Göktaş, yazısında Fransa'daki İslam düşmanlığının Müslümanların azmini daha da arttırdığına, diğer inançtakilerin de İslam'a yöneldiklerine dikkat çekti.
Göktaş'ın yazısının tamamı şöyle:
"Onların ağzıyla konuşacak olursak; İslam Paris’in başına bela olmuş durumda. Bizim muhayyilemize gelen ise; Müslümanların Endülüs Medeniyeti esnasında Fransa’ya batısından varıp dayanmış olmasıdır.
Elbette bunlar geride kalmıştır, bir de ortada İslam’ın fetih orduları yok artık.
Fakat buna rağmen İslam Paris’i en azından o günkü kadar zorlamaktadır.
Gerçi aynı şey bütün bir Avrupa için geçerli ama Paris’in İslam’la ve Müslümanlarla olan çatışması çok daha belirgin bir durumda.
Her şeyden önce Fransa’da oranın yerlisi durumunda ciddi anlamda Cezayirli ve Kuzey Afrikalı Müslümanlar vardır. Bunlar Almanya ve diğer ülkeler gibi sonradan giden işçiler değildir. Paris’in yeraltı tünelleri olmak üzere her yerinde bu Müslümanların alın terleri ve kanları vardır.
Siz buna bir de Cezayir’in Fransa’dan geçmiş katliamların hesabını sorma kararlılığını da ekleyin.
Bir şey daha ekleyin, sadece Müslümanlar değil, kent merkezlerinin bütün varoşlarını da hesaba katın, görüldüğü üzere hepsi de ayağa kalkmış durumda.
Macron’un İslam düşmanlığına gelince, her şeyin tuzu biberi.
Bitmedi. Şimdi de Fransa’nın emekli generalleri gündemin birinci maddesi. Hem öyle bizdekiler gibi bildirilerini kıvırtarak yayınlamıyorlar. İktidarı Müslümanlara karşı açıkça savaşa zorluyor.
Evet, bütün batıl düşüncelerin, sapkın ideolojilerin, vahiyle savaşın merkezi konumundaki Paris açık ve net bir şekilde İslam’la savaş halindedir. Daha da kötüsü iç savaştan söz etmesidir.
Dünya Müslümanları bu konuda teyakkuzda olmalıdır. Gözlerini Paris üzerinden ayırmamalıdır. İslami medyanın yanı sıra siyasiler de sorumluluklarını unutmamalıdır.
Fakat bu noktada asıl görev Fransa Müslümanlarının aydınlarına, kanaat önderlerine ve düşünürlerine düşmektedir.
Aslında her seviyedeki Müslüman önderlerde öncelikle bulunması gereken vasıf, Müslümanların üzerine merhamet kanatlarını germeleri, kurda kuşa yem etmemeleridir.
Şurası unutulmasın; Batının insanlığa söyleyecek sözünün kalmadığı, konuşma sırasının İslam’da olduğu bir günde, Paris’teki İslam çok önemlidir.
Rabbimiz Müslümanları bu azgın ve sapkınların şerrinden muhafaza buyursun!" (İLKHA)