26-27 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen YKS'nin sonuçları beklenen tarihten önce açıklanandı.
5-13 Ağustos tarihleri arasında yapılacak olan üniversite tercihleri hakkında dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan Eğitimci-Yazar Erkan Haras, tercih sürecinde öğrencilerin dikkat etmesi gereken hususlar, geleceğin meslekleri, anne babaların çocukları üzerindeki baskısı, rehber öğretmenlerin rolü gibi birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu.
YKS sonuçlarının beklenen tarihten önce sürpriz bir şekilde açıklandığını belirten Haras, tercih sürecinde öğrencilerin dönemin meslekleri değil geleceğin meslekleri tercih etmeleri gerektiğini söyledi.
"Öğrenciler başarılı olabilecekleri meslekleri seçmeli"
Haras, "Her dönemin getirdiği bazı meslekler vardır. Özellikle öğrenciler gelecekleri ile ilgili değil de para getiren, ataması kolay olan, daha çok kontenjanı olan bölüm ve meslekleri seçiyorlar. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Öğrencilere hangi alanda başarılı olabileceklerse oraya yönelik tercih yapmalarını söylüyoruz. Hayallerini süsleyen bir meslek varsa ve ileride kendisine, çevresine, insanlara ve ülkesine faydalı olabilecekse o mesleği seçmelidir. Oysa Türkiye'de maalesef böyle olmuyor." dedi.
"Geleceğin meslekleri olan yazılım, bilgisayar ve teknoloji alanları tercih edilebilir"
Dönem dönem bazı mesleklerin ön plana çıktığını ancak kısa sürede çok mezun verdiği için bu bölümleri okuyanların boşta kaldığını hatırlatan Haras, şöyle konuştu:
Bir dönem çok sayıda hastane, sağlık kuruluşları açılmıştı. Öğrenciler de bu alanlara yönelik üniversite tercihi yaptı. Şimdi sağlık alanında da bir şişme oldu ve tercih edilmeyen alanlar arasına girdi. Bu yıl tıp fakültesi kontenjanları arttırıldı. 20 bin sıralamasına giren bir öğrenci tıp fakültesine görebilir. Eczacılık ve diş bölümlerini ise 100 bin sıralamasına girenler tercih edebiliyor. Ancak hukuk fakültelerinde kontenjan sınırlaması getirildi. O yüzden yüzdelik dilimi biraz daha düştü. Şu an dönemin değil tam da geleceğin mesleklerinin seçilmesinin zamanıdır. Mesela hibrit ile ilgili çalışmalar var. Bu bölümler tercih edilebilir. Yazılım, bilgisayar ve teknoloji alanları tercih edilebilir. Bunlar geleceğin meslekleridir. Bir dönem yapay zekâ ile ilgili yapılanmalar konuşulmaya başlandı ama hâlâ bir şeyler ortaya konmuş değildir. Öğrencilerin tercih edebilecekleri alanlardan birisi de bu olmalıdır. 2 yıllık birçok bölüm yerine tavsiye ettiğimiz bölümler tercih edilebilir.
"Öğrenciler sevdiği, yapabileceği meslekleri tercih etmelidir"
Geçen yıla oranla AYT ve TYT barajını geçemeyen öğrenci sayısı daha fazla olduğunu belirten Haras, "Mesela 2 yıllık bölümlerde puanla, 4 yıllık bölümlerde yüzdelik oranla tercih yapılabiliyor. O yüzdelik dilime girebilmeleri önemlidir. Öğrenci yüzdelik dilime giremediğinde bir çare arıyor. Bir üniversiteye yerleşebilmek için rastgele tercih yapıyor. Biz, rastgele tercihler yapılası yerine geleceğin mesleğini seçebilmesi için bir yıl daha emek vermesini, emek verip geleceğini, hayalini kurabileceği bir bölüm seçerek insanlığa ve ülkesine fayda sağlayan bireyler olmalarını istiyoruz. Tercih yapmak için bize gelen öğrencilere bunları anlatıyoruz. Ancak öğrencilerin yüzdelik dilimi tutmadığı için çareyi bir üniversiteye girmekte buluyor. Bu da başarısız bir toplum meydana getiriyor." diye konuştu.
