TSK'nın bazı siyasi partilerin desteğiyle gerçekleştirmiş olduğu 28 Şubat postmodern darbenin üzerinden 24 yıl geçti.
Mersin siyasi parti il başkanları, 28 Şubat darbesinde özelikle İslami camiaların ve ekonominin hedef alındığını belirttiler.
28 Şubat ve FETÖ yargısının etkilerinden bahseden HÜDA PAR Mersin İl Başkanı Zübeyir Akbaş, postmoden darbenin Türkiye tarihinde kara bir leke olduğunu belirtti.
Darbenin ekonomik sıkıntılara da neden olduğunu belirten Akbaş, "28 Şubat Türkiye için kalan bir yaradır. O dönemin kendini sistemin sahibi olarak gören katı kurallı kişilerin Anadolu insanına, Müslüman topluma yaptığı zulüm ve zorbalıktı. 28 Şubat'ta yıllar süren ekonomik sıkıntılar oldu. O dönemde Anadolu sermayesi olarak bildiğimiz holdingler vardı. Bunlar gerçekten ekonomiye katkıda bulunan şirketlerdi. O dönemin baskılarından dolayı bir algı oluşturuldu ve birçok firma, holding ve iş insanları 28 Şubat’ta katı zihniyetten dolayı ekonomik sıkıntılar yaşadı. İslami kesimlerde mağduriyetler söz konusu oldu. Anadolu insanı dindar muhafazakâr bir toplumdu. O dönemde memuriyetten atılanlar yapılan baskı nedeniyle Kur’an-ı Kerim eğitimin camilerde yasaklanması ve ders verenlerin göz altına alınması gibi etkiler oluşturmuştu." dedi.
“Müslüman kesim o dönemde mağdur edildi”
28 Şubat'ta oluşan mağduriyetleri anımsatan Yeniden Refah İl Başkanı Yavuz Kara, "28 Şubat'ta inançları nedeniyle Müslümanlar birçok haksız uygulamalara maruz kaldı. Din ve vicdan hürriyetleri ihlal edildi. Başörtülü öğrenciler okullarından uzaklaştırıldı. Kat sayı uygulamasıyla imam hatiplerin önü kesilmiş oldu. Sivil Toplum Kuruluşları kapatıldı ve örgütlenme ifade hakkına böylece engel olunmuş oldu. Sermaye sahipleri ve birçok şirket kategorize edildi ve önleri kesildi." ifadelerini kullandı.
"Namaz kılan her insan 28 Şubat'tan bugüne korku içinde yaşadı"
28 Şubat sürecini 15 Temmuz darbe girişiminin ardından da yaşadıklarını söyleyen Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Polat, "28 Şubat’ın yapılış gayesini düşününce o dönemlerde Türkiye’de faizci ekonomik sistemin devam etmesini isteyen güçlerin bir araya gelmesiyle oluşan postmodern bir darbedir. 28 Şubat ve devamında gelen süreçlerde Müslümanca yaşamak isteyen ailelere ve çocuklarına ciddi anlamda eğitim sıkıntısı meydana geldi. O dönemde eğitim faaliyetlerine devam eden birçok gençlerimiz vardı. Bunların bir kısmı üniversitelerden atıldı. Özellikle başörtülü kızlarımız ciddi anlamda mağdur edildi. 28 Şubat’tan sonra İslami camialar ciddi bir korku içine girmiş oldular. Aynı süreci 15 Temmuz’dan sonra da yaşadık. Müslüman halk sokağa çıkarak hain darbeyi önlemiş olmasına rağmen 28 Şubat benzeri bir uygulamaya maruz kaldı. Namaz kılan her insan 28 Şubat'tan bugüne korku içinde yaşadı." şeklinde konuştu.
"28 Şubat planlanan bir projeydi"
28 Şubat’ta yaşamış olduklarını anlatan AK Pati İl Başkanı Cesim Ercik, “28 Şubat asker ve bürokrasinin beraber yaptığı bir darbeydi. 28 Şubat süreci piyasaya öyle bir lanse edildi ki hem askeri hem de bürokrasi kanadında karşılık buldu. Bin yıl sürecek darbe konuşulmuş oldu. İslami kesimleri hedef alarak tamamen Türkiye’den, bürokrasiden uzaklaştırmak oldu. 28 Şubat darbesi ülkeyi ekonomik anlamda 20 yıl geriye götürdüğünü herkes biliyor. O dönemde üniversite okuyan başörtülü bayanlara bir anlamda zulüm yapılmış oldu. Başörtülüler sınıflara, fakülteye ve üniversitelere alınmadı. 28 Şubat, kademeli olarak planlanan programdı." ifadelerine değindi. (İLKHA)