Karadeniz’in termal ve kış turizmi için yeni turizm destinasyonu alanı olarak belirlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘örnek yayla’ modellerinin uygulanacağı iki noktadan biri seçilen doğal sit alanı Rize’nin İkizdere Vadisi Gürdere ve Cevizlik köyünde açılması planlanan ve 16 milyon tona yakın taşın alınacağı bazalt ocağı projesi tepkilere yol açtı. Yeşil vadinin doğal güzelliğinin yok olacağını, köylerinin ellerinden gideceğini savunan yöre halkı, ‘yatırıma değil, yanlış yer seçilen taş ocağına karşıyız’ mesajı ile bir hafta önce nöbete başladı. Köylerinde çay ve bal üretimi yaptıklarını anlatan bölge halkı, İyidere’de deniz doldurularak yapılacak lojistik liman projesi için planlanan taş ocağının daha yakın, daha az maliyetli ve doğaya zarar vermeyecek başka bir alanda açılmasını istiyor.
ARI KOVANLARI İLE YOLU KESTİLER
Taş ocağı için vadiye getirilen iş makineleri yörede tansiyonu yükseltti. Önceki gün jandarmalar eşliğinde alana sokulmak istenen iş makinelerinin önünü kesmeye çalışanlara askerler müdahale etti. Uzaklaştırılan grup, gece orman içi yollardan getirdikleri arı kovanlarını yola yerleştirdi. Yöre halkı jandarma eşliğinde alana sokulmak istenen iş makinelerinin önünü arı kovanları yerleştirerek kesti. Arı sokması tehlikesi nedeniyle kovanlara müdahale edemeyen ekiplerin giremediği alana gelen İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, halkı kovanları kaldırmaları yönünde uyardı.
KISITLAMAYI İHLAL CEZASI
Jandarma ekipleri sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiklerini belirttiği bölge halkını uyardı. Gruptakiler çiftçi olduklarını ve alanda tarım ve arıcılıkla uğraştıklarını belirterek yasağı ihlal etmediklerini savundu. Jandarma ekipleri kimliklerini belirlediği kişilere sokağa çıkma kısıtlamasını ihlalden para cezası uyguladı. Bölge halkı ile görevliler arasında tartışmalar yaşandı. Vadi girişinde nöbet köylüler ile jandarma ve ekiplerin iş makineleri ile bekleyişi sürüyor.
‘ARILAR BİZİM KORUMAMIZ’
Gürdere köyü halkından Ayşe Baş, “Bu yol arılar için açılmıştı. Mayıs ayında buraya arı getirilir, bal üretimi yapılırdı. Kestane balı olur, deli bal olur burada. Şimdi de arılar bizim korumamız oldu, arıları geçemeyecekler” dedi. Asuman Fazlıoğlu ise “Bu vadide sayısız arı var. Ağaçlar kovanlarla dolu. Arılar da şimdi kendi savunma haklarını kullanıyor. Onlar da ‘burada biz de varız’ diyor. Arılardan dolayı ekiplerin, makinelerin geçme şansı yok. Arıları şimdi kaldırırsak tehlikeli olur. Tüm canlıların kendilerini savunma hakları var. Bizim yaptığımız onların sözcülüğünü yapmak” ifadelerini kullandı. Yüksel Baş da “Nöbetimiz sürüyor. Jandarma aşağıdan girişe izin vermeyince ormanlarının içerisinden yürüyerek geldik. Biz çaylarımızı bahçemizi kimseye vermeyiz, ninelerimiz, dedelerimiz, köyümüzü elleriyle yaptılar, bizim başka gidecek yerimiz yok” dedi.