Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Tamamen yanlış bir başlangıç

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Biden'ın 1915 olaylarıyla ilgili açıklamasına ilişkin, "Hem kendisi hem de ABD dış politikası için tamamen yanlış bir başlangıç olduğuna inanıyorum." dedi.

Ekleme: 01.05.2021 20:43:43 / Güncelleme: 01.05.2021 20:43:43 / Güncel
Destek için 

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesinin nedeninin sorulması üzerine bunu değerlendiren Oktay, bu eylemin her şeyden önce "çok büyük talihsizlik" olduğunu söyledi.

Oktay, bu konunun özellikle Batı dünyasının gündeminde olduğunu, Biden yönetiminin gelmesiyle de böyle talihsiz bir açıklama yapıldığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Biden'ın bu eyleminin nedenlerinden birincisinin, "iç politika saikleri" olduğunu söyledi.

İkinci sebebin, Biden'ın "ABD'nin uluslararası dünya sahnesine geri döneceğini" ilan etmesi olduğunu aktaran Oktay, "Sanırım (Biden) dünyanın bir yerine geri dönmek için araçlardan biri olarak böyle bir fenomeni kullanmaya çalışıyor. Bu iki nedenin hem kendisi hem de ABD dış politikası için tamamen yanlış bir başlangıç olduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.

Oktay, Biden'ın açıklamasının "tarihi gerçeklere ve delillere" dayanması gerektiğini belirtti.

ABD ilişkilerinin geleceği

"ABD Başkanı Biden'ın açıklamasının Türkiye-ABD ilişkileri üzerinde ne gibi sonuçları olacak? Bağlar onarılamayacak kadar hasar gördü mü?" sorusu üzerine Oktay, iki ülkenin zaten tartıştığı bazı konuların mevcut olduğunu söyledi.

Yeni iletişim kanalları açmak için elinden gelenin en iyisini yaptıklarını kaydeden Oktay, bu açıklamanın ilişkilere ekstra bir karmaşıklık getirdiğini ifade etti.

Oktay, ABD'nin YPG/PKK'ya tonlarca silah yardımı yapmasının, Türkiye ve ABD arasındaki son yıllardaki gerçek bir sorun olduğunu hatırlattı.

Öte yandan Oktay, FETÖ elebaşının ABD'de yaşaması ve ABD'nin bu konuda hiçbir şey yapmamasının diğer bir sorunu teşkil ettiğini söyledi.

"Kıbrıslı Rumlar gerçekten de masaya yeni bir teklif getirmediler"
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, 27-29 Nisan'da Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkelerin de katılımıyla 5+1 formatında İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen gayriresmi Kıbrıs konulu konferansının sonucunu nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine Oktay, Kıbrıs meselesinin sadece siyasi açıdan değil günlük yaşamında da dahil olduğunu söyledi.

Kıbrıs meselesiyle ilgili bazı sorunların olduğunu aktaran Oktay, insani ve uluslararası olarak her alanda eşitliğin bulunmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.

Oktay, Ada'daki gerçeğin bu olduğuna dikkati çekerek, "İki devlet var. İki ayrı demokrasi, iki ayrı hükümet ve kimlik var, ülkeler arasında bir sınır var, bu iki bölüme hükmedecek iki farklı yasa var. Temel olarak Kıbrıslı Türklerin beklediği şey; 1960'lardan beri yaptığımız gibi federal bir yapıyı konuşmak ya da tartışmak yerine egemen ve eşit devletlerdir." ifadesini kullandı.

"Yeni bir vizyona bakalım" diyen Oktay, konferansın yeni bir vizyon için bir zemin veya umut olup olmadığını görmek üzere yapıldığını belirtti.

Oktay, "KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'ın masaya getirdiği şey gerçekten de yeni bir vizyon. Kıbrıslı Rumlar masaya yeni bir teklif getirmediler, son 60 yıldır söyledikleri şeyle geldiler." dedi.

Türkiye, bu konuda bedel ödeyen taraf"

Oktay, Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye gelişinin 10. yılında konuya ilişkin olarak çatışmanın sebebi ne olursa olsun meselenin her zaman insan olduğunu ve insanların bedel ödediğini vurguladı.

Esed rejiminin hala orada olduğunu ifade eden Oktay, uluslararası toplumun da kendi sözünü söylemek üzere orada sahada bulunduğunu belirtti.

Oktay, burada asıl canı yananların yine bireyler olduğuna dikkati çekerek, "Kendi evinizden uzakta ve gelecekte ne olacağını bilmeden 10 yıl yaşadığınızı hayal edebiliyor musunuz? İşte Suriye'de olan şey tam olarak bu." dedi.

Türkiye'nin de son 10 yılda bu çatışmadan insanlar gibi zarar gördüğüne değinen Oktay, Türkiye'nin bölgede DEAŞ, PKK/YPG/PYD gibi örgütlerle de mücadele ettiğini aktardı.

Oktay, "Sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı korumaya çalışıyoruz. Türkiye, bu konuda bedel ödeyen taraf. Yaklaşık 4 milyon Suriyeliyi ağırlıyoruz. Doğru düzgün yardım almadan milyar dolarlar harcadık." diye konuştu.