Kuraklık nedeniyle bu yıl şeker pancarında rekolte düşüklüğü bekleniyor

​Malatya Ziraat Odaları Birliği İl Koordinasyon Başkanı Yunus Kılınç, kuraklık nedeniyle şeker pancarı tohumlarının bitki vermediği, yeşeren bitkilerin de çok seyrek olduğunu belirterek bu yıl rekoltede düşüş beklediklerini söyledi.

Ekleme: 30.06.2021 14:30:20 / Güncelleme: 01.07.2021 07:11:20 / Ekonomi / Malatya Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

 

Malatya'nın tahıl ambarı olarak bilinen ve geçen sene 250 bin ton şeker pancarının üretildiği Yazıhan ovasındaki çiftçiler, bu yıl ki kuraklıktan endişeli.

İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan Malatya Ziraat Odaları Birliği İl Koordinasyon Başkanı Yunus Kılınç, mutlaka sözleşmeli tarıma geçilmesi gerektiğini belirtti.

Çiftçilerin, Tarım Kredi Kooperatiflerine ve bankalara borçlu olduğunu belirten Kılınç, bu borçların tamamının çiftçinin ürettiği ürünleri satamamasından kaynaklandığını söyledi.

Sözleşmeli tarıma geçildiğinde üretirken destek alındığını ve satarken de müşterisinin hazır olduğunu kaydeden Kılınç, "Sözleşmeli Tarım" kapsamında olduğu için çiftçilerin şeker pancarı ekimine çok rağbet ettiğini söyledi.

Kılınç, geçen sene bölgede ekilen ve Malatya Şeker Fabrikasında işlenen 600 bin ton pancarın 250 bin tonunun Yazıhan Ovası'nda üretildiğini ve bu sene de 30 bin dekara yakın şeker pancarının ekildiğini söyledi.

"Geçen yıl 64 bin ton şekerin üretildiği Malatya Şeker Fabrikası'nın özelleşmemesi istihdama büyük katkı sağlıyor"

Malatya'daki şeker fabrikasının özelleşmediğini ve üretime devam ettiğini anımsatan Kılınç, "Bu nedenle Şanlıurfa, Kahramanmaraş'ın Elbistan, Sivas'ın Kangal ve Ulaş ilçeleri ve Yazıhan ilçemiz olmak üzere sulu alanların tamamında geçen yıl 600 bin ton şeker pancarı Malatya Şeker Fabrikasında işlendi ve 64 bin ton şeker üretildi. Şeker fabrikalarının özelleşmesi her açıdan üreticilerimize zarar veriyor. Malatya şeker fabrikasının özelleşmemesi hem Malatya'daki hayvancılığın hem de istihdamın geliştirilmesine büyük katkı sağlıyor." dedi.

 

"Bu yıl rekoltede düşüş bekleniyor!"

Geçen yıl Malatya Şeker Fabrikasının işlediği 600 bin ton şeker pancarının 250 bin tonunun Yazıhan ilçesinde üretildiğine dikkat çeken Kılınç, "Şu anda ilçemizde 30 bin dekara yakın pancar ekimi var. Şeker pancarı üretimi için Sivas ve hatta Konya'dan buraya gelenler var. 500 dekar eken üreticilerimiz de var. 20-30 dekar eken de var. Bu şekilde aileler geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Bundan dolayı pancar ekimi olmazsa olmaz, Malatya şeker Fabrikası da olmazsa hiç olmazımızdır. Çünkü şu an şeker fabrikamız bölgeye hitap ediyor. Bu yıl kuraklıktan dolayı tohumlarda seyrek göverme oldu. İlkbaharda yağmurlar yağmadığı için ekilen tohumlar gövermedi, göverenler de seyrek göverdi. Nisan ayının 20'sine kadar yani su gelene kadar bazı çiftçiler 3 defa şeker pancarı ekimi yapmak zorunda kaldı. Bundan dolayı bu yılki pancar mahsulümüz geçen seneki gibi kaliteli değil. Geçen seneye göre rekoltede düşüş olacak gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.

"Mutlaka sözleşmeli tarıma geçilmelidir"

Şeker pancarında sözleşmeli tarım olduğu için çiftçilerin pancar ekimine rağbet ettiğine vurgu yapan Kılınç, şöyle devam etti:

Çünkü pancarın satılacağı yer bellidir. Şeker Fabrikası, bunun tohumunu, gübresini yani tüm girdilerini karşılıyor. Çiftçinin ürettiği ürünü fabrika satın alıyor. Bunun için herkes pancara yöneliyor. Sözleşmeli Tarım'a geçilmesi için Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar'ın bu konuda girişimleri var. Sözleşmeli Tarım demek, üretirken destek almak, satarken de müşterisi hazır hale gelmektir. Bunun için Sözleşmeli Tarımı çok önemsiyoruz. Türkiye'de üretmek kolay ama bunun pazarını bulmak zor. Karpuzda yaşanan kriz gözler önünde. Vatandaş üretmiş, milyonlarca para harcamış ama hasılat döneminde işçi ile kamyonun parasını karşılamıyor.

"Çiftçinin borcu; kumar, tatil, güzellik merkezi ya da lokanta borcu değil, üretip satamadığı için zarar etmiştir!"

Kılınç, "Şimdi üretici ne yapsın? Çiftçi, Tarım Kredi Kooperatiflerine, bankalara borçlu. Çiftçinin sosyal yaşamı, evi ve tarlasıdır. Çiftçi üretmiştir ama satamamıştır, zarar etmiştir. Örneğin hayvancılıkta devletin bir sürü desteği var. Destek veriyorsunuz çiftçi hayvancılık yapıyor ancak siz kalkar da dışarıdan üreticinin maliyetinin altında et ithal ederseniz üretici bir iki defa zarar ettiğinde bırakmak zorunda kalır. Her şey ekonomide bitiyor." diye belirtti. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler