Her birinin bir destekçisi var ZALİMLER GÜVENLİK KONSEYİNİN HİMAYESİNDE

Dış Haberler Servisi

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) son dönemlerde aldığı kararlar, dünyadaki adaletsizliği gözler önüne seriyor. ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’den oluşan 5’li yapının, BM’de alınan bütün kararları veto etme hakkına sahip olması, bugüne kadar yüzlerce kararın alınmasının önündeki en büyük engel oldu.

ABD’nin, işgal rejimi israili koşulsuz bir şekilde savunması; Filistinliler lehine hemen hiçbir kararın uygulanmamasına sebep olurken Siyonistlerin, zulümlerini sürdürmesine de destek veriyor. Suriye iç savaşındaki cinayetleri sebebiyle Baas rejimine karşı karar alınmasına ise Rusya karşı çıkıyor. Son dönemde ise ordunun yönetime el koyduğu Myanmar aleyhine bir tasarının geçmesi, Çin tarafından engelleniyor.

DARBENİN ARDINDAN MYANMAR'A İLK KINAMA

Myanmar'da ordunun yönetime el koymasının üzerinden geçen bir aydan fazla zamanın ardından, BMGK sonunda bir açıklama yapabildi. Daha önce sadece ülkede yaşananların “endişe verici” olduğu yönünde ortak bir açıklama yapan Konsey, bu kez göstericilere şiddetin kınanması konusunda anlaştı.

Ancak Çin ve Rusya’nın itirazı üzerine darbeye kınama gelmedi. BMGK'den yapılan ortak açıklamada, sadece darbe karşıtı protestolarda göstericilere yönelik şiddet kınandı ve orduya itidal çağrısı yapıldı. BMGK, ayrıca Myanmar'da demokratik geçişin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması, insan haklarına saygı duyulması ve şiddetten kaçınılması çağrısında bulundu.

Myanmar’da ordu, 1 Şubat’ta yönetime el koymuş ve ülke siyasetinin önde gelen isimleri gözaltına alınmıştı. Darbeden sonra başlayan sokak gösterilerine ise ordu tarafından müdahale edilmişti. Güvenlik güçlerinin protestolara müdahalesinde en az 60 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi de gözaltına alınmıştı.

ABD, SİYONİSTLERİN ZULMÜNE ÇANAK TUTUYOR

Myanmar kararı, BMGK’nın bozuk yapısını bir kez daha gözler önüne serdi. Konsey’in yapısı adeta çözümsüzlük üzere kurulu. Öyle ki veto hakkına sahip 5 daimi üye, birçok konuda çözüm üretilmesine engel oluyor.

Konseyin işlevsizliğini gösteren en büyük olay hiç şüphesiz Filistin meselesi. Onlarca yıldır Siyonist israil rejiminin işgali altında bulunan Filistin için bugüne kadar yüzlerce tasarı Konseyin önüne gitti ancak ABD’nin veto etmesi sebebiyle bunlardan sadece birkaçı onaylandı. Siyonistler ise ABD’nin veto kararından emin bir şekilde Filistinlileri katlediyor, tutukluyor, evlerini yıkıyor ve Konseyin kararlarına rağmen işgal topraklarına her gün yenisini ekliyor.

BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı bulunan ABD, işgal rejimine desteğini o kadar artırdı ki Konsey’in ve Birleşmiş Milletlere üye yüzden fazla ülkenin kararına rağmen eski başkan Donald Trump döneminde Kudüs’ü işgal rejiminin başkenti olarak gördüğünü ilan etti ve büyükelçiliğini Kudüs’e taşıdı.

RUSYA YÜZÜNDEN SURİYE’YE YARDIM GÖNDERİLEMİYOR

Konsey’de veto hakkına sahip bir diğer ülke Rusya ise Suriye’deki çözümsüzlüğün en büyük sebebi. 2011’den bu yana iç savaşın yaşandığı Suriye’de Baas rejimi, Rusya’nın desteğinden emin bir şekilde yüz binlerce sivili katletti. Rejim güçleri ve Rusya defalarca kimyasal silah kullandı. Birleşmiş Milletlerin taleplerine rağmen Rusya, kimyasal silahların araştırılmasına hiçbir zaman onay vermedi.

Savaştan kaçan ve halen rejimin kontrolünde bulunmayan İdlib ve çevresinde yaşayan milyonlarca sığınmacı için BM tarafından yapılacak yardımlar, yine Rusya engeline takıldı. BMGK, 2014'ten beri Suriye'ye sınır ötesi uluslararası yardımların yapılmasına olanak sağlayan ve görev süresi dolan mekanizmanın yenilenmesini geçen sene Temmuz ayında oyladı. Almanya ve Belçika tarafından konseye sunulan karar tasarısı, Rusya ve Çin tarafından veto edildi.

2019 yılında Suriye’nin Türkiye sınırındaki 4 sınır kapısından 2’si, Ürdün sınır kapısı ve Irak sınır kapısı Çin ve Rusya’nın veto etmesiyle kapatılmıştı. Geçen yılki vetoların ardından Türkiye sınırındaki son iki kapı da insani yardımlara kapatılmış oldu.