Kudüs’e sahip çıkmak her Müslümanın boynunun borcudur

“Dünya Kudüs Haftası” etkinlikleri kapsamında Diyarbakır’ın birçok noktasında düzenlenen etkinliklerde Kudüs’ün önemine dikkat çekilirken, Kudüs’e sahip çıkmanın her Müslümanın boynunun borcu olduğuna vurgu yapıldı.

Ekleme: 11.03.2021 00:50:11 / Güncelleme: 11.03.2021 01:03:22 / Güncel / Diyarbakır Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Geçtiğimiz günlerde Dünya Müslüman Alimler Birliği, Miraç Kandili'nin de içinde bulunduğu Recep Ayının son haftasını “Dünya Kudüs Haftası” olarak ilan etmiş ve tüm İslam Dünyasına çağrıda bulunmuştu.

Bu çağrıya duyarsız kalmayan Diyarbakır’daki İslami STK’lar “Dünya Kudüs Haftası” münasebetiyle kentin çeşitli yerlerinde Miraç Kandili programlarıyla birlikte etkinlik düzenledi.

 

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde bulunan Şeyh Said Camii avlusunda toplanan cemaat, Ellerinde “Kudüs Müslümanlarındır”, “Kudüs İslam’ın Başkentidir”, “Kudüs Ümmetin Gözbebeğidir”, “Kudüs Satılık Değildir”, “Gelin Kudüs Hedefinde Birleşelim”, “Kudüs’e Sahip Çıkalım, “Kudüs Bizimdir, Bizim Kalacak”, “Kudüs Namustur, Direniştir, İzzettir”, “Kudüs Ümmettir, Ümmet Kudüs” pankartlarıyla Kudüs davasının yanında olduklarını ilan ettiler.

“Kudüs’e sahip çıkmak her Müslümanın boynunda bir borçtur”

Burada kısa bir açıklama yapan Yetim-Der yetkililerinden Menaf Adıyaman, Kudüs’ün Doğu’suyla Batı’sıyla, Kuzey’iyle Güney’iyle Müslümanların olduğunu dile getirdi.

Adıyaman “Dünya Müslüman Alimler Birliği, Miraç Kandili'nin de içinde bulunduğu haftayı ‘Dünya Kudüs Haftası’ olarak ilan etmiştir. Biz de bu çağrıya duyarsız kalmadan burada bir etkinlik düzenledik. Amacımız, her durum ve şartta Kudüs’ün yanında olduğumuzu göstermektir. Kudüs’e sahip çıkmak her Müslümanın boynunda bir borçtur. Maalesef bugün aziz Kudüs’ümüz siyonist terör rejiminin işgali altındadır. Kudüs, esaret altındadır, özgürlüğünden yoksun bırakılmış bir durumdadır. Biz Müslümanlar, ses çıkarmaz, direnişimizi, söylemlerimizi Kudüs’e yöneltmez ve arka çıkmazsak işgalci terör şebekesi, yaptıklarından geri durmayacaktır.

Kudüs için binlerce şehit verildi, binlerce azizimiz Kudüs uğruna canlarını feda etti ve halen feda etmeye devam etmektedirler. Bizler de buradan haykırmalıyız ki her durum ve şartta canlarımızı vermeye hazırız. Kudüs’ü her imkân ve zamanda anacağımızı, sahip çıkacağımızı buradan ilan ediyoruz. Gündemimizde Kudüs olmazsa, Kudüs öksüz ve yetim kalacaktır. Dolayısıyla Kudüs Doğu’suyla Batı’sıyla, Kuzey’iyle Güney’iyle topyekûn Müslümanlarındır.” şeklinde konuştu.

"Mescid-i Aksa'nın derdi ile dertlenmek her Müslümanın boynunun borcudur"

Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Şehitlik Semtinde bulunan Şehitlik 1 Camii avlusunda açıklama yapan Yeni İhya Der yetkililerinden Muzaffer Beber, İsra ve Miraç hadisesinin yaşandığı gün, Kudüs'ün çevresiyle birlikte kıyamete kadar bereketli kılındığının ilan edildiği gün olduğunu ve aynı zamanda Dünya Alimler Birliği tarafından bu haftanın Kudüs Haftası olarak ilan edildiğini belirtti.

Mescid-i Aksa'nın ve Kudüs'ün önemine değinen Beber "İsra ve Miraç hadisesinin tecelligahı, 224 bin Peygamberin buluşma noktası, özgürlüğün anıtı, dünya barışının sembolü olan Mescid-i Aksa'nın derdi ile dertlenmek her Müslümanın boynunun borcudur. Kudüs; Müslümanların gözbebeği, kentlerin en acılısı, yerin göklere en yakın avlusu, Nebilerin kokusunun olduğu kutsal beldedir. Kudüs emanettir ve emanete sahip çıkmak şereftir." ifadelerini kullandı.

Müslümanların Muhammed'i İslam'dan uzaklaşıp ve bölük pörçük olduklarından dolayı Kudüs'ün siyonist rejimin işgali altında olduğunu belirten Beber, Müslümanların katledilip esir edildiğini ve kutsallarımızın çiğnendiğini belirtti.

