Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada ve Türkiye’de, salgınla mücadele hala en önemli gündem maddesi olduğunu belirten Destici, 17 günlük kapanmanın ardından, vaka sayılarında önemli bir düşüş olduğunu belirterek toplam vefat sayısının 46 bin 621’e ulaştığını hatırlattı.
Bir haftadır, ülke ve siyaset gündeminin, "devlet, siyaset ve mafya" iddiaları üzerinden şekillendirilmeye çalışıldığını belirten Destici, "Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nde, milletin iradesiyle göreve gelen yönetimin, başta ABD olmak üzere, bölgede hesap yapan güçler tarafından bir ‘problem’ olarak görüldüğü ve ‘değiştirilmesi’ için sayısız girişime maruz kaldığı hiçbirimiz için bir sır değil. Yaşananları anlamlandırabilecek akla ve izana sahibiz. Fazladan hiçbir argümana ihtiyacımız yok lakin Joe Biden’ın, seçim kampanyası sırasında, ‘Türkiye’de iktidarı değiştirmek zorunda olduklarını’, ‘bunun için muhalefeti destekleyeceklerini’ ve bölgede ‘ABD’nin bekçi köpekliğini yapacak terör gruplarını güçlendirip silahlandıracaklarını’ söylediği konuşma kayıtları, hepimize bir tuş uzaklıkta duruyor." dedi.
"Hedef; ayrılık-gayrılık tohumları ekmek"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili iddialar hakkında konuşan Destici, "Bildiğiniz üzere bir süredir bazı kirli mahfiller üzerinden İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu hakkında yıpratma ve itibarsızlaştırma propagandası yürütülmektedir. Bu odakların öncelikli amaç ve hedefleri ilk olarak; Sayın Cumhurbaşkanı/Cumhurbaşkanlığı ile Sayın Soylu ve İçişleri Bakanlığı arasında, en önemlisi aziz milletimiz ile Sayın Soylu arasında ayrılık-gayrılık tohumları ekmektir. Devletin önemli makamlarını operasyon hedefi haline getirmektir." ifadelerini kullandı.
Meselelerin hukuka ait olduğunu, karşı karşıya olunan meselelerin hukukun çözebileceğini ifade eden Destici, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik ifadelerine de tepki gösterdi.
Destici, "Kudüs’te yaşananları Türkiye’ye benzetip Türkiye’nin terörle mücadelesini uluslararası alanda mahkum ettirmeye çalışan devletlere propaganda sahası açan; her fırsatta israilin yönetim modelini bir ideal olarak milletin önüne koyan, milletimizin yüzde 52,6’lık bir oy desteğiyle görevlendirdiği Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı Netanyahu’ya benzeten, bu hezeyanın birkaç gün sonrasında Sayın Cumhurbaşkanı’nın yüzde 76 oy aldığı memleketi Rize’ye gidip vatandaşla kavga edenlerden aklı selimle hareket etmelerini beklememek gerektiğini de tecrübe ediyoruz. Eğer kendisi Netenyahu’ya benzer veya Netenyahu’nun Türkiye versiyonu biri görmek istiyorsa, kahvaltı davetlerine kadar muhabbetlerini ilerlettiği Netenyahu gibi bebek katili Öcalan’a, Demirtaş’a PKK’nın siyasi uzantısı HDP’ye baksın! Kısaca, siyasette iletişimin önemli olduğunu vurgulayan ve partisinin kuruluş amacının bu olduğunu iddia eden Genel Başkan Akşener’i; milli, devlete ve devlet adamlarına saygılı bir siyasi üsluba davet ediyorum." diye konuştu. (İLKHA)