Tercih döneminde öğrenci, veli ve rehber öğretmenlerin dikkat etmesi gereken hususlarla ilgili bilgilendirmede bulunan Haras, şunları kaydetti:
Burada öğrencinin kendisi, ailesi ve rehberlik önemlidir. Tercih döneminde ailelerin öğrenciler üzerinde daha çok baskı kurduklarını görüyoruz. Tercih için yanımıza gelen öğrenciler anne babasının gözlerinin içerisine bakarak adeta 'neyi tercih etmeliyim' diye soruyor. Burada rehberlik ile suflörlük karıştırılıyor. Anne baba çocuğa rehberlik değil suflörlük yaparak ona rolünü hatırlatıyor. Ebeveynler, 'bak senin doktor, avukat olman gerekiyor. O yönde tercih yap' diyor. Çocuk aile baskısına maruz kalıyor. Biz burada çocuğu rahatlatıyoruz. Diyoruz ki, 'şu an senin tercih dönemin. Neyi tercih etmek istiyorsun? Gördüğüm kadarıyla öğrencilerin çoğunun kafasında net bir seçenek yok. Önce öğrencinin kafasında tercih edeceği bölümü netleştirmesi gerekir. Bunun için her yıl sene başında öğrencilere hedeflerinin ne olduğunu, belli bir hedeflerinin olması gerektiğini söylüyorum. Çünkü tercih döneminde öğrenci hedefsiz geliyor ve belli bir tercih yapamıyor. Öğrenciye ben meslek biçemem. Öğrencinin bize ne seçeceğini söylemesi gerekiyor. Ancak çocuk anne babasıyla birlikte geliyor ve anne babasının istediğini tercih ediyor. Her zaman 'anne babanız bir ömür sizinle olmayacak ama mesleğiniz bir ömür sizinle birlikte olacak' diyorum. O yüzden seçeceğiniz mesleği sizin tayin etmeniz gerekiyor. Bazen tercihleri bize de bırakıyor. Böyle bir tercih yok.
"Anne baba çocuğun meslek tercihine saygı duymalı, yürüdüğü yolda onu desteklemelidir"
Üniversite sınavının son dönemlerde çok önem kazandığını ve bunun öğrencilerde tedirginliğe sebep olduğunu kaydeden Haras, son olarak şu ifadelere yer verdi:
"Hangi bölümü seçersem açıkta kalırım hangisini seçersem açıkta kalmam diye düşünüyor. Hangi bölümü seçersem daha fazla para kazanırım düşüncesi içerisindeler. Hatta kimisi tercih için geldiğinde 'hocam falan bölümde ne kadar maaş veriyorlar?' diye soruyorlar. Direkt paraya odaklanıyorlar. Kimisi de kısa yoldan atanıp iş sahibi olmak, para kazanmak için asker, polis olmak istiyor. Baştan beri bir hedef belirleyip o hedefi tutturan öğrenci sayısı çok azdır. Öğrenci emin adımlarla giderse, sabırlı olursa başarılı olur. Tercih döneminde dikkat etmesi gereken öğrenci ve anne babadır. Anne baba çocuğuna rehberlik etmelidir. Bir çocuk ne istiyorsa anne baba onun elinde tutmalı ve o yolda birlikte yürümelidir. Ancak yolu anne baba seçerse çocuk yoldaki tehlikeleri gördüğünde zorluklarla baş edemeyip pes edecek. O yüzden anne baba sadece çocuğun elinden tutacak, zorlandığı yerde ona yardım edecek. Biz öğretmen olarak rehberlik yapıyoruz ama anne baba yapmayınca süreç sıkıntılı oluyor. Eğer bir öğrenci hayallerini rüyalarına katmamışsa başarılı olamaz. Eğer hayalleriyle rüyalarını birleştirmişse mutlu bir birey olur ve mutlu bireyler yetiştirir. Bulunduğu yere mutluluk getirecektir. O yüzden herkes sevdiği mesleği yapmalıdır. Ne yaparsa yapsın, hangi mesleği yaparsa yapsın çok para kazanmak için değil en iyisini yapmak kaydıyla yapmalıdır." (İLKHA)