Başbağlar katliamı İstanbul'da lanetlendi

28 yıl önce Başbağlar köyüne düzenlenen ve 33 masum insanın şehid edildiği kanlı saldırının yıl dönümünde, İstanbul Fatih Camiinde düzenlenen basın açıklamasında katliam faillerinin hesap vermesi gerektiği vurgulandı.

Ekleme: 05.07.2021 20:45:19 / Güncelleme: 05.07.2021 20:45:38 / Güncel / İstanbul Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Başbağlar katliamının 28'inci yıl dönümünde İstanbul Fatih Camiinde düzenlenen programda Kur'an-ı Kerim tilaveti, hatim duası, İstiklal Marşının okunması ve siyasi parti başkanlarının konuşmaları yer aldı.

Konuşmalarda ve okunan basın açıklamasında 28 yıl önce Başbağlar köyünde katledilerek şehid olan masum insanlar ve çocuklar rahmetle yad edilirken katliamın sorumlusu PKK lanetlendi.

"Toplumumuzun mayasındaki kardeşlik ve sevgi ülkemizin birlik ve beraberliğinin teminatı olmuştur"

Fatih Cami avlusunda Başbağlar Derneği tarafından gerçekleştirilen programda konuşan Ak Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler, PKK'yı katliamlarından dolayı lanetledi.

Güler, "Giriş konuşmasında Başbağlar Derneği Gençlik Kolları Başkanımız yaşanan katliamı detaylı bir şekilde anlattı. Böylesi katliamları bir daha yaşamamak adına ülkemiz üzerine oynanan emperyalist oyunlara karşı uyanık olmamız gerekir. Ülkemiz birlik ve beraberliğini toplumumuzun mayasında olan sevgi ve kardeşlik ile emperyalist güçlere karşı ayakta tutacağız. Elbette o günlerde yaşananların açığa çıkarılması ve sorumluların yargı huzurunda hesap vermesi çok önemli. Bu konudaki çalışmalarımız Allah'ın izniyle devam edecektir. Katliamın faili belli. Emperyalist güçlerin taşeronu olan hain, alçak PKK örgütünün itirafçıları ile katliamın PKK tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Bu aziz millet PKK'ya hesabını soruyor ve bundan sonra da sormaya devam edecek. Şehid olan 33 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.

 

"90'lı yıllar Türkiye'de kardeşi kardeşe kırdırtma yıllarıydı"

Başbağlar katliamının yıl dönümünde konuşan Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, "Başbağlar Derneği Gençlik Kolları Başkanımız burada konuşulacak birçok konuyu özetledi. 90'lı yıllar Türkiye'de kardeşi kardeşe kırdırtma yıllarıydı. Olay aynı hain eller tarafından hazırlandı. Hiçbir tereddüt yok. Aynı emperyalist eller tarafından ve yerli işbirlikçileri tarafından işlendi. Dün varlardı bugünde varlar. Hala ayaktalar ve uyumuyorlar. Elhamdülillah milletimiz oynanmak istenen oyunu derin feraseti ile engelledi. Bu kardeşlerimizin ortak özellikleri, bu topraklara ait hangi değerler varsa vatan, millet, mukaddesat, İslam hepsine sımsıkı bağlı insanlardı." dedi.

"Unutulan katliamlar tekrar edilir"

Asıl suçluların cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Turan, "Coğrafi özellikleri nedeniyle özellikle seçilmiş bir yerdir. Milletimiz ve Başbağlarlı değerli kardeşlerimizin derin feraseti ile oynanan oyunu bertaraf etmiştir. Asıl suçlular bellidir. Ama piyonların mutlaka hesap vermesi gereklidir. Acıların bir ayrımı yoktur. Aliya İzzet Begoviç'in Srebrenitsa Katliamı ile ilgili söylediği meşhur bir söz var. 'Unutulan katliamlar tekrar edilir.' Katliamları unutursak tekrar ederler unutmamalıyız." diye konuştu.

"İnşallah en kısa zamanda gerekli cezalar faillerine verilir"

Başbağlar katliamının yıl dönümünde değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, katliamın faillerinin cezalandırılması gerektiğini aktarırken benzer katliamların yaşanmaması için dua ve temennilerde bulundu.