"Malımızı ve canımızı veririz ama Kudüs'ü asla vermeyiz"

Beber "israil sadece Ortadoğu'ya değil, bütün dünyanın başına bela olmuş kötü huylu bir tümördür. Kanser bile israil kadar tehlikeli değildir. O yüzden israil yok edilmelidir. İslamin yolu Kudüs'ten geçer. Kudüs'ün fatihi Selahaddin'i Eyyubi'nin torunları olarak buradan haykırıyoruz. Kudüs bizim kutsal davamızdır. Malımızı ve canımızı veririz ama Kudüs'ü asla vermeyiz."

Kudüs fatihi Selahaddin Eyyubi'nin ruhu ve şuuruyla, yeniden Kudüs Muhafızları Ordusu Kurulması gerektiğine vurgu yapan Beber "Müslümanlar, Kudüs davası etrafında birleşmelidirler. Dünya Kudüs Haftası münasebetiyle tüm Müslümanların birlik ve beraberlik içinde yek vücut olarak özelde siyonizm terörüne genelde ise dünya emperyalizmine karşı mücadele edip hakkı ve adaleti ikame etmesini diliyoruz." diye belirtti.

"Nurettin Zengi ve Selahaddin-i Eyyubi gibi komutanların tek derdi Kudüs olmuştur"

Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesi Gaziler Semtinde bulunan İsmail Hakkı Demirok Camii avlusunda Mustazaflar Cemiyeti adına açıklama yapan Mehmet Emin Olgun, Miraç Gecesini idrak etmek ve Dünya Kudüs Haftası münasebetiyle Kudüs'ün ve Filistin topraklarının tekrar özgür olması için dua ve niyazda bulunmak için toplandıklarını belirtti.

Allah'tan bu geceyi başta Filistin ve Kudüs olmak üzere tüm İslam topraklarının kurtuluşuna vesile kılmasını niyaz eden Olgun "Kudüs'ün Müslümanların yanındaki değeri tarif edilemez. Kudüs, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu mübarek beldedir ve çok sayıda peygambere ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca Hazreti Muhammed'in Miraca yükseldiği kutsal beldedir Kudüs. Bu yüzden burası Müslümanların gönlünde büyükçe bir yer tutmuştur. Hazreti Ömer tarafından fethedilmesinden bu yana değerini de hiç kaybetmemiştir." dedi.

Olgun "Müslümanların askeri ve siyasi olarak zayıflamasından sonra haçlıların saldırıları sonucu kısa bir süreliğine de olsa el değiştirmesine rağmen o dönem de yaşayan başta Nurettin Zengi ve Selahaddin-i Eyyubi gibi Müslüman komutanların tek dertleri Kudüs'ü kurtarmak olmuştur. Kudüs, Selahaddin-i Eyyubi tarafından fethedilmiş ve 100 yıl öncesine kadar da Müslümanların elinde kalmıştır." ifadelerini kullandı.

"Kudüs'ün Müslümanlara ait olduğunu haykırmak zorundayız"

19'uncu yüzyılda siyonistlerin terör eylemleri ve batılı emperyalist güçlerin alçaklıklarıyla tekrar el değiştiren Kudüs'ün 100 yıldır acı çektiğini dile getiren Olgun "100 yıldır siyonistlerin kurmuş oldukları terör rejimleri, modern haçlı olan batı emperyalizminin himayesinde Filistin'deki Müslümanları yerlerinden etmekte ve topraklarını zorla almakla birlikte türlü zulümler uygulayıp ferdi ya da toplu katliamlar yapmaktadırlar. Bu zulümlere bütün dünya seyirci kalmaktadır. Bu yüzden Filistin'in yalnız olmadığını ve Kudüs'ün Müslümanlara ait olduğunu haykırmak zorundayız. Son zamanlarda gündeme gelen normalleşme adımları da bu hakikatleri değiştiremez." şeklinde konuştu.

Filistin ve Kudüs için mücadele etmiş İslam önderlerinin davasına sahip çıktıklarını belirten Olgun "Kudüs Müslümanlarındır ve onu asla siyonistlere bırakmayacağız. Filistin halkı yalnız değildir. Allah'ın yardımıyla yakında Kudüs'ün özgürlüğe kavuşacağına inanıyoruz. Bu vesileyle Miraç gecesinin ve Kudüs haftasının hayırlara vesile olmasını Allahtan niyaz ediyoruz." dedi.

"Kudüs özgür olmadıkça Müslümanların özgür olması söz konusu değildir"

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi'nde bulunan Muhammediye Camii avlusunda açıklama yapan Köy-Der Başkanı Mustafa Şenol ise Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa ve Filistin toprakları 1948'den bu yana siyonist rejimin işgali altında olduğunu vurguladı.

