Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle yaşanan ekonomik sıkıntılar inşaat sektörünü de derinden etkiledi.
Döviz kurunun yükselmesiyle gıdadan inşaat malzemelerine kadar birçok üründe fahiş fiyat artışları çok sayıda sektörde olumsuzlukların yaşanmasına neden oldu.
Halkın bir zamanlar en fazla yatırım yaptığı inşaat sektörü yaşanan ekonomik sebepler ve sektörün en önemli malzemelerinden olan malzemelere art arda yapılan zamlar dolayısıyla tam bir durgunluğa girmiş durumda.
İnşaat sektörünün ana malzemelerinden olan demir ve çimentoda fiyatlar rekor artışla yüzde 130’ları aşan seviyelere geldi. İnşaat malzemelerine art arda yapılan zamlar inşaat sektörünün sıkıntılı günler geçirmesine sebep olurken zamlarla birlikte Türkiye`nin en pahalı çimentosu Gaziantep’te satılmaya başlandı.
Hammadde fiyatlarının artışı ile kötü günler geçiren inşaat sektörü, tedarik açısından olmasa da fiyat bakımından bölgesel anlamda problemler yaşandığını ifade ediyor.
İnşaat sektöründe büyük oranda bir durgunluğun yaşandığına dikkat çeken sektör temsilcileri, inşaat yapamaz hale geldiklerini dile getrdiler.
İnşaat girdilerinde fahiş fiyat artışları yaşandığını belirten sektör temsilcileri, demir, çimento ve beton fiyatlarındaki olağanüstü artışın Rekabet Kurumu tarafından incelenmesi çağrısında bulundular.
Başta demir ve çimento fiyatları olmak üzere temel inşaat malzemelerinde yaşanan olağanüstü fiyat artışlarının sektörü durma noktasına getirdiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, özellikle son aylarda temel inşaat malzemelerinde yaşasan olağanüstü artışın, sektörü krize sürüklediğinden dert yanıyor.
Türkiye ekonomisinin ve iş gücünün lokomotif sektörü olan inşaat sektörünün, Türkiye ekonomisine sağladığı katma değer ve istihdam alanı ile stratejik bir sektör olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, tüm mücadelelerine rağmen demir, çimento ve betonda fiyat artışlarının devam etiğine dikkat çekti.
İnşaat Mühendisi Bekir Saltan, Demir fiyatlarının son 6 ayda yüzde 130 oranında arttığına dikkat çekti.
“Demir fiyatları bir yılda yüzde 130 civarında arttı”
Yetkililerin bu duruma çözüm bulmasını isteyen Saltan, zamlarla artık baş edemediklerini belirterek, “Demirin artış oranı altının artış oranını geçmiştir. Demir fiyatının bize yansıması olumsuzdur. Bizim öncelikle daire sahiplerine verdiğimiz bir süre var. O süre dolmadan inşaatı tamamlayabilmemiz için bizim işe başlamamız gerekiyor. İşe başlayabilmemiz için de öngördüğümüz maliyetler oranında demir fiyatını alabilmemiz gerekiyor. Bu maliyetlerimizin arttığını görünce demir almaktan vazgeçiyoruz. Çünkü demir alamıyoruz. Çünkü maliyetimiz artıyor ve bu durumu daire fiyatına yansıtmamak için demir alımını durdurmak zorunda kalıyorum ve kalacağım. Demir almayı durdurma kararını aldığımda her blokta 10 kişi çalışıyor ve bu işçiler işsiz kalıyor. Bu 20 eve ekmeğin girememesi demektir. Bu durum sadece demirden kaynaklı değil, inşaat malzemeleri tümünden kaynaklanıyor. Bu böyle gitmez, bu duruma bir an öce çözüm bulunması gerekiyor. Devletin bu duruma artık bir çözüm bulması gerekiyor.” dedi.
İnşaat malzemelerinin fiyatının yüzde 140 oranında arttığına dikkat çeken müteahhit Mustafa Kaplan ise inşaat sektörünün durma noktasına geldiğini belirtti.
“Demir ihracatı sınırlı tutulsa bu sorun yaşanmaz”
Demir fiyatları 130'u civarında arttığını belirten Kaplan, “Bu zamların başlıca temel sebebi demirin olmamasından kaynaklı değil. Maalesef devletimiz halkı kendisi için kullanıyor. Hâlbuki devletler hakları için vardır, halklarına hizmet için vardır. Demir ihracatı sınırlı tutulsa bu sorun yaşanmaz. Üretim eksikliği varsa demir ihracatı da az yapılmalıdır. Eğer üretim fazlalığı varsa ihracat yapılmalıdır. Demir ve çimento iç piyasaya yetmiyorsa ihracata gitmemesi gerekiyor. Madem fazlamız var, ihracat yapılabiliyor. Demir ve çimento fazla olduğu kadar ihraç etmemiz lazım. Geçen ile bu yıl arasında daire fiyatlarında yüzde 100 bir artış var. Halkın gelir düzeyi belli. Halk, bu fiyata nasıl daire alacak? Şu anda bizde vatandaşlar da mağdur. Fiyatlar bu şekilde devam ederse inşaat yapamayacağız. Çünkü inşaat firmaları hem ürün bulamıyor hem fiyatlar çok yüksek hem de daire yapsa bile satacak müşteri bulamayacak. Daire fiyatları bu kadar yüksek olursa kim daire alacak? Kimse daire alamayacak. Bunun yanı sıra ürün bulmakta zorlanıyoruz. Bu duruma yetkililerin çözüm bulması lazım.” ifadelerini kullandı.
İnşaat malzemelerindeki fiyat artışının daire fiyatlarına da yansıdığını belirten müteahhit Muhammed Saltan, bu durumda hem sektör temsilcilerinin hem de halkın mağdur olduğuna dikkat çekti.
“Demir ve çimentoya zam üzerine zam geldi”
Son aylarda inşaat sektörünün zor durumda olduğunu belirten Saltan, inşaat malzemelerine özellikle de demir, çimento ve betona yapılan zamların sektörü zora soktuğunu ve sektörü yavaşlattığını dile getirerek şunları söyledi:
“İnşaat memleketimizin lokomotif sektörlerinden bir tanesidir. İnşaat durduğu zaman ekonomik, yatırım ve istihdam anlamında ciddi bir yol kat etmiş oluruz. Ama inşaat durduğu zaman yatırım anlamında ciddi anlamda sekteye uğramış oluruz. İnşaatın devam etmesi demek malzemenin tedariki ve fiyatının uygun olması demektir. Malzemelerin fiyatının uygun olması deme inşaat maliyetlerinin ve daire fiyatlarının uygun olması demektir. Dolayısıyla bu durum alışverişin olması anlamına gelir. İnşaat malzemelerinde geçen seneden bu yana en düşük fiyat farkı yüzde 40’tır. Bunun başını da demir almaktadır. Demir fiyatlarında geçen seneye göre yüzde 150 civarında fiyat farkı var. Böyle olunca malzeme alamıyoruz. Bununla birlikte malzeme bulmakta da zorlanıyoruz. Bu şekilde olunca daire fiyatları yükseliyor. Daire fiyatları yükseldikçe bizde daire yapımını ağırlaştırmak zorunda kalıyoruz.” (İLKHA)