Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" dolayısıyla düzenlenen panele katıldı.
"31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü" dolayısıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesinde gerçekleştirilen "Tütün ve Tütün Ürünleri ile Mücadelede Kurumlar Arası İş Birliğinin Önemi" konulu panelde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, tütünle mücadelede etkin rol alan herkese teşekkür etti.
Türkiye'de yılda 100 binden fazla kişinin sigara nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Türkiye’de hiçbir hastalık, hiçbir olay yılda 100 bin kişiyi aşkın insanı öldürmüyor ama sigara öldürüyor. Dolayısıyla sigarayla mücadelenin, mücadele edilmesi gereken zararlar içerisinde en ön sırada olması gerekir.” dedi.
Başkan Erbaş, gençliğinden itibaren her vesileyle sigarayla mücadele ettiğini belirterek, sigara kullanan yakınlarını, arkadaşlarını bundan uzaklaştırma noktasında çalışmalar yaptığını, geçmişte Strazburg'da bulunduğu dönemde ‘Sigarayı Bırakma Kampanyası’ düzenleyerek sigarayı bırakan Türklerin adlarını cami duvarına astıklarını ve Cuma namazından sonra cemaatle o kişiye dua ettiklerini ve bu yöntemle de yirmiden fazla kişinin sigara kullanımından vazgeçtiğini anlattı.
“Sigara haramdır”
Sigarayla topyekün mücadele etmek gerektiğinin altını çizen Başkan Erbaş, sigaranın haram olmasını gerektiren dini, tıbbi ve iktisadi deliller bulunduğunu vurguladı.
Başkan Erbaş, Müslüman toplumlarda alkolün haram olduğu bilindiğinden sigaraya oranla çok daha az kullanıldığını ancak sigara konusunda aynı kanaatin yerleşmemiş olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Alkol, Kur’an-ı Kerim’de açıkça haram kılınıyor, kıyasla türevlerinin de haram olduğu ortada. Yani sarhoşluk verici şeyler haramdır. Bunlar hadislerle açıklanıyor. Yani Kur’an-ı Kerim’de her ne kadar şarabın dışındakiler anılmasa da şarapla kıyas edilerek diğer sarhoşluk verici maddelerin de haram olduğuna Müslümanlar tereddütsüz inanıyor. Onun için sigaranın da haram olduğuna insanlarımızı ikna etmemiz lazım. Bana göre, inançlı toplumların sigaradan vazgeçmelerini sağlamanın en önemli yolunun bu olduğunu düşünüyorum.
Din İşleri Yüksek Kurulumuzun yayımladığı ‘Fetvalar’ kitabının 184'üncü fetvasında şöyle bir ibare geçiyor: ‘İnsanların canının, aklının, malının, neslinin, dininin korunması gerekir. Buna biz ilmihal kitaplarında 'zarurat-ı hamse' diyoruz, yani korunması gereken beş şey. Bu beş şeyi korumak farz, bu beş şeye zarar veren her şey haramdır. Sigara dine zarar veriyor, akla zarar veriyor, cana zarar veriyor, mala zarar veriyor, nesle zarar veriyor. Yani korunması gereken beş şeyin tamamına zararlı bir madde ile karşı karşıyayız.”
“Sigara, Türkiye’de bir yılda 120 bin insanın ölümüne sebep oluyor”
Sigaranın sadece Türkiye’de bir yılda 120 bin insanın ölümüne sebep olduğuna dikkati çeken Başkan Erbaş, “Sigara bir katildir. Sigara sadece cana değil mala, akla, nesle, dine zarar veriyor. Zarurat-ı hamseye zarar veriyor.” şeklinde konuştu.
Başkan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sigaraya karşı bir mücadele başlattıklarını ve buna kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
“Toplumun önünde olan insanlar, bu konuda çok dikkatli olmalı”
Başkan Erbaş, sigarayla mücadelede Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde birim oluşturulması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bırakmaktan ziyade acaba başlatmamak için ne gibi tedbirler almalıyız, bunun eğitimi olmalı. Bunun okullarda dersi olmalı. Yani rol model, toplumun önünde olan insanların bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir. Kendimizden örnek vereyim. Sigara içen bir imam, sigarayı bırakmaları noktasında 300-500, ne kadar cemaati varsa hiçbirisi üzerinde etkili olamaz. Onun sigara içmemesi lazım ya da içiyorsa bırakması lazım. Sigara içen bir öğretmen, öğrencisine nasıl 'sigaraya başlama' diyebilecek ya da ‘sigarayı bırak’ diyebilecek?"(İLKHA)