Güvendik, "Az önce ifade edildiği gibi; yaşanan katliamın aydınlatılmaması ve suçluların gerekli cezayı almaması unutulmadı. Gönül isterdi ki, bu büyük acıya karşı gerekli olan ceza zamanında verilmiş olsaydı tekrar etmesi mümkün olmazdı. Çünkü Başbağlar katliamı ne ilk oldu ne de son oldu. Umuyoruz ve diliyoruz ki, inşallah Başbağlar katliamı ile ilgili faillerin hepsi gerekli olan cezayı alsın. Bundan sonra böyle bir acı yaşanmasın. Yaşanan acı anlaşılır, kabul edilebilir ve kabul edilebilir bir acı değil. Çocuklarla birlikte insanların katledilmesi, insanların evlerinin içerisinde yakılarak öldürülmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Aynı zamanda büyük bir üzüntüdür. Bu vesile ile şehidlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İnşallah en kısa zamanda gerekli cezalar faillerine verilir." dedi.

"PKK'nın propagandası yapıldıktan sonra 27 köylümüzün üzerlerine kurşun yağdırıldı"

Basın açıklamasını okuyan Başbağlar Derneği Gençlik kolları Başkanı Yavuz Parto, 28 yıl önce yaşanan katliamı failleri cezalandırılana kadar unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurguladı.

Parto, "Öncelikle 5 Temmuz 1993 tarihinde Başbağlar'da ne olduğunu anlatarak başlamak istiyorum. 28 kişi kurşuna dizilmek; biri kadın, biri çocuk 5 kişi ise evleriyle birlikte yakılmak suretiyle 33 kişi şehit edildi. 3 kişi yaralı olarak kurtuldu. Köyümüzün camisi, okulu, öğretmen lojmani, imam evi, mahalle ve köy odası ve olay anında köyde bulunan 4 araç yakıldı, büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanlarımız telef edildi. Akşam namazı kılınırken köy camisi basılarak 22 köylümüz camiden, camide olmayanlar ise evlerinden tek tek toplanarak köy meydanına getirildi. Burada 45 dakika boyunca, daha önceden itina ile hazırlandığı belli olan ve sonrasında şehitlerimizin de üzerine bıraktıkları bildiri metni ile aynı içeriğe sahip PKK propagandası yapıldıktan sonra 27 köylümüz üzerlerine kurşun yağdırılarak şehit edildi. Ayrıca, yaktıkları aracın içine atmak istedikleri bir köylümüz de direnince onu da orada şehit ettiler. Yaralı olarak sadece 3 kişi kurtuldu." ifadelerine yer verdi.

Başbağlar katliamının sorumlularının bulunması için insan hakları koruyucularına, araştırmacı gazetecilere, yazarlara, şairlere, tarihçi akademisyenlere, entellektüellere, aydınlara, doğa severlere, çevrecilere ve hayvan hakları savunucularına seslenen Parto, anlatmaktan bıkmadıklarını ama anlaşılmamaktan usandıklarını dile getirdi.

Parto, "Başbağlar'da bulunan 210 hanenin 191 hanesi yakıldı. Biri kadın, biri çocuk olmak üzere 5 köylümüz de bu evlerle birlikte yakılarak şehit edildi. Bu katliamı, bu soykırımı yapan 150 kişilik hain grubu ellerini, kollarını sallayarak köyü terk ettiler. Bu katliamda insanlar ve insanlıkla birlikte hayvanlar, ağaçlar, doğa, tarih, kültür ve umutlarımız yok edildi. Velhasil, bu katliamda geçmişimiz ve o günümüz yok edildi, geleceğimiz ise yok edilmek istendi. İnsan hakları savunucuları, insanlık onuru için mücadele edenler, insanlık yemini edenler neredeler? Araştırmacı gazeteciler, yazarlar, şairler ve tarihçi akademisyenler neredeler? Entellektüeller, aydınlar, doğa severler, çevreciler, hayvan hakları savunucuları neredeler? Bıkmadık anlatmaktan, usandık anlaşılamamaktan." dedi. (İLKHA)



Haberin Videosunu İzle
İlgili Haberler İlgili Videolar