Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Avrupa Adalet Divanı'na "başörtüsü" tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi'nde basın toplantısı düzenledi.

Yarın idrak edilecek Kurban Bayramı'nın ülke, millet ve İslam alemi için hayırlı olmasını niyaz ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere az sonra Lefkoşe'ye hareket edeceklerini hatırlattı.

Erdoğan ''Ziyaretimiz sırasında Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar'la bir araya gelecek, milli davamıza ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere dair durum değerlendirmesini yapacağız. Kıbrıs Türk'ü Ada'da yarım asırdan fazla bir süredir eşitlik ve adalet mücadelesi veriyor. Kıbrıs halkı Ada'da egemen eşitliğe sahiptir. Kıbrıs'ta çözümü ancak Ada'daki gerçekler temelinde ulaşılabilir. Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir gelecek arzu eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. Türkiye'nin her bir ferdi dün olduğu gibi bugün de yarın da Kıbrıs Türkü'nün yanında olmaya devam edecektir. Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu, kimin de çözümsüzlükten nemalandığını bir kez daha göstermiştir. Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu ancak iki eşit ve egemen devlet arasında yapılabilir. Biz bir defa eşit, egemen iki devletli çözümden bahsediyoruz, bundan yanayız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Adalet Divanı'nın başörtüsü kararına da tepki göstererek "Adalet Divanı'nın ismini değiştirmesi lazım" dedi.

Erdoğan, "Özellikle Adalet Divanı, ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı'yla yakından uzaktan alakası yok. Bunların Adalet Divanı olduklarını ispat edebilmeleri için önce inanç özgürlüğü nedir, bunu öğrenmeleri lazım. İnanç özgürlüğünden anlamayan bir Adalet Divanı olamaz. Bu lafı gitsinler aynen kipa takanlar için de söylesinler. Acaba kipayı takanlar için bu tür bir şey söyleyebilirler mi?" diye sordu. (İLKHA)