Yusuf Can - Haber-Yorum
28 Şubat gibi karanlık günlerde temel hedefleri olan İslami kurum ve kuruluşları kapatmak olan Ulusalcı-Kemalist hâkim güç, bu amaçlarını yarım bırakmanın acısını çekiyorlar gibi.
Ülkede İslami sembollerin kullanılıyor olmasına karşılık olarak boş buldukları her tarafa HEYKEL dikerek karşılık veren bu ulusalcı Kemalist zihniyet, bir taraftan da İslami değerlerle ve Müslümanlarla uğraşmaktan geri durmuyorlar.
Bunun son örneklerinden birini yine Medreselere karşı başlattıkları algı operasyonunda görüyoruz.
Manşetlerine “Medreseler – Seyda Köleleri” gibi aşağılayıcı başlıklarla tamamen spekülatif ve yanıltıcı (sözde) yorumlar sunan Ulusalcı Kemalistler aslında içlerindeki kini göstermiş oluyorlar.
Onlar açısından bu iş yarım kaldığı içindir ki sık sık “Biz bu defa geldiğimizde birilerini TRT’de canlı yayında yargılayacağız, şunu edeceğiz bunu yapacağız…!” diyerek niyetlerini gösteriyorlar.
Gelelim medreselerin mahiyeti ve buralarda verilen eğitim konusuna.
Medreseler her ne kadar bir kısım reformlara ihtiyaç duysalar da kuruluş amaçlarına uygun olarak;
1- Toplumun alim, fakih, kadı…gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyorlar.
2- Toplumun genel ahlakını geliştirme ve korumada öncü ve yardımcı olma,
gibi konularda toplumun vazgeçilmezleri olarak duruyorlar.
Seküler yaşam tarzını “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek” düzeye çıkaran Ulusalcı Kemalist güruh, “toplum ahlakı” gibi en önemli konularda bile akıllarına ilk gelen şeyler; ‘Kadının olabildiğince açık olması, içki v.s gibi zararlı ürünlere her yerde rahatlıkla ulaşılabilmesi ve her yerde HEYKELLERİN boy göstermesi” gibi mevzulardır.
Bugün ‘Tevhid-i Tedrisat” üzerinden medreselere saldırıp Kemalist bürokrasiye ihbar edenlerin asıl hedefleri ;
1-Toplumun ıslahı için çabalayan bu eğitim yuvalarını kapattırmak,
2-104 Amiralin darbe kokulu bildirilerinden sonra dikkatleri İslami çalışmalara çekerek iktidarı sıkıştırmaktır.
Galiba bu durumda yapılacak en doğru şey;
Ayasofya İmamı Boynukalın hadisesinde olduğu gibi istifasını istemek (Yani Medreselerin mahiyetini ve varlığını tartışmaya açmak) değil, tam aksine Kemalizm’in bu ülkeye kaybettirdiklerini daha fazla gündem yapmaktır.