Âlimler Birliği: Sözün bittiği yerdeyiz eyleme geçmenin zamanı gelmiştir

Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD) Yüksek İstişare Kurulu ve Yönetim Kurulu adına açıklamalarda bulunan UMAD Başkanı Abdülvahap Ekinci, siyonist işgal rejiminin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarını lanetledi.

Ekleme: 10.05.2021 22:55:09 / Güncelleme: 10.05.2021 23:08:52 / Güncel
Destek için 

Ramazan'ın ilk gününden bu yana başlayan ve son günlerde artan siyonist işgalci saldırıları hakkında yaptığı açıklamada Dernek Başkanı Ekinci, yüz yıllar boyunca Müslümanların yönetiminde bir huzur adası olarak yaşayan Kudüs ve civarının kutsiyetinin korunmasının, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan din mensuplarının görevi olduğunu vurguladı.

İşgal altındaki Kudüs kentinin, Müslümanların kırmızıçizgisi olduğunun ve böyle kalmaya devam edeceğinin altını çizen Ekinci, UMAD olarak, siyonist işgal terörünü nefretle lanetlediklerini belirtirken, bu vahşi saldırıların durdurulması ve Filistin halkının gasp edilen haklarının iade edilmesi için İslâm devletleri yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarını, iş adamlarını, tüm Müslümanları ve özellikle İslam âlimlerini, mazlumların yanında ve zalimin karşısında durmaya davet etti.

UMAD Başkanı Abdülvahap Ekinci'nin yaptığı açıklamanın tamamı:

Mübarek Ramazan ayında Mescid-i Aksa'ya yönelik siyonist terörü tel'in bildirisi

"Terör devleti israil, Ramazan ayının son günleri ve bayram arifesinde, Müslümanlar için üç kutsal mescitten biri ve ilk kıblesi olan Mescidi Aksa'ya hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın, pervasızca saldırmış ve sadece ibadet için orada bulunan savunmasız ve silahsız yüzlerce kardeşimizi yaralamış ve ismet-i harimimize girmiştir.

Yüz yıllar boyunca Müslümanların yönetiminde bir huzur adası olarak yaşayan Kudüs ve civarının kutsiyetinin korunması Müslüman, Yahudi ve Hristiyan her üç din mensuplarının görevidir. Burada bulunan kutsalların korunması kadar Kudüs'ün yerli halkının da korunması esastır. Kudüs'ün, binlerce yıldan beri burada yaşayan asıl sahiplerinin bir oldubittiye getirilerek baskı ve zulüm ile tek tek evleri gasp edilerek tehcir edilerek evlerinden sürülmeleri ve yerlerine siyonist Yahudilerin yerleştirilmeleri sözde arz-ı mev'ud efsanesini gerçekleştirmeye yönelik bir provadır.

Şunu bütün dünya bilmelidir ki; Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir ve böyle olmaya devam edecektir. İslâm ülkelerinin yöneticilerinin, tüm Müslümanların, özellikle İslâm davasını her şey pahasına savunan İslâm âlimlerinin birlik ve beraberlik içinde olması, elinden gelen her şeyi yapması, Kudüs'ü siyonistlerin tasallutundan kurtarması ve koruması gerekir. Sözün bittiği yerdeyiz. Artık konuşmanın ötesinde eyleme geçmenin zamanı gelmiştir.  

Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD) olarak israil devlet terörünü nefretle lanetliyor ve bu vahşi saldırıların durdurulması ve Filistin halkının gasp edilen haklarının iade edilmesi için İslâm devletlerinin yöneticilerini, sivil toplum kuruluşlarını, iş adamlarını, tüm Müslümanları, özellikle İslam alimlerini ve sağduyu sahibi her din mensubunu mazlumun yanında, zalimin karşısında durmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." (İLKHA)