Merkez Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi'ndeki bir düğün salonunda düzenlenen Bağlar 1'inci Olağan Kongresine katılan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kürt meselesi, Türkiye'deki adli sistem ve açıklanan ekonomi reform paketini değerlendirdi.
AK Parti hükümetinin Kürt meselesi konusundaki tutumunu eleştiren Babacan, "Bugünkü iktidar, Kürt meselesini yeniden meydana getirdi ve Türkiye'yi hızlı bir şekilde 90'lı yıllara götürmeye başladı. Bunu dile getirdiğimizde sayın Erdoğan 'bu ülkede Kürt sorunu yoktur.' dedi." ifadelerini kullandı.
Kürtçe'ye farklı bir dil muamelesinin uygulandığını belirten Babacan, "Geçtiğimiz günlerde kadına şiddetle mücadele için kadın destek uygulamasının duyurusu yapıldı. Daha sonradan yapılan açıklamalarda bu uygulamanın farklı dillerde hizmet verdiği belirtildi. Söz konusu uygulamada Fransızca dahil olmak üzere 5 dil varken bu ülkede en çok konuşulan 2'nci dil olan Kürtçe yok." dedi.
"Yargıda kusur var ama suçlu yok"
Babacan, "Son dönemlerde sağa-sola 'Erdoğan'ı Seviyorum' yazarken Diyarbakır surlarına da bunun Kürtçesini astılar. Cumhurbaşkanına sevgi gösterisi yapmaya gelince akıllarına Kürtçe düşüyor ama konu kadına şiddet olunca Kürtçe bilinmeyen bir dil oluyor maalesef." şeklinde konuştu.
Yargı sürecinin ağır işleyişine değinen Babacan, 2009 yılında Lice'nin Şenlik Mahallesi'ne bağlı Hambaz mezrasında Tapantepe Karakolu'dan atıldığı iddia edilen havan topu mermisinin isabet etmesi sonucu hayvan otlatmaya çıkan 12 yaşındaki Ceylan Önkol'un ölümüne ilişkin dava dosyasını hatırlatarak şunları söyledi:
İdare Mahkemesi Ceylan'ın ölümünde ilgili bakanlığı yüzde 90 kusurlu buldu. Peki yüzde 90 kusur var da bunun bir sorumlusu yok mu? Kusur var ama suçlu yok. Daha da acısı bu aile tam 12 yıl boyunca adliyelerde mücadele etti. Biz bu konuyu gündeme getirmesek acaba yargı böyle işler miydi? Yoksa devam mı ederdi? Bu ülkede her gün hukuk katlediliyor, insan hakları ayaklar altına alınıyor.
"Seçim kurallarıyla oynamaya başlayan partinin gitme zamanı gelmiştir"
Şu anki mevcut iktidarın seçim mevzuatıyla, siyasi partiler yasasıyla ve seçim yasalarıyla artık bir daha iktidara gelemeyeceğini savunan Babacan, "İşlerinin çok zor olduğunun farkındalar. Seçimi kazanamayacaklarını bildiklerinden oyunun kurallarını değiştirmeye çalışıyorlar ama beyhude. Yakın siyaset tarihi bunu göstermiştir ki hangi parti veya siyaset seçim kurallarıyla oynamaya başladıysa bilin ki onların gitme zamanı gelmiştir." diye belirtti.
Türkiye'nin açıklanan ekonomik veriler arasında bir uyumsuzluk olduğunu dile getiren Babacan, şunları söyledi:
"2021 yılı için yüzde 1,8'lik büyüdüklerini açıkladılar. TÜİK ekonominin yüzde 1,8 büyüdüğünü açıklıyor ve aynı kurum çalışan sayısının 3 milyon kişi azaldığını, çalışanların da daha az çalıştığını ve çalışma süresinin kısaldığını söylüyor. Bu hesabın içinden çıkabilen varsa söylesin. Milli gelirin arttığı söylenirken esnaf ve çiftçi gelirinin azaldığına ve memurun reel olarak satın alma gücü düştüğüne göre hangi milli gelir artıyor?" (İLKHA)