Ermeni örgütler tarafından katledilen Türkiye'nin diplomatları anısına İstanbul'da düzenlenen "Şehit Diplomatlar Sergisi"nde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Biden'ın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak tanımlayan açıklamasını talihsiz, hadsiz ve hükümsüz olarak addediyoruz ve reddediyoruz. İlişkilerimize ciddi zararlar vereceği ortada" dedi.
Altun, "Sözde 'soykırım' iddiaları gibi tarihsel gerçeklikten yoksun popülist söylemler, bu topraklardaki ilmek ilmek ördüğümüz birlikte yaşama kültürümüze bir saldırıdır. Fakat bu saldırılar da bizim kardeşliğimize zarar veremeyecektir, aksine bağlarımızı daha da pekiştirecektir. Türkiye'yi kendilerince istedikleri yola çekmek için terörden yaptırıma kadar türlü tehditlere başvuranlar, başarıya ulaşamadı, ulaşamayacak Allah'ın izniyle. Terör örgütü PKK'nın emri ve siyasi uzantılarının çağrısı sonucunda, özellikle sivil insanlara yönelik kanlı katliamlara sahne olan 6-8 Ekim olayları da yine böylesine bir girişimdir. 6-8 Ekim olaylarının failleri bugün hâkim karşısına çıktı. Katiller için hesap vakti. Bizim adalete inancımız tam.
Türkiye'yi bölmek, parçalamak ve dahası içeriden hançerlemek isteyen tüm odaklara karşı devletimiz ve milletimiz her daim ayaktadır. Terör örgütleriyle küresel güç odaklarıyla ve darbeci zihniyetlerle mücadeleden bir an olsun geri durmayacağız." ifadelerine yer verdi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Biden'ın 1915 olayları ile ilgili kullandığı ifadesinden bir an önce vazgeçmesi gerektiğini belirterek, "ABD Başkanı'nın 1915 olaylarına ilişkin "soykırım" ifadesini kullanması; tarihi gerçekleri inkâr ve çarpıtmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. Bu ifadeyi kullananlar dünya ve kendi tarihlerine bakmalıdır. Olmayan bir olayın tekrarı söz konusu olamayacağı için de ABD yönetiminin gerekçesi geçersizdir. 2020 öncesi böyle bir ifade kullanılmazken ne değişti de böyle bir karar alındı? Sağduyulu Amerikan halkı bu konuda ne düşünüyor?
Ermeni halkını dahi temsil etmeyen lobilerin yönlendirmesi ile alınan bu kararın akıl ve ahlak ile izahı yoktur. Bu karar, entelektüel namus bakımından da ibretlik bir karar ve açıklamadır. Tarihin böyle siyasi açıklamalarla yeniden yazılamayacağı bilinmelidir. Tarihten düşmanlık çıkarmak ve yeni karşıtlıklar yaratmak kabul edilemez ve faydasızdır.
Tarihî olaylar hesaplaşma ve çatışma aracı olarak kullanılmamalıdır, siyasallaştırılmamalıdır. Böyle bir ortamın oluşmasının başta Türkiye-Ermenistan ve Türk-Ermeni ilişkileri olmak üzere bölge barışını olumsuz yönde etkileyeceği açıktır. Bölgemizin barış ve huzuru, Ermeni Diasporası ve onu, dün olduğu gibi günümüzde de kendi çıkarları için kullanmaya çalışan ülkelerin değil, bizlerin; bölge ülkelerinin, Türkiye'nin ve Ermenistan'ın ortak sorunudur.
Türkiye her zaman 1915 olayları ile ilgili tartışmaların siyasiler değil tarihçiler tarafından yapılması gereken bir konu olduğunu savunmuş ve ABD gibi müttefik ülkeler de dâhil olmak üzere üçüncü ülkelerden de bunu beklemiştir.
Buna rağmen ABD yönetimi bu kararıyla kendi resmi raporlarını da, imzalarını da inkâr ederek Ermeni diasporasının ve diğer bazı odakların baskılarına boyun eğmiş, ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar Ajansında (NARA) bulunan başta General Harbord Raporu12 olmak üzere mevcut bilgi ve belgeleri görmezden gelmiştir.
Sonuç olarak; yüz yıllarca birlikte güven ve refah içinde yaşadıkları ve birlikte yaşama iradesine sahip oldukları Amerikan belgeleri ile sabit Türk-Ermeni toplumları arasında bir dönemde yaşananları 'soykırım' olarak nitelemek gaflettir, cehalettir, geleceğin tahribidir. Bu yanlış düzeltilmelidir." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Biden'ın açıklamasına yönelik "Gelecek günlerde ve aylarda farklı şekil ve derecelerde tepkiler olacaktır. Yeri ve zamanı geldiğinde bu talihsiz ve haksız açıklamaya gerekli tepkiyi vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Biden, 1915 olaylarının yıl dönümü olan 24 Nisan'da yaptığı açıklamada, "Her yıl bugün Osmanlı dönemindeki Ermeni soykırımında ölenleri hatırlıyoruz ve böyle bir zulmün bir daha yaşanmaması için taahhüdümüzü yeniliyoruz." ifadesini kullanmıştı. (İLKHA)