Boşanmaları artıyor! YUVALARI DAĞITMAYIN

Kadına şiddet ve benzeri meseleler gündeme getirilerek aile kurumu devamlı hedef alınıyor. Buna bir de mahkemelerin aile yapısını önemsemeden aldığı kararlar da eklenince geriye dağılan ailelerden geriye kalan çocuklar ve sonu pişmanlık olacak boşanma vakaları oluyor.

Ekleme: 18.04.2021 11:23:07 / Güncelleme: 18.04.2021 13:19:08 / Güncel
Destek için 

HABER MERKEZİ

Türkiye’de gün geçmiyor ki aile kurumu hedef alınmasın. Aile yapısına zarar veren ahlaksız program ve diziler yetmezmiş gibi bir de mahkemeler bu işe çanak tutuyor. Boşanma olaylarının her geçen gün arttığı ortadayken mahkemeler olur olmaz şeyleri boşanma sebebi sayıyor. Son olarak gerçekleşen bir boşanma davasında Yargıtay, üzerine yürüyen eşinden şikâyetçi olan kadını haklı buldu.

"KARISININ ÜZERİNE YÜRÜYEN KOCA SUÇLU BULUNDU"

Eş üzerinde baskı uygulamak için üzerine yürümeyi boşanma sebebi sayan Yargıtay’ın bu kararla kadına şiddet konusunda önemli bir adım attığını söyleyen Avukat Emir Akpınar, konuyla ilgili şunları söyledi: “Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/327K. 2015/10721E. nolu kararına göre şiddet uygulamak üzere eşin üzerine yürümek şiddet sayılır ve boşanma sebebidir. Eşe karşı fiziksel şiddet uygulanmasını boşanma nedeni sayan Yargıtay, fiziksel şiddet konusunda tüm kadınlara destek olacak mahiyette bir karara imza attı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, şiddet uygulamak için karısının üzerine yürüyen kocayı suçlu buldu. Karısının üzerine yürümeyi boşanma nedeni kabul eden Yargıtay, bu kararıyla kadına karşı şiddet davalarında emsal bir karara imza atmış oldu. Şiddet tehlikesi altındaki kadınlar lehine bir karara imza atarak hiçbir şekilde şiddete geçit verilmemesi gerektiğinin altının çizildiği kararında, davalının davacının üzerine yürümesi fiziksel şiddete yönelik bir davranış olduğu kabul edilerek evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma davasında, boşanma konusu davranışlardan sayıldı. Kararda davalının eşini başkalarının yanında azarladığı ve ona bağırdığı, eşine ve ailesine küfür ettiği, eşinin üzerine yürümek suretiyle fiziksel şiddete yönelik davranışlarda bulunduğundan hareketle ortak hayatın temelinden sarsıldığına dikkat çekildi. Gerçekleşen olaylar karşısında davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir."

"EVLİLİK BİRLİĞİNİ TEMELDEN SARSAN BİR KUSUR"

Akpınar, bu davranışı uygulayan tarafın evlilik birliğinde esas kusurlu taraf olacağını söyleyerek, “Söz konusu karar evlilik birliği içerisinde şiddete maruz kalan ve şiddet tehlikesi altında olan kadınlar bakımından önemli olacak mahiyettedir. Zira eşin üzerine yürümek suretiyle baskı kurmak ve fiziksel şiddet uygulama saikiyle eşin üzerine yürümek boşanma davasında evlilik birliğini temelden sarsan bir kusurluluk sebebidir. Yargıtay kararında da belirtildiği üzere bu davranışları uygulayan tarafın evlilik birliğinde esas kusurlu olan taraf olması sebebiyle haksızlığının ortaya konularak bu süreçte mağdur olan kadının mağduriyetinin de giderilmesi amacıyla boşanma davası nezdinde lehine hüküm kurulması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.