Viranşehir ilçesinde faaliyet yürüten STK’lar, Tepret Camii havlusunda cuma namazı çıkışında bir araya gelerek kitlesel basın açıklaması yaptı.
Mısır cunta mahkemeleri tarafından aralarında İhvan-ı Müslimin liderlilerinin de bulunduğu 12 kişi hakkında verilen hukuksuz idam kararları protesto edildi.
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Ahmet Bilen, “Mısır'da tarih boyunca kan ve gözyaşı hiç eksilmemiştir, her asırda adaleti, eşitliği ve hukuku hiçe sayan bir diktatör, firavun çıkarak birçok katliam ve zulme imza atmıştır. Arap baharı eylemleri Mısır'da da etkilerini göstermiş ve 2011 yılında Hüsnü Mübarek'in 30 yıllık diktatörlüğünü yıkarak karanlık bir çağı kapatmıştır. 2012 yılında Mısır tarihinde ilk kez seçimle iş başına gelen Muhammed Mursi ile adalet, eşitlik ve hukuk adına umutları yeşerten bir değişim olsa da emperyalist ülkelerin destekleriyle askeri darbe gerçekleşmiş ve Mısır yeniden bir Firavun'a teslim edilmiştir. Mısır'da Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden çağın Firavun'u olan Sisi yaşattığı katliam ve zulümlerle Mısır'ı eski haline geri getirmiştir." dedi.
"Sisi cuntası, arkasına aldığı emperyalist ülkelerin doğrudan; insanlığın ve Müslümanların sessizliğinden dolaylı desteği ile her gün yeni idamlar gerçekleştiriyor, yeni barbarlıklara imza atıyor." diyen Bilen, şu ifadeleri kullandı:
Dün şahadetinin yıl dönümü olan Muhammed Mursi’yi 2019’da tüm dünyanın gözü önünde mahkeme salonunda meçhul kalp krizi sonucu bile bile müdahale ettirilmeyerek şahadetine sebep olan katil cunta mahkemesi bu günlerde İhvan’ın ileri gelenlerinden Rabiatül Adeviyye Meydanının sembol Şehitlerinden Esma’nın babası Muhammed el-Biltaci, Abdurrahman ell-Ber, Savfet Hicaz’nin de aralarında olduğu 12 kişinin idam cezasını onadı.
"Biz, Sisi cuntasının katliam ve suçlarının sadece kendi işi olduğuna inanmıyoruz" diyen Bilen, "Bu idam, zulüm, ve utanç, dünyanın gözleri önünde cereyan ediyor. Biz, Sisi cuntasının katliam ve suçlarının sadece kendi işi olduğuna inanmıyoruz. Sisi, bütün zalimlerin ve emperyalistlerin desteğiyle bu zulümleri işlemektedir. Mısır'ı bir açık hava hapishanesine çeviren, işkenceyle, katliamlarla çürümüş, kokuşmuş iktidarını sürdürmeye çalışan Sisi'nin işlediği cinayetler karşısında insan hakları ihlallerinden bahsedenlerin tek bir sesi çıkmıyor.
Kendi ülkelerinde idam hükümleri uygulamayan ve her fırsatta idama karşı olduklarını vurgulayan Avrupa ve sözde gelişmiş ülkeler, İslam coğrafyasındaki zulümlere ve idamlara kayıtsız kalarak bu suçlara ortak olmaktadırlar. Özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği İnsan Hakları Komitesi, Arap Birliği İnsan Hakları Komitesi, BM İnsan Hakları Konseyi gibi yapılara idamların normalleşmesini engelleme adına çağrımızı yineliyoruz."
Müslüman liderlere de çağrıda bulunan Bilen şunları kaydetti:
"Ey Müslüman liderler! Zulme sessiz kalmanın, zulmü desteklemek olduğunun idrakine ne zaman varacaksınız? Mısır'da cezaevlerinde bulunan tüm mahkûmların da birer birer idam edilmesini mi bekleyeceksiniz? Orta doğuda ve tüm dünyada normalleşme ancak halklar ile onları halk edenin arasından çekildiğinizde gerçekleşir.
Şüphesiz ki, ilahi mahkeme kurulduğunda bugün kaçtığınız, göz ardı ettiğiniz sorumluluklarınız önünüzde olacak ve bunların hesabını kâinatın sahibine vereceksiniz.
Katil Sisi’ye seslenerek diyoruz ki Her Firavun ’un bir Musa’sı olduğu gibi senin Musa’nın da geleceği gün yakındır. Zalimler için yaşasın cehennem." (İLKHA)