Bu acıya yürek dayanmaz! Ölen eşini saatlerce sırtında taşıdı

Rojhılat İnsan Hakları Örgütü’nün (Hengaw) paylaştığı bir görüntü aslında Kürt bir ailenin göç yolunda yaşadığı büyük trajedinin hikayesi olduğu anlaşıldı.

Görüntüde bir adamın bir kadını sırtında taşıdığı görülüyor. Önünde ise iki küçük kız çocuğu duruyor.

Görüntülerdeki kişinin Rojhılat’ın Serdeşt kentinden Avrupa’ya gitmek için yola çıkan Serdar İbrahim Nejad ve ailesi olduğu ortaya çıktı. Rûdaw’ın ulaştığı Serdar İbrahim Nejad, Türkiye’den kaçak yollarla Yunanistan’a geçmeyi başarıklarında eşinin çok yorgun olduğunu, kalbinden rahatsız olduğunu söyledi.

 “OTURDUM VE AĞLAMAYA BAŞLADIM”

İbrahim Nejad, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bir ormanın içerisinden ilerliyorduk. Akşam oldu ve geceyi orada geçirirsek eşim dinlenir diye düşündüm. Sabah kalktığımızda hala iyileşmediğini gördüm. Bulunduğumuz yerden 300 metre ileride bir yol vardı. Çocukları annelerinin yanına bırakarak yola çıktım. Gelen geçen araçlardan yardım istedim ama kimse durmadı. Dönüp eşimi ve çocuklarımı alıp yol kenarına getirdim. Artık nesef alamıyordu. Sonra kalp masajı yaptım, suni tenefüs yaptım ama kalbi durmuştu artık. Son bir kez başını ellerimin arasına aldığımda artık gözleri dondu ve başı bir yana düştü. Çocukların her biri bir yanındaydı. Ağzından ve burnundan kan akınca artık ruhunu teslim ettiğini anladım. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Oturdum ve ağlamaya başladım.”

YUNAN POLİSİ CENAZEYİ AİLEDEN ALDI

Serdar İbrahim Nejad’ın yaşadığı olay geçen hafta gerçekleşti. Ardından kendilerini almaya gelen Yunan polisi, cenazeyi başka bir kente İbrahim Nejad ve iki çocuğunu ise nezarete gönderdi. İbrahim Nejad, “Polisler cenazeyi bizden aldılar. Beni ve çocukları ise nezarethaneye attılar. İki gece orada kaldık. Orada eşimin cenazesini sordum, başka bir kentte morga kaldırdıklarını söylediler” diye konuştu.

“EŞİMİ DOĞDUĞU YERDE TOPRAĞA VERMEK İSTİYORUM”

Çocukları ile birlikte Yunanistan’a ait bir adada “Flaiko” adında bir kampta kaldıklarını anlatan İbrahim Nejad, burada karantinada tutulduklarını, günde sadece bir saat dışarı çıkmalarına izin verildiğini söyledi. Şimdi artık Avrupa’ya gitme gibi bir hayali olmadığını dile getiren Serdar “Tek isteğim eşimin cenazesini doğduğu yerde, Kürdistan'da toprağa vermektir. Sesimin ulaştığı herkesten yardım istiyorum.” dedi.