“İSLAM ÜLKELERİ, ÇİN'E KARŞI HAREKETE GEÇMELİ”

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Uygurların İslam dünyası tarafından sahipsiz bırakıldığına dikkat çekerek Çin'e karşı harekete geçilmesi çağrısında bulundu. Sağlam, ''Uygur Müslümanlarının ibadet ve aile kurma gibi temel haklarına dahi müdahale eden Çin, devlet terörü uygulamaktadır. Bugüne kadar ekonomik ve siyasi menfaatleri nedeniyle harekete geçmeyen İslam ülkeleri, Çin'e karşı artık harekete geçmeli, Müslüman Uygurlara yapılan muameleleri 'soykırım' olarak kabul etmelidir.” dedi.

Ekleme: 03.03.2021 07:00:12 / Güncelleme: 03.03.2021 07:39:09 / manşetler
Destek için 

HABER MERKEZİ

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı açıklamada komünist Çin'in Uygurlara yönelik zulümlerine dikkatleri çekerek İslam ülkelerine seslendi.

Uygur Müslümanlarının ibadet ve aile kurma gibi temel haklarına dahi müdahale eden Çin'in, devlet terörü uyguladığını söyleyen Sağlam, İslam ülkelerinin de bugüne kadar ekonomik ve siyasi menfaatleri nedeniyle harekete geçmediğini belirterek bu durumu eleştirdi.

“ÇİN ZULMÜNÜ GÖRMEZDEN GELEN İSLAM ÜLKELERİNİN TUTUMU İBRETLİKTİR”

Sağlam, "Kanada ve Hollanda Çin'in Müslüman Uygurlara yönelik zulmünü 'soykırım' olarak tanıdı. Dini ve etnik kimliklerinden dolayı yıllardır ayrımcılığa maruz kalan ve 'eğitim kampı' olarak tanıtılan asimilasyon kamplarında işkenceye uğrayan Uygurlar, İslam dünyası tarafından sahipsiz bırakılmıştır. Çin'in Uygurlara yönelik hak ihlalleri defalarca belgelenmiş ve ifşa edilmiştir. Ancak 'milli menfaatleri' için Çin zulmünü görmezden gelen İslam ülkelerinin tutumu ibretliktir.'' dedi.

“ÇİN, DEVLET TERÖRÜ UYGULAMAKTADIR”

Sağlam, ''Uygur Müslümanlarının ibadet ve aile kurma gibi temel haklarına dahi müdahale eden Çin, devlet terörü uygulamaktadır. Bugüne kadar ekonomik ve siyasi menfaatleri nedeniyle harekete geçmeyen İslam ülkeleri, Çin'e karşı artık harekete geçmeli, Müslüman Uygurlara yapılan muameleleri 'soykırım' olarak kabul etmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde insanlar inançlarından dolayı ayrımcılık, zulüm ve işkenceye maruz kalmamalı, zalim yönetimler mutlaka mahkûm edilmelidir.'' çağrısında bulundu.

ÇİN İSLAM’I

Çin yönetimi, "İslam'ı Çinlileştirme" politikaları kapsamında, Doğu Türkistan'ın ardından diğer bölgelerde de adımlar attığı ve bu kapsamda sadece ibadet yerlerine yasaklar getirmekle yetinmeyip tüm islami sembollere yönelik savaş açtığı biliniyor. Bununla beraber İslam’ı asli değerlerinden uzaklaştırıp yeni bir form ile topluma sunma gibi bir tahrif ve tahrip politikasının da bir süredir devreye sokulduğu biliniyor.

Bundan bir süre önce Komünist Partinin kontrolüyle hareket eden Çin İslam Cemiyeti şöyle bir açıklama yapmış ve gerekli adımların bir plan dahilinde atılacağını söylemişti:

"Ülkemizde İslam'ın Çinleşmesi için 5 Yıllık Çalışma Planı 2018-2022" adlı seminerde, Müslüman toplumuna "Çin Komünist Partisinin (ÇKP) İslam üzerine çalışmalarını sıkı şekilde uygulamaları, İslam'ın Çinleşmesine sadık kalmaları, Çin İslamı ve Çin tipi sosyalizmi teşvik etmeleri."

İslam Dünyasında “Fransız İslam’ı” projesine tepki gösterenlerin Çin’in zalimce ve tahripkar politikaları konusunda neden sessiz kaldıkları konusu ise anlaşılamıyor.

CAMİLER YIKILIYOR

Doğu Türkistanlı Müslümanlara sistematik bir şekilde saldıran Çin, İslam'ın değerlerini bir bir ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çinli aktivistlerin sosyal medya hesaplarında paylaştıkları görseller, Çin yönetiminin geçmişe dayanan bir çalışmayla camileri tek tek ortadan kaldırdığını gözler önüne seriyor.     

Yapılan araştırmalara göre, son 22 yılda Çin yönetimi tarafından bin 200 cami kapatıldı ve yüzlerce cami de yıkıldı. Bu camiler arasında özellikle asırlardır ayakta duran tarihi camiler de bulunuyor. Hotan şehrinde bulunan ve tarihi 1237 yılına dayanan tarihi Keriya Aitika Camisi de yıkıldı. 2017 yılında uydu görüntülerinde bulunan cami 2018 yılında yıkıldı ve uydu görüntülerinden de kaldırıldı.

Yıkılan bir başka tarihi cami ise Kaşgar şehrindeki Kargılık Camisi oldu. Yüzlerce mescidin kapısına kilit vuran Çin, ibadete açık olan bazı camileri ise kamerayla izliyor ve ibadete giden Müslümanları deşifre ederek tutukluyor.

Tüm bu gerçekler ortada iken Çin yönetiminin suçlamaları “algı” olarak nitelendirmesi ve camilerin açık olduğunu, Müslümanların serbestçe ibadetlerini yerine getirdiğini söylemesi alay ve pişkinlik olarak değerlendirildi.