Siyonist işgalci rejimin, Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinlileri evlerinden zorla çıkarma kararıyla başlayan gerginlik, 7 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya yönelik gerçekleştirilen baskın ile tırmandı.
HAMAS, işgalci rejimin Filistin topraklarına yönelik saldırılarını durdurmaması üzerine yoğun roket atışlarıyla karşılık verdi.
İşgalci rejim 11 gün boyunca aralarında çocukların da bulunduğu sivil yerleşim yerlerine bombalar yağdırdı.
Siyonist işgalci rejimin 11 gün süren saldırılarıyla aralarında kadın ve çocukların da olduğu yüzlerce kişi şehit olurken binlerce kişi yaralandı, on binlerce kişi yerinden oldu.
1800 konutu tamamen yıkan, 300'den fazla ekonomik, endüstriyel ve ticari tesisi hasar vermekle ekonomiyi, cadde ve sokakları bombalayarak altyapıyı hedef alan işgalci rejim, Gazze'deki 3 camiyi de tamamen yıkarken, yaklaşık 40 cami ile 1 kiliseye de hasar verdi.
Filistin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı Gazze Şeridi'nde 46 devlet okulunun zarar gördüğünü belirtirken, Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Gazze'de 18 hastane ve klinik yıkıldı.
HAMAS ise saldırıların başladığı tarihten ateşkesin ilan edildiği saate kadar 4 bin 300 roket fırlatarak karşılık verdi.
Siyonist rejimin işgalini ve saldırılarını İLKHA muhabirine değerlendiren İlim Yayma Cemiyeti Silopi Şube Başkanı ve Sosyolog Osman Bilen, Müslümanların gaflet içerisinde olmasının işgalin sürmesine neden olduğunu söyledi.
Müslümanların dünyada söz ve güç sahibi olması için kendi toplumlarını güçlendirecek politikalar geliştirmesi gerektiğini ifade eden Bilen, Filistin olmak üzere işgal altındaki İslam topraklarının özgürleştirilmesi için 100-200 yıllık planların oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Müslümanların pasif bir şekilde tüketici konumunda olduğunu dile getiren Bilen, "Müslümanlar olarak kendimize gelmemiz lazım. Eğitim politikalarımız, üretim politikalarımız dünyayı vereceğimiz ideallerimiz planlı bir şekilde hayata geçirilmelidir." dedi.
Diğerkâmlık içinde Filistin’deki mazlumların yanında olunması ve bu bilinçle hareket edilmesi gerektiğini ifade ede Bilen, "Müslümanlar olarak maalesef bunu bir devlete yükleyerek, sadece Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını bekleyerek bir adım ilerleyemeyiz." şeklinde konuştu.
"Filistin mazlumları ne zaman zulme uğrasa bir iki söz ve sloganla sadece kendi vicdanımızı rahatlatıyoruz. Bu çare değil. Bizim silahlarımız da olacak. Barış için, mazlumlara yardımcı umut olmak için bütün imkanlarımızın olması lazım." diyen Bilen, şöyle konuştu:
Kendimize gelelim, gaflet uykusundan uyanalım. Kendi çocuklarımızı dünyayı adaletle yönetecek donanıma sahip hale getirmeliyiz. Çok dua ediyoruz güzel bir şey ama kavli dua ile yetmez, fiili duaya ihtiyacımız var. Maalesef fiili dua konusunda Müslümanlar olarak sınıfta kalmış durumdayız.
İşgalci rejimin destekçisi olan AB ve BM’nin haktan yana tavır içerisinde olmadığını vurgulayan Bilen, "Biz şunu biliyoruz ki, dünyayı maalesef belli küresel güçler yönetiyor. Para kimdeyse dünyayı o yönetiyor. Şu anda maalesef dünyadaki sermayeyi Yahudiler yönetiyor. Dolayısıyla dünya siyasetini Yahudiler yönlendiriyor. BM’nin kınama mesajı yetmez. Bugüne kadar BM’nin, kendisi gibi olmayan, düşünmeyen hiçbir mazlumun yanında görmedik. Bosna Hersek'te milyonlarca insan öldükten sonra kınadıklarını gördük. Afganistan ve Amerikan’ın Irak işgalinde Birleşmiş Milletleri görmedik. Onlar sadece silahlarını satan güçlü devletlerin kararlarını altına imza atmakla meşgul. Bunlardan bir beklenti içerisinde olmamamız lazım. Bekleyeceğimiz tek güç, kendi gücümüzdür. Ülkemizi güçlü kılacak argümanlara ve desteklere sahip olmamız lazım. Yoksa maalesef bu zulüm bitmez." ifadelerini kullandı.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bugüne kadar Filistin için somut bir adım atmadığını savunan Bilen, "İslam İşbirliği Teşkilatı israile kınama dışında bir şey yapmadı. Bunu gündemimizden düşürmeyerek çözebiliriz. Nekbe yıldönümünde israil Mescid-i Aksa’ya saldırdıktan sonra bir kınama mesajı ile çare aranacak bir durumda değiliz. Bunun yolu yıllarca sürecek bir planlama ile bu yapılabilir. İslam İşbirliği Teşkilatı ile BM Filistin’i gündemine alması ve gündeminden çıkarmaması lazım." diye konuştu. (İLKHA)