Mavi Marmara Gazisi Keskin: "siyonistler kadın ve çocukları öldürmeyi bilir"

​Mavi Marmara'nın 11'inci yıl dönümü, işgalcilerin Gazze ve Mescid-i Aksa'ya saldırılarını değerlendiren Mavi Marmara Gazisi Abdullah Keskin işgalci siyonistlerin korkak ve kalleş olduğuna dikkat çekti.

Ekleme: 29.05.2021 13:50:13 / Güncelleme: 29.05.2021 13:58:41 / Güncel / Adıyaman Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

2010 yılında Filistin'e insani yardım götürmek için dünyanın farklı ülkelerinden 600 kişiyle yola çıktıkları andan itibaren Mavi Marmara'ya saldırı planları yapıldığını belirten Keskin o anları İLKHA'ya anlattı.

"Kardeşlerimizle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık"

Filistin'e insani yardım malzemesi götürmenin ve oradaki Müslümanlarla beraber olmanın verdiği mutluluğu yaşadıklarını dile getiren Keskin, ""Filistin'e yol açık, organizesinin Türkiye ayağı İHH tarafından organize edilmişti. Adıyaman'da Ali Şeramet ile beraber 'Filistin'e yol açık' konvoyuna katıldık. Orada çeşitli insani yardım malzemeleri,  araç, gereçler ve ambulanslar, çocuklar için ilaçlar yüklüydü. Mısır bizi engellemeye çalıştı, bize taş attılar çok sayıda kardeşlerimiz yaralandı. Bazı kardeşlerimizin vücudunun farklı yerlerinde kalıcı engeller oluştu. Mısırın tüm engellemelerine rağmen Mısır'ın Refah sınır kapısından Gazze'ye geçtik. Elhamdülillah götürdüğümüz yardımları kardeşlerimize ulaştırdık. Orada 36 saat kardeşlerimizle birlikte kaldık. Onların acılarını sürekli yüreğimizde taşıyorduk, onlarla bir araya gelmesinin mutluluğunu yaşadık elhamdülillah." dedi.

 

"İşgalciler her Ramazan Filistin'i bombalıyor"

Siyonist işgal rejimin kan akıtmaktan geri durmadığını belirten Keskin, "Gazze şeridi, bir tarafı Akdeniz tamamen sularla çevrili 36 kilometre uzunlukta ve 10 kilometre genişlikte olan bir yerdir. Bir tarafı Mısır Refah kapısına, diğer tarafı siyonist yerleşimciler var. Orada çıplak gözle siyonist işgalcilere ait savaş gemilerini görebiliyorduk. Orada balık avlayan kardeşlerimiz biraz açıldıkları zaman taciz ateşinde bulunuyorlardı. Biz oradayken siyonist işgalciler Gazze'yi yine bombaladı, siyonistler bunu sürekli yapıyor. Yine bir Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yine saldırdılar. Müslümanlara mermiler sıktılar.  11 gün boyunca havadan, karadan, denizden Gazze'yi bombaladılar. En son teknolojik silahları halkın üzerinde kulandılar.80 uçakla 24 saat boyunca tonlarca bomba yağdırdı. Kadın, çocuk demeden kundaktaki bebeklere kadar şehit ettiler. Yüzlerce şehidin onlarcası çocuk ve kadınlardır." ifadelerini kullandı.

"Ateşkes yapmak zorunda kaldılar"

İşgal rejimi Siyonistlerin Gazze'deki direnişe karşı duramadığını dile getiren Keskin, "Yer altında tüneller kazan o kardeşlerimiz 3 kilometre menzilli füzeleri geliştirdiler. Füzeleri geliştiren ve şehit düşen kardeşlerimiz tebrik ediyorum. 250 kilometre menzilli füzelerle artık siyonist işgalciler hiçbir şehirde güvende değildir. Siyonistlere ait hava alanları, petrolleri, elektrik santrallerini vurdular, ilk defa siyonist işgalcilerinde evine ateş düştü. Müslümanlar ne kadar yara aldıysa onlarda yara aldılar. Onların kullandıkları silahlar Gazzeli mücahitlerin ellerinde olsa onları darmadağın ederler. Siyonistlerin yüzde 75'i sığınaklardan çıkamadılar, en son ateşkes yapmak zorunda kaldılar. Sınırlarda bekleyen yüz bin mücahit, sığınaklardaki Siyonistlere ait askerlerin çıkmasını bekliyorlardı. Kara hareketini beklettiklerini söyleyen Siyonistler direnişe karşı duramadılar. Onlar ne kadar hayatı seviyorlarsa Filistinli mücahitlerde şehadeti ondan daha çok seviyor ve arzuluyor. Her evde şehit var." şeklinde konuştu.

