Ziganov’un Hilafet Korkusu Yersiz! Sıra Ona Gelene Kadar...

Putin’in keskin destekçisi iş adamı Konstantin Malofeev tarafından finanse edilen ve birkaç yıl öncesine kadar kurucu yayın yönetmenliğini, neo-Avrasyacılığın teorisyenleri arasında gösterilen stratejist Aleksandr Dugin’in yaptığı Rus milliyetçisi televizyon kanalı "Tsargrad”ın internet sitesinin yazarlarından Aleksandr Ziganov imzalı dikkat çekici bir makale yayınlandı. 

Ekleme: 11.03.2021 16:01:32 / Güncelleme: 11.03.2021 16:01:32 / Dünya
Destek için 

Yusuf Can – Haber Yorum

Makalede Türkiye’nin dış ilişkilerle ilgili izlediği yol haritası ve Erdoğan hakkında ilginç yorumlar yapıldı.

Ziganov, geçen yıl Lazkiye kırsalında TSK'nın 34 kayıp vermesine neden olan hava saldırısıyla ilgili olarak "Rusya geçen sene İdlip'te 30 ila 60 Türk askerini ‘indirdi' ve Türkiye bunu ‘yuttu'” ifadesini kullandı.

Ziganov’un analizine göre Erdoğan'ın ideolojik dış politika stratejisi üç sacayağına dayanıyor.

Bu sacayakları;

1-Halifelik

2-Neo-Osmanlıcılık

3- Pantürkizm’dir

New Ottoman/Yeni Osmanlıcılık söyleminin yaklaşık on yıldır dünya gündeminde olduğunu ve Pantürkizmin de MHP ile kurulan siyasi ittifak sonrası özellikle Rusya tarafından yakından takip edildiğini belirtmek gerekir.

Özellikle birinci madde yani "Halifelik” konusundaki iddiaların ve korkularının yersiz olduğunu vurgulamak gerekir.

Ayasofya'nın ibadete açılmasını örnek gösteren Ziganov, bunun yeni halifeliğin gayrı resmi ilanı olduğunu söylüyor.

Doğrusu Ayasofya’nın açılma kararı bir devlet kararı idi. Türkiye bu utançtan yıllar sonra bir devlet kararıyla kurtulmuş oldu. Bu kararın Halifelik veya Hilafetle ilgisinin olmadığı aşikar.

Buna rağmen Ziganov’un Halifelik konusunda kopardığı fırtınayı anlamak mümkün değil.

Halifelik olgusuna karşı çıkmak; bu ülkede sıradan bir vatan savunması ve kutsal göreve dönüştürülmüşken Ziganov sıranın kendisine gelmesi için bayaa bi beklemelidir!

İktidarı veya Erdoğan’ı bu kelime üzerinden vurmak için sıraya giren dış güçler(Kalemler- siteler- basın yayın organları…) Türkiye’deki yargı organlarının Halifelik konusunda ne kadar duyarlı olduklarını bilmiyorlar galiba!

Türkiye’de “Halifelik” temalı en küçük bir çalışmaya, görsele, açıklamaya tahammül edemeyen bir ‘Savcılık’ olduğu gerçeği var.

İlginç olan konulardan biri de ülkemizde yargının, “Yeni Osmanlıcılık” siyasetine sıcak bakmalarına rağmen yine Osmanlının bir uygulaması olan “Halifelik-Hilafet” uygulamasına zinhar tahammül etmemeleridir.