Ankara'nın kaç günlük suyu kaldı?

AA-Ankara'daki barajlarda 2 Ocak'ta yapılan ölçümlerde 110 günlük olarak hesaplanan kalan su miktarı, son günlerde düşen yağışlarla küçük oranda arttı. Bu dönemdeki yağışların ardından 24 Mart'ta elde edilen verilere göre su miktarında 10 günlük artış yaşandı.

Kente su sağlayan barajlarda 24 Mart 2019'da yüzde 22,90, 24 Mart 2020'de yüzde 20,40 olarak ölçülen aktif doluluk oranı, bu yıl 24 Mart'ta yüzde 10,29 olarak kayıtlara geçti.

SALGIN DÖNEMİNDE KONUTLARDA SU TÜKETİMİ ARTTI

Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını, konutlarda su tüketimini artırdı. Konut tipi su aboneleri 2019 yılında 213 milyon metreküp su tüketirken Kovid-19 tedbirleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlamalarının uygulandığı 2020 yılında bu miktar 237 milyon metreküpe yükseldi.

Kentte son zamanlarda etkili olan yağışların barajlardaki doluluk oranını olumlu etkilediğini belirten Öztürk, "Barajlarımıza son 3 gün içinde yaklaşık 20 milyon metreküp su aldık. Yağan kar etkili oldu. Yani o 110 gün dediğimiz kalan su miktarı, şu anda 120 günlere taşınmış durumdadır" diye konuştu.

"KESİKKÖPRÜ'YÜ TERCİH ETMEME NEDENİMİZ ENERJİ GİDERİ"

Bu rakamları verirken Kesikköprü Barajı'nı dikkate almadıklarını belirten Öztürk, bu barajdan yapılan pompalama işlemi sırasında enerji maliyetinin ciddi rakamlara ulaştığını söyledi. Kesiköprü'den suyun 5 pompayla alındığına işaret eden Öztürk, her pompanın enerji giderinin 5 milyon lira olduğunu belirterek, "Tercih etmeme nedenimiz bu. Yoksa bugün Ankara'da hiçbir abonenin musluğundan bulanık su akmıyor, musluklarında kireçlenme olmuyor. Çünkü suyun harmanlanmadan önce işlemden geçtiği İvedik İçme Suyu Arıtma Tesisimizde durultucu ve yeni filtre üniteleri, korozyonu önlemek adına bir kireç ünitesi yaptık. Dolayısıyla bizim derdimiz şu anda suyun kalitesi değil harcadığımız enerji gideridir. Kesikköprü Barajı'nı devreye aldığımızda, hiç yağış olmadığını düşünürsek 180 günlük suyumuz mevcuttur. B planlarımız da bulunuyor. Normalde baraj rezervuarlarında su alma yapısının altında da belirli bir su var. Bunun da belirli bir miktarını kullanabiliyoruz. Belirli prosedürleri uygulayarak buradan iletim kanallarımıza su aktarma şansımız da var" dedi.

"İÇME SUYU ÖNCELİĞİMİZDİR"

Tasarruflu su kullanımının önemine dikkati çeken Öztürk, muhtarlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla su tasarrufunu teşvik amaçlı projeler yürüttüklerini ifade etti.

Tarımla uğraşan kesimlerin suyu tasarruflu kullanmasının önemine işaret eden Öztürk şunları kaydetti:

"Çiftçilerimizi bir konuda özellikle uyarmak istiyorum. Kuru tarım sulaması diye bir uygulama var. Suyu direkt toprağa vermek ve toprağı doyurmak yerine kuru tarımla suyu direkt fideye vermek şeklinde uygulamalarımız var. Bu tür uygulamalarla domates, salatalık, patlıcan gibi ürünlerde çok ciddi verim söz konusudur. İçme suyu önceliğimizdir. Dolayısıyla yarın tarımla uğraşan vatandaşlarımızın sıkıntı yaşamaması adına şiddetle kuru tarım sulamasını öneriyoruz. Vatandaşlarımızın yarın mağduriyet yaşamamaları için şimdiden hassasiyet oluşturmaları gerekiyor."

Başkentin 15 ilçesindeki kırsal mahallerinde içme suyu iletim hattı ve açıkta akan kanalizasyon sistemlerinin kapalı sisteme dönüştürülmesi çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Öztürk, "Ankara genelinde yaptığımız planlamalar sonucunda 220 kilometrelik asbestli hat çıktı. Bunların temizlenmesi için ihaleler yapıldı. Yapım aşamasında, 220 kilometre olarak hedeflediğimiz metraj bir anda hiç bilinmeyen ömrünü tamamlamış PVC hatların çıkmasıyla 400 kilometrelerin üzerine çıktı" ifadesini kullandı.