"İnanmış, samimi, dava adamlardı"

Mavi Marmara Gazisi Abdullah Keskin

 Şehitlerin hayatlarının fedakârlık ve infak örnekleriyle dolu olduğunu belirten Keskin, "Şehit Fahri Yaldız ve diğer şehitlerimizin hayatlarına baktığımız zaman sürekli Allah yolunda koşturan, fedakârlık yapan, infak eden insanlardır. Şehit Fahri kardeşimizde hem Filistin için hem de diğer cemaatlerin çalışmalarında sürekli onlara yardımcı oluyordu. İnanmış, samimi, dava adamlardı. O kardeşlerimiz tabiri caizse adam gibi adam, çok yiğit, samimi bir şekilde şehadeti arzulayan kardeşlerimizdi Rabbimizde onlara şehadeti nasip etti. Siyonistler gemiye saldırdığı zaman bizler STK olarak katılan insanlar olduğumuz için silahsız sivil insanlardık. Dünya genelinde 600 insandan oluşuyorduk, elimizde bir çakı dahi yoktu. Bu korkakların gücü çocuklara ve kadınlara yetiyor. Onların durumu örümceğin ağına benziyor. Siz onlara Ama bugün bir süpürseniz yok olurlar. Dünyada 2 milyar insan var. Müslümanlar birlik olsa ABD ve Avrupa destekli 8 milyon nüfuslu siyonist işgalciler yok olur. ABD Başkanı Biden siyonistler için kendisinin müdafaa hakkının olduğunu söylüyor. Tonlarca bomba kullanıyorlar, daha önceleri fosfor bombalarına kadar kullandılar onların kendilerini müdafaa hakkı var ama diğer taraftan üzerlerine bomba yağan kardeşlerimizin müdafaa hakkı yok düşünebiliyor musunuz? Böyle bir algı oluşturuyorlar. ABD ve Avrupa sanki siyonist işgalciler mazlummuş gibi medyaya öyle algı veriyorlar ki zaten medya kuruluşlarının büyük bir kısmı onların yandaş medyalarıdır." dedi.

"Zaten öleceğiz bu neden Allah yolunda, Mescid-i aksa uğrunda olmasın"

Bir gün mutlaka öleceğiz bu neden Allah yolunda olmasın diyen Keskin, "siyonist işgalciler o kadar cesaretli insanla değillerdir. Karşılarında Allah'a iman eden, şehadeti arzulayan, zaten öleceğiz bu neden Allah rızası, Allah yolunda, Mescid-i aksa uğrunda olmasın. Gazzeli bebekler ve yiğit insanla için olmasın." ifadelerini kulandı.

Mavi Marmara Gemisi'nde bir yaşından 70 yaşına kadar dünyanın her yerinden ve düşüncesinden Müslüman, Hristiyan hatta siyonist olmayan Yahudiler de vardı. Kudüs muhafızı Raid el Salah, Muhammed Biltaci gibi insanlar aramızdaydı. Orada ümmet olmanın şuuruyla biri birimize doyamadık. Sürekli etkinlikler, sohbetler olurdu. Şehit Ali Bengi sürekli sohbet eder Şehit Fahri Yaldız kardeşimizde onun sohbet grubuna katılırdı, hep birlikteydiler. Fahri Yaldız kardeşimiz gönül adamıydı. Gemide çalışmalar gönüllülük esasına bağlı olduğu için orada Fahri kardeşimiz her işe koşuyordu. Hem Antalya'da hem de gemide Adıyaman'ı yöresel kıyafetleriyle dolaşıyordu. Herks Fahri Yaldız'ı tanıyordu. O Filistin aşığıydı, üzerindeki renklerde hep Filistin renkleriyle bezeliydi.







Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar