Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Malatya'da İlahiyat Camisi ve Kütüphanesini açtı

İnönü Üniversitesinde yapımı tamamlanan İlahiyat Cami, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımı ile ibadete açıldı.

Ekleme: 02.04.2021 17:35:16 / Güncelleme: 02.04.2021 17:37:06 / Güncel / Malatya Haberleri
Destek için 

İnönü Üniversitesi kampüsünde 3 yıl önce yapımına başlanan İlahiyat Cami ve kütüphanesi tamamlanarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın katılımı ile ibadete açıldı.

Törene Vali Vekili Mustafa Şahin, AK Parti Malatya milletvekilleri Bülent Tüfenkci ve Hakan Kahtalı, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, kurum müdürleri ile çok sayıda davetli, akademik personel ve öğrenciler katıldı.

İnönü Üniversitesi Rektörü Ahmet Kızılay, caminin 24 Mart 2018 tarihinde temelinin atıldığını ve 3 yıl içerisinde bitirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, yapım aşamasına dair bilgi verdi.

Vali Vekili Mustafa Şahin ise bugün açılışı yapılan cami ve kütüphanesinin Malatya ve ilim dünyasına önemli bir kazanım sağlayacağını ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Camisi ve İslami İlimler Kütüphanesinin açılışında yaptığı konuşmada, mübarek cuma gününde bu güzel caminin bahçesinde, gölgesinde olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Erbaş, camilerin ırk, renk, zengin-fakir demeden bütün statüleri, sınıfları sıfırlayan bir özelliği olduğunu, İnönü Üniversitesinde de bütün Türkiye'den ve yurt dışından öğrencilerin olduğunu, bu caminin herkesi kuşatacağını söyledi.

Artık bütün üniversitelerde camilerin yükseldiğini, 30 civarında üniversitede tamamlanmak üzere olan camilerin bulunduğunu anlatan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, göreve geldikten sonra Malatya İnönü Üniversitesindeki Caminin temelini attıklarını, Tunceli Munzur, Edirne, Bandırma, Yalova ve daha birçok üniversitede de atılan temellerin yükseldiğini kaydetti.

Bu camide binlerce öğrencinin, hocaların eline kitap alıp bir köşeye oturacağını ve kitap müzakeresi yapacağını, bütün camilerin bu yönünün öne çıkmasını istediklerini vurgulayan Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:

O yüzden cami dersleri faaliyetini başlattık. Şu anda ülkemizde 90 bin camide derslerimiz, tabii salgın öncesi epeyce bir artmıştı sayı ama şu an salgın nedeniyle camilerimizde yapamıyoruz ama dijital ortamlardan bu dersleri yapmaya çalışıyoruz. Ayasofya Camimizde Kur'an-ı Kerim dersi, fıkıh, ilmihal, akait, tefsir derslerimiz şu anda bile yürüyor. Zaten Ayasofya'yı malumunuz salgın ortamında açtık. O dersleri koyduk. İstanbul'daki pek çok camimizde, selatin camilerimizde bu dersler devam ediyor. Bu yönünü öne çıkarmaya çalışıyoruz. Ben imamlarımıza diyorum ki sizin muallimlik vazifeniz, yani öğretmenlik, öğreticilik vasfınız camide namaz kıldırmak vasfınızın önüne geçmeli. Çünkü Allah Resulu efendimiz 'Ben muallim olarak gönderildim' buyurdu ve getirdiği kitap Kur'an-ı Kerim onun en büyük mucizesidir. İlk inen surenin ilk ayetlerine baktığınız zaman okumayı emrediyor, kalemden bahsediyor, öğrenmekten, öğretmekten bahsediyor. Kur'an-ı Kerim'in nüzul sırasına göre ikinci inen suresi Kalem suresi. Ne kadar anlamlı değil mi? Bu memleketin çocuklarının elinden kitabın ve kalemin düşmemesi lazım.

Çünkü medeniyetimizin temelinin dayandığı Kur'an'ın 2 suresinin birincisi 'oku' diye başlıyor, ikincisi de 'kaleme ve kalemin yazdıklarına yemin olsun' diye başlıyor. Biz medeniyet olarak kaleme, kitaba, okumaya, kütüphaneye önem verdiğimiz sürece hep yükselmişiz

Avrupa'nın bugün fen bilimlerinde kullandığı bazı kavramları analiz edildiğinde mutlaka bir İslam alimine kadar geldiğini dile getiren Erbaş, şöyle devam etti:

"11. yüzyılı bütün dünya Biruni yılı olarak kabul ediyor. Yani ilim tarihimizi her üniversitemizde belki de her bölümde ders olarak okumamız lazım. Bir müddet ben de rektörlük yaptım malumunuzdur. O zaman şöyle bir planlama yapmış idik. Yani her fakülteden hocaların ders teklifi ile bir ders havuzu oluşturalım. Bu ders havuzundan öğrenciler istediği dersi seçsin. Tıp Fakültesinden bir öğrenci İlahiyat Fakültesinden Kur'an-ı Kerim dersini seçebilirsin ya da kendisine çok yakın bulduğu bir dersi seçebilsin. İlahiyat Fakültesinden bir öğrenci Hukuk Fakültesinden bir ders seçebilsin gibi. İnşallah bu şekilde interdisipliner metot ile bizim de ilim geleneğimizde yani farklı branşların arasına kalın duvarlar örmeden farklı alanlarda öğrencileri bilgi sahibi yapmaya yönelik bir metottur bu metot” dedi.

Konuşmaların ardından İlahiyat Cami Kütüphanesi ve Cami, protokol üyelerinin kurdele kesimi ile birlikte hizmete girdi.

Açılışın ardından İlahiyat Camisinde ilk cuma namazı kılındı. Cuma namazında hutbeyi ise Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş verdi. (İLKHA)