Havaların ısınmasıyla birlikte vızıltısıyla uyku kaçıran, ısırığıyla kaşıntı ve kızarıklık başta olmak üzere çeşitli sorunlara yol açan sivrisineklerin sayısı İstanbul’da gün geçtikçe artıyor. Uzmanlara göre yaşanan bu artışın başrolünde Asya Kaplan Sivrisineği var.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kerem Öter, son yıllarda İstanbul'da yeni bir sivrisinek türüyle karşı karşıya kalındığını, bu türün Asya Kaplan Sivrisineği olarak tanınan Aedes albopictus olduğunu söyledi.
“Yerleşik bir tür haline geldi”
"Asya Kaplan Sivrisineğini ülkemizde 10 sene önce İpsala sınırında bulduk ve 4-5 yıldır da İstanbul'da yerleşti, popülasyon artmaya başladı. Geçen sene ve bu sene artık popülasyonlar o kadar yükseldi ki vatandaşlardan da şikayetler gelmeye başladı.”
Türün popülasyonunda yaşanan artışın en önemli nedenlerinden birinin araç lastiklerinde biriken yağmur suları olduğunu belirten Öter şunları anlattı:
"Bu sinek özellikle yumurtalarını araba lastikleri içerisindeki yağmur sularına bırakıyor. Bu tür, lastiklerin ülkeler arasında taşınımıyla yayılıyor. Mesela küçücük bir yağmur birikintisi, bir tane bardak atılmış, gölgelikte kalmış, içine yağmur suyu dolmuş, burada korkunç sayıda, yüksek sayıda üreyebiliyor. Saksının dibindeki tabakta su birikmiş diyelim. Asya Kaplan Sivrisineği buna bayılır. Çok istilacı bir tür yani. Yeni yerleştiği bölgeye çok iyi adapte oluyor. Bizim yerli türlerin, evlerde dolaşan sivrisineklerin popülasyonlarını baskılıyor. O bölgedeki ekolojik dengeyi bozuyor. Bu anlamda besin zincirini yok ettiği için kendi yükseliyor popülasyon olarak."
Hasta şikâyetlerinde artış var
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay da İstanbul'da sivrisinek ısırıklarına bağlı hasta şikâyetlerinin arttığını belirtti.
Son birkaç yıldır, özellikle de yaz aylarında sivrisinek problemiyle karşılaşıldığını belirten Kutlubay, ısırdığı bölgede kaşıntı, kabarma, alerjik kişilerde ise su toplayan baloncuk tarzında deri reaksiyonlarına yol açabildiğini söyledi.
Doç. Dr. Kutlubay, özellikle Çatalca, Silivri, Avcılar bölgelerinde yaşayanlarda ya da bu ilçelerde bulunan yazlıklarına gidenlerde sivrisinek şikâyetlerini daha çok duyduklarına dikkat çekerek, "Özellikle son dönemlerde ortaya çıkan sineklerin çok kötü ısırdığı, ısırdığında ağrı yaptığı, sonra da tüm vücutta yaygın reaksiyonlar olduğunu belirtiyorlar. Hatta bazı alerjik bireylerde, ısırmadıkları yerde de birtakım alerjik reaksiyonlar başlayarak, daha yaygın, kırmızımsı döküntü şeklinde yaralar da ortaya çıkabiliyor" dedi.
Ne tür önlemler alınabilir?
Uzmanlar tarafından diğer sivrisinek türlerine göre daha agresif ve istilacı olduğu belirtilen Asya Kaplan Sivrisineği için nasıl önlemler alınabileceği de merak edilen soruların başında geliyor. TRT Haber canlı yayınına katılarak bu konu hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kerem Öter şunları söyledi:
“Biz bu sivrisineklerin üreme yerleri olarak geniş su rezervlerini, dere kenarları, göl, gölet ve foseptik çukurları biliyoruz fakat bu tür, üreme yeri olarak insan yapımı, yapay su kaplarını kullanır. Mesela, bir saksının tabağında birikmiş su bile bu tür için son derece güzel bir üreme yeri oluşturabilir. Bu nedenle halkımız bu konuda duyarlı davranmalı.
Bahçelerde, balkonlarda herhangi bir su kabı varsa ve gereksiz ise bunu boşaltın. Kullanmanız gerekiyorsa da üstünü bir file veya kapakla kapatın ki sivrisinek buralara gelip yumurtalarını bırakamasın. Evlere sineklik takılabilir. Açık ortamlarda ise açık renkli kıyafetler tercih edilmeli.”
İstanbul’da 62 yıl önce sinek avına çıkılmıştı
İstanbul, 1959 yılında da benzer bir durumla karşı karşıya kalmış ancak o dönem sayısı artan sivrisinek değil karasinek olmuştu. O döneme ait gazetelerde, takvimlerin 17 Ağustos’u gösterdiğinde yetkililerin çağrısıyla halkın ellerinde raketlerle sinek avına çıktığı haberleri yer alıyor.
Bu olay basını günlerce meşgul etmişti. “İstanbullular dün bir saatte 10 milyon sinek avladı”, “Dün şehirde başlıca mevzu sinek avı oldu”, “Her pazartesi günü halk sinek avlayacak” gibi sıra dışı başlıklar hem gazete manşetlerini hem de radyo anonslarını süsledi.
Bu soruna 1959 yazında hem yüksek seyreden sıcaklıklar, hem yaşanan susuzluk, hem de çöplerin bugünkü gibi konteynerlerde toplanmaması yol açmıştı. İlaçlama çabaları da sonuç vermemiş, şehrin içinde bulunan mandıralar ve taşımacılık için kullanılan at arabalarının da katkısıyla sorun büyümüştü.