Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Çelik: Mursi, ABD ve Avrupa'nın talimatıyla şehid edildi

​​Batılı devletlerin kuklası darbeci Sisi tarafından hapsedilen Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda şehadete erişinin üzerinden 2 yıl geçti.

Ekleme: 17.06.2021 11:05:10 / Güncelleme: 17.06.2021 11:14:39 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

2012 Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kazanan Müslüman Kardeşler'in aday gösterdiği Muhammed Mursi, Mısır ordusunun askeri bir müdahaleyle yönetime el koymasıyla 16 Mayıs 2015 günü mahkeme tarafından idam cezasına çarptırıldı.

 

17 Haziran 2019'da mahkeme salonunda mahkeme heyetinden söz aldığı sırada fenalık geçiren Mursi, ruhunu Rahman'a teslim etti.

İslam alemi tarafından rahmetle ve minnetle yad edilen Mursi'nin ebediyete irtihalinin üzerinden 2 yıl geçti.

Konuyla ilgili konuşan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, Mursi'nin İslam davasına olan bağlılığının Batılı güçler tarafından tahammül edilemediğine dikkat çekerek Sisi'nin ABD ve Avrupa'nın kuklası olduğunu söyledi.

"İhvan'ın birçok ileri geleni idam edildi, bir kısmı cezaevlerinde bilinçli olarak zehirlendi"

Muhammed Mursi ve İhvan-ı Müslimin Hareketi'nin halkın oylarıyla iktidara geldiğini ve cuntacılarca yapılan darbe sonucu hapsedilip haklarında idam kararı verildiğini hatırlatan Çelik, "Bilindiği üzere Muhammed Mursi, 17 Haziran 2019 tarihinde şehid edildi. Hatırlanacağı üzere Mısır'da Sisi tarafından seçilmiş hükümet olan Muhammed Mursi ve kabinesine bir darbe yapılmıştı. Darbe sonrası Muhammed Mursi ve arkadaşları cuntacılar tarafından cezaevlerine atıldılar ve haklarında idam kararları verildi. İhvan'ın birçok ileri geleni idam edildi, bir kısmı cezaevlerinde bilinçli olarak zehirlenip şehid edildi. Muhammed Mursi de zehirlenerek şehid edilenlerden bir tanesidir." dedi.

Muhammed Mursi'nin cunta rejimi, ABD ve siyonist işgal rejimi tarafından katledildiğini belirten Çelik, "Dikkat ederseniz ABD ve Avrupa sıkça dizginlerini ellerine almak istediği İslam ülkelerini ya da liderlerini diktatör olarak tanımlayıp bu çerçevede algı operasyonları yapıyor. Oysa bugüne kadar Avrupa ve ABD gibi sözde 'Ben demokratım, demokrasiyi ihraç etmek istiyorum, insan haklarına saygılıyım' diyen hiç kimse Sisi'ye darbe karşıtı mesaj vermedi. Bilakis Sisi'yi destekleyip yaptığı darbeyi meşrulaştıran beyanatlar verdiler." ifadelerini kullandı.

"Batılı devletler İslam ülkelerindeki liderlerin kendilerine itaat etmesini isterler"

Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde kendi halkına zulmeden, diktatör ve halk tarafından seçilmeden iktidarda olan sözde İslam ülkeleri liderlerinin ABD ve Avrupa tarafından hiçbir şekilde kınanmayıp yaftalanmadığına dikkat çeken Çelik şunları söyledi:

Avrupa ve ABD, kendilerine mutlak surette itaat etmeyen ve kendilerine uşak olmayı kabul etmeyen insanları bir şekilde manipüle edip onlara diktatör yaftası vuruyor. Oysa Sisi'nin diktatör ve zalim olduğundan zerre miskal şüphe yoktur. Biz sadece suçu Avrupa ve ABD'de de görmüyoruz. Suç bizde yani İslam aleminde. Biz Müslümanlar olarak birlik olup kenetlenseydik bugün Sisi darbe yapamayacaktı ve Muhammed Mursi ile İhvan'ın ileri gelenlerini öldüremeyecekti. Hatta Gazze bombalanamayacak, Mescid-i Aksa esir olmayacaktı. Suriye'de, Irak'ta kargaşa olmayacak Arakan'daki Müslümanlar öz yurtlarından muhacerata zorlanmayacaktı.

"Avrupa ve ABD, Mursi'nin iktidarının ümmetin vahdetine vesile olacağını biliyorlardı"

Mursi'nin şehadet yıldönümünün, acıları tazelemekten ziyade İslam aleminin içinde bulunduğu durumu görmeye vesile olması gerektiğini ifade eden Çelik, Avrupa ve ABD'nin İhvan'ın İslami duyarlılığına tahammül edemediğine vurgu yaparak konuşmasına şöyle devam etti:

Avrupa ve ABD, kendisinin emirlerini istisnasız yerine getiren köleleşmiş bir lider profili istiyor. Ama bu lider profilinin kendi halkına zulmedip onların parasını şahsi zevkleri için kullanması ABD ve Avrupa için önemli değildir. Saddam ve Kaddafi de bunlardan biriydi. Bunlar öldükten sonra kendi halklarına yaptığı zulümler ortaya çıktı. Kaddafi, İtalya'ya milyarlarca dolar para verdiği zaman onların gözünde iyi bir insandı. Saddam da ABD ve İngiltere gibi devletlerin hizmetindeyken iyiydi. Ama bu devletlerin söz konusu liderlerle ilgili planları değiştikten sonra ve özellikle Kaddafi'nin BM'de ve Arap zirvesinde yaptığı konuşmada Avrupa'nın gerçek yüzü ile Arap liderlerinin satılmışlığını anlattığı için ipi çekildi.

Avrupa ve ABD'nin, İslam'ı anımsatan hiçbir şeyi kabul etmek istemediğine vurgu yapan Çelik, "Muhammed Mursi lider olduğu zaman Avrupa, ABD ve özellikle israil Mısır'ın ekonomik olarak düze çıkacağını, HAMAS'a ciddi şekilde yardım yapılacağını ve ümmetin vahdetinin ilk adımlarının atılacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden Muhammed Mursi'ye fırsat vermediler. Eğer Mursi, Sisi gibi olsaydı halen iktidarda kalacaktı." şeklinde konuştu. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar