasıyla öğrencilerin derslerden koptuğunu gördük. Dört çocuğum okula gidiyordu. Liseye giden 2 çocuğum okuldan uzak kaldıkları için yanımda çalıştırıyorum. Bir yıl boyunca okullarına gitmediler. İş hayatına girmesiyle eğitimden soğudular." dedi.
"Okulların 6 Eylül'de açılması geç verilen bir karardır"
Bir yıl gibi uzun süreden sonra yüz yüze öğretim gören ile uzaktan eğitim alan bir öğrenci arasında dersi anlama ve okula ısınma konusunda büyük farkların olduğunu söyleyen Demir, "Okulların açılmasıyla sınıf içi tedbirlerde düzenleme yapılmalı ve her bir sınıf en fazla 15-20 kişilik olmalıdır. Aksi durumda 40-60 kişilik bir sınıfta temizlik ve hijyen konusunda sıkıntılar yaşanabilir." ifadelerini kullandı.
Lise 2 öğrencisi Ahmet Enes Onay ise "Okulların 6 Eylül'de açılması geç verilen bir karardır. Devletin, okullarda tedbirler alması şarttır. Yaklaşık 2 yıl, yüz yüze eğitim yapılmadığından telafi eğitim yapılmasını istiyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)