DOĞRUHABER / Hasan Işık / Analiz
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2021 yılı Haziran ayına ait “Aylık Fiyat Gelişmeleri” raporunu açıkladı. Rapora göre hemen her ürün gurubunda fiyat artışları gerçekleşirken özellikle gıda gurubundaki artışlar başı çekti. Gıdadan sonra en çok fiyat artışları konut ve ulaşım maliyetlerinde oldu.
Raporun “özet” kısmında şu ifadelere yer verildi:
“KIRMIZI ET VE ET ÜRÜNLERİNDEKİ ARTIŞ DİKKAT ÇEKTİ”
“Tüketici fiyatları Haziran ayında yüzde 1,94 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,94 puan artışla yüzde 17,53 olmuştur. Enflasyondaki yükseliş gıda ve temel mal gruplarından kaynaklanırken, enerji ve hizmet gruplarında yıllık bazda gerileme kaydedilmiştir. Tüketici enflasyonundaki yükselişe en belirgin katkı gıda grubundan gelirken, fiyat artışları alt gruplar geneline yayılmış, kırmızı et ve et ürünlerindeki artış dikkat çekmiştir.”
“ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ EĞİLİMİ DEVAM ETTİ”
“Mayıs ayındaki kapanma sonrasındaki kontrollü normalleşme süreci ile birlikte bu dönemde bazı sektörlerde yukarı yönlü fiyat hareketleri izlenmiştir. Buna ek olarak, döviz kuru gelişmelerinin yansımaları ve emtia fiyatlarındaki birikimli artışlara istinaden temel mal grubu yıllık enflasyonu yükselmiştir. Türk lirası cinsinden petrol fiyatlarındaki gelişmelere karşın eşel mobil sisteminin sınırlayıcı etkisi sürmüş, bu dönemde enerji fiyatları yıllık enflasyonu baz etkisiyle gerilemiştir.
Hizmet yıllık enflasyonu kademeli normalleşme sürecinin başta lokanta ve oteller olmak üzere bazı alt kalemler üzerindeki yukarı yönlü etkisine rağmen bir miktar yavaşlamıştır. Üretici fiyatlarındaki artış eğilimi enerji ve ara malları fiyatları öncülüğünde devam etmiştir.”
RAPORDA BANKANIN FAİZ POLİTİKASININ PİYASAYA YANSIMALARINA DAİR HİÇBİR DEĞERLENDİRME YOK
Raporun geneline bakınca “şunda şu kadar arttı”, “bunda bu kadar arttı” gibi veriler ile ilgili grafik ve çizelgeler var. Fakat ne yazık ki raporda; bu ülkede fiyat istikrarının sağlanması dolayısıyla enflasyonun kontrol altında tutulmasından sorumlu olduğu iddia edilen bankanın, kendi politikalarının yansımalarına dair hiçbir değerlendirme bulunmamakta.
Hani madem “şu şöyle oldu”, “bu böyle oldu” deyip durum değerlendirmesi yapıyorsan; “politika faizini %19’a çıkararak ülke ekonomisini ve yatırım ortamını terörize edip yatırımcıyı ürküttük ve piyasaları tedirgin ederek iş yapanların fiyat artışı yapmalarına sebep olduk” gibi bir çıkarımda niye bulunmuyorsun?
FAİZLERİ YÜKSELTTİKÇE ENFLASYON CANAVARINI BÜYÜTÜRSÜNÜZ!
Yani fiyatların artmasına sebep olarak; dövizin yükselmesi, enerji maliyetlerinin yükselmesi sayılabilir ama rakamlara bakınca bu artışların yansıması bu kadar büyük bir enflasyon rakamına uygun düşmüyor. Ne oluyor da özellikle gıda da fiyatlar almış başını gidiyor? Kanaatimize göre çok açık: FAİZ!
Faiz demek; üretmeden, çalışmadan, emek vermeden kazanmak, sömürmek demektir. Tüm dünyada özellikle faizin anavatanı ABD’de faiz oranları sıfırlı rakamlardayken Türkiye dünyanın en yüksek politika faizine sahip birkaç ülkesinden biri durumuna geldi. Neden? Sözde fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele için.
Bu sayfalardan defalarca haykırdık: “faizleri yükselterek enflasyonu düşüremezsiniz!”, “faizleri yükselttikçe enflasyon canavarını büyütürsünüz!” Ne oldu?...
“HER 100 LİRA İÇİN AYDA 20 LİRA VERECEĞİM SANA”
Evet, ne oldu? Şöyle geriye doğru ay- ay, yıl-yıl faiz ve enflasyon rakamlarına bir bakın. İlkokula giden bir çocuk bile bu rakamlara baktığında şu gerçeği görecek; faizler arttıkça enflasyon yükselmiş, faizler düşürüldükçe enflasyonda düşmüş! Bu kadar basit…
Peki neden? Çünkü siz faizleri artırdığınız zaman yatırımcıya (mesela bugünkü faiz oranıyla) şöyle diyorsunuz: “paranı işe değil bankaya yatır, yatırdığın her 100 lira için ayda 20 lira vereceğim sana”. Evet evet aynen böyle, lamı cimi yok bunun… Böyle bir ortamda parası olan işe yatırım yapar mı? Böyle garanti bir kazancı hangi iş yatırımı verir? Dolayısıyla bu ortamda para ürkerek piyasadan çekilirken öte tarafta iş yapmaya çalışanlar da tedirgin olarak artan faizleri bahane edip fiyatları artırıyor. Fiyatlar da arttı mı; al sana yüksek enflasyon, al sana istikrar!
Sonuç olarak şunu ifade etmek istiyoruz; böyle raporlar hazırlayıp yüksek enflasyona sebep olan günah keçileri aramak yerine elinizi taşın altına koyun ve astronomik faiz oranlarınızın piyasa üzerindeki etkilerini bir zahmet okuyun.
Yani iğneyi önce kendinize batırın, sonra çuvaldızı keçilere batırırsınız…