RTÜK'ten bazı medya organlarının yurt dışından fonlanmasına tepki

RTÜK, yabancı kurum ve kuruluşların fonlarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren medyanın olası milli güvenlik sorunlarına yol açabileceği gerçeğiyle hareket ettiklerini belirterek yerli medyanın yalnız ve sahipsiz olmadığını açıkladı.

Ekleme: 24.07.2021 09:20:29 / Güncelleme: 24.07.2021 09:20:29 / Xeberen Kurdi / Ankara Haberleri
Destek için 

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bazı medya kuruluşlarının yurt dışından fonladığı iddialarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Anayasada basın hürriyetinin açıkça güvence altına alındığı ve medyaya ilişkin olarak Kurul gibi kurumların anayasal ve yasal olarak faaliyet gösterdiği ifade edilen açıklamada, "Ülkemizin ileri demokrasisi içinde medya kuruluşları bağımsız ve hürdür." denildi.

Yerel ve ulusal basının sağlıklı bir ortamda gelişimi için her türlü destek mekanizması planlanarak verimli bir politikayla sürdürüldüğü belirtilen açıklamada, "İlgili devlet kurumları, yayın kuruluşları, meslek birlikleri ve STK’lar basın temel ilkeleri ve basın etiği çerçevesinde el ele vererek toplumumuzun haber alma ihtiyacını temin etmeyi başarıyla yürütmektedir." ifadelerine yer verildi.

"Türkiye’yi dışarıdan dizayn etme çabasında olanların kullandığı en önemli argümanların başında medya geliyor"

"Ancak, bazı örnekleri eskiye dayanan dışardan fonlanan medya konusu bugün de ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu durum her durum ve şartta demokrasiden yana tavır koyan halkımız için akıllarda bazı soru işaretleri oluşturmuştur." denilen açıklamada şunlar kaydedildi:

Bilindiği gibi ülkemiz özellikle son 20 yılda yanlışa karşı her zaman 'dur' demekte, nerede haksızlık varsa elinden geldiğince mücadele etmekte ve 'dünya 5’ten büyüktür' söylemiyle mazlumun yanında yer almaktadır. Türkiye, Akdeniz’deki faaliyetleri, gönül coğrafyamızdaki kardeş ülkelere yaklaşımı ile bölgesinin lideri konumundadır. G-20 ülkesi olan Türkiye Cumhuriyetimiz güçlenen ekonomisi ve demokrasisiyle dünyada egemen güçlerin zaman zaman tepkisini de çekebilmektedir. Son örneğini 15 Temmuz’da gördüğümüz üzere dış bağlantıları bulunan hain girişimler tezgâhlanmakta yetmezse huzur ve güven ortamını zedeleyebilmek için bambaşka formüller devreye sokulmaktadır. Türkiye’yi dışarıdan dizayn etme çabasında olanların kullandığı en önemli argümanların başında da maalesef medya gelmektedir. Basın özgürlüğü adı ve görüntüsü altında Türkiye düşmanlığı şifreleri üretilmekte ve algı operasyonlarıyla negatif propagandalar topluma pompalanmaktadır.

Açıklamada, "Yabancı kurum ve kuruluşların fonlarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren medyanın olası milli güvenlik sorunlarına yol açabileceği gerçeğiyle hareket ederek Üst Kurul olarak gerekli tüm düzenleme ve denetleme faaliyetlerini titizlikle ele almaktayız. Yerli ve milli medyamız yalnız ve sahipsiz değildir. Ülkemiz kendi milli yayın kuruluşlarının her zaman yanındadır." ifadelerine dikkat çekildi.

Çeşitli tanımlamalarla medyayı ayrıştırma ve kamplaştırma çabasında olan bazı çevrelerin bu konudaki suskun tavrı ya da trajikomik söylemlerinin manidar olduğuna işaret edilen açıklamada, "Medyamız evrensel olan basın ilkeleri temelinde halkımızda doğru kamuoyunun oluşumu için tarafsız ve bağımsız olmak zorundadır. Hain darbe girişiminde gururla şahit olduğumuz şekilde medyamız gerekirse şehitler de vererek her zaman demokrasiden ve milletten yana olmuştur. Medyamızın, bağımsız ve tarafsız olması, demokrasimiz ve geleceğimiz için son derece önemlidir." değerlendirmesinde bulunuldu. (İLKHA)