Başta ABD olmak üzere batılı devletlerin desteği ile günümüze kadar artarak devam eden işgalin Müslümanlar için kutsal Kudüs davasına dönüştüğünün altını çizen Şenol şu ifadeleri kullandı:

Müslümanların ilk kıblesi Resulullah'ın Miraca yükseldiği mukaddes belde Kudüs, 70 yılı aşkın zamandır ABD, israil ve batılı siyonistlerin işgali altındadır. Unutulmamalıdır ki Kudüs özgür olduğunda dünya Müslümanları özgür olmuş, esir olduğunda ise dünya Müslümanları esir olmuştur. Kudüs özgür olmadıkça Müslümanların özgür olması söz konusu değildir.

"Kudüs'e sahip çıkmak Mekke'ye ve Selahaddin Eyyubi'nin mirasına sahip çıkmaktır"

Kudüs'ün sadece Filistin'in ya da Arapların vatanı olmadığını belirten Şenol "Kudüs dünya Müslümanlarının ortak paydası ve mukaddes beldesidir. Dolayısıyla mukaddes beldeyi savunmak ve işgali sonlandırmak da bütün Müslümanların öncelikli görevidir. Kudüs'ün küresel bir saldırı altında olduğunu görmeli ve özgürlüğü için mücadele etmeliyiz. Zalimler topluluğu topyekûn Müslümanları ve Kudüs'ü hedef alırken bizlerin tepkisiz kalması büyük vebaldir. Müslümanlar inançlarının gereğini yerine getirememelerinden dolayı bugün Kudüs ve Filistin topraklarının tamamı siyonist işgali altındadır." şeklinde konuştu.

Dünya Müslümanlarının Kudüs'ün özgürlüğü için bir binanın tuğlaları gibi birbirleriyle kenetlenmeleri gerektiğini ifade eden Şenol "Selahaddin-i Eyyubi Kudüs'ü fethedene kadar gülmeyi kendine haram kılmıştır. Bizler de onun gibi yapamasak da en azından Kudüs'ün özgürlüğü ve Filistinli kardeşlerimizi beş vakit namazın farz kılındığı ve Bakara Suresi'nin son iki ayetinin nazil olduğu bu mübarek Miraç Gecesi'nde dualarımızdan eksik etmeyelim. Biz biliyoruz ki Kudüs'e sahip çıkmak Mekke'ye ve Selahaddin Eyyubi'nin mirasına sahip çıkmaktır. Biz biliyoruz ki Kudüs'e sahip çıkmak bütün mazlum Müslümanların derdi ile dertlenmektir. Cenab-ı Allah yüreklerimizden Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistinli Müslüman kardeşlerimizin sevdasını eksik etmesin." dedi.

"İnanıyoruz ki Kudüs ve Filistin toprakları tekrardan özgürlüğüne kavuşacaktır"

Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde bulunan Diclekent Camii avlusunda açıklama yapan Hizmet-Der yetkililerinden Yusuf Keşli "Daha önce hiçbir Peygambere nasip olmayan bir şeref Peygamber Efendimize bahşedilmiştir. Peygamber Salallahu Aleyhi Vesellem bir gece içinde Mekke'den alınıp Mescid-i Aksa'ya oradan da Sidretun Münteha'ya götürülmüştür. Peygamber efendimiz Miraç Hadisesinde birçok güzelliğe ve ikrama nail olmuştur. Bu ikramlardan bizi en çok ilgilendiren konu da Namazdır. Buradan Namaz kılmayan kardeşlerimizin Namaza başlamalarını, Namaz kılan kardeşlerimizi de namazlarını Miraca dönüştürmeleri tavsiyesinde bulunuyorum." ifadelerini kullandı.

Her mart ayının 8 ile 14'üncü günleri dünyada 'Kudüs Haftası' olarak kutlandığını dile getiren Keşli "Bu vesileyle Rabbimizden Mescid-i Aksa'yı tekrardan eski şerefine ve kudretine getirip hakimiyetini Müslümanların eline vermesini niyaz ediyoruz. İnanıyoruz ki Kudüs ve Filistin toprakları tekrardan özgürlüğüne kavuşacaktır. Siyonistler o topraklardan defolup gideceklerdir." şeklinde konuştu.

"Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu için elimizden geleni ardımıza koymayacağız"

Yahudi ve Hristiyanlara seslenen Keşli "Müslümanların tekrardan Mescid-i Aksa'ya hakimiyet kurması için Yahudi ve Hristiyanlar da dua etsinler. Zira tarihte şahittir ki, Yahudi ve Hristiyanlar kendi topraklarında bulamadıkları huzuru Müslümanların topraklarında bulmuşlardır." dedi.

Müslümanlar kendi içinde vahdet gerçekleştirememekte olduğunu belirten Keşli "Bugünü vesile kılarak Cenab-ı Allah'tan Ensar ve Muhacir kardeşliğini tüm ümmete nasip etsin. Buradan Mescid-i Aksa'nın ayakta kalması için mücadele eden Filistinli mücahitlere ve hasetten Hamas'a, aynı zamanda hiç çekinmeden evlatlarını cihada gönderen Filistinli anne ve babalara da selam olsun. Bizler Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Malımız ve canımızla Kudüs